Incoding hareketini başlatmak için adaletle ilgilenen birinin kodlu bakışla savaşabileceği Algoritmik Adalet Ligi'ni başlattım. | TED | لكي نفعل حركة التشفير، أطللقت رابطة باسم العدالة الخوارزمية، حيث يستطيع كل من يهتم بالعدل أن يكافح ضد النظرة المشفرة. |
Gözlerinde o bakışla gelince dünyada bundan etkilenmeyecek tek bir erkek bile yoktur. | Open Subtitles | عندما جئت بهذه النظرة فى عينيك فلا يوجد أى رجل فى العالم قد يمكنه |
Sonra onu, yüzünde o ürkek bakışla burada göreceğim. | Open Subtitles | ومن ثم سيأتي الى هنا مع تلك النظرة على وجهه كنظرة الكلب الحزين |
- Yakında gerek kalmayacak. Gücü arttıkça, bir bakışla bizi kömür edebilecek. | Open Subtitles | مع مرور الوقت لن يحتاج لذلك , كلما يزداد قوة سيكون قادر على تحويلنا إلى فحم بنظرة |
Chicago'dan pazarlama müdürü geliyor, ...ve bana attığı ilk bakışla, "Ortama uymuyoruz galiba?" diyecek gibi geliyor. | Open Subtitles | وأعتقد أنّه سيلقي عليّ بنظرة ويقول بأنّني غير مناسب |
Yani düşünsene birkaç duygulu bakışla neler yapabileceğimi. | Open Subtitles | اذن تخيل مايمكنني القيام به مع عدد قليل من النظرات الحنونة |
Üstünkörü bir bakışla bile kaburgalarla göğüs kısmında 12-14 bıçak yarası olduğu görülüyor. | Open Subtitles | حتى النظرات الخاطفة تشير إلى 12، 13، 14 جرحاً في الأضلاع، عظم القص... |
Uzman o bakışla kime sorsan aynı şey olurdu dedi. | Open Subtitles | الفاحص قال أيّ أحد يفعل نفس الشيء إذا تسأل بتلك النظرة. |
Sesini kessen iyi olur kovboy, yoksa yüzünde o bakışla öleceksin. | Open Subtitles | عليك أن تتوقف عن هذا، الأمر،أيها الجوّال أو ستموت حاملًا تلك النظرة على وجهك |
Hayır, yanlış olduğunu bildiğin o bakışla birlikte bir istek de varsa o zaman kötü bir şeydir. | Open Subtitles | كلّا, إنه يعنى فقط أنه كانت هُناك أُمنية مُرتبطة بهذه النظرة... ظننتِ أنه من الخطأ أن تتمنيها. |
O kibirli bakışla ne ima ediyorsun? | Open Subtitles | ماذا تلمح بهذه النظرة المتكبرة ؟ |
- Bu bakışla hiçbir şey demek zorunda değilsin zaten. | Open Subtitles | -لا تحتاجين إلى قول أي شيء بتلك النظرة التي على وجهكِ |
Bana yine o bakışla baktı. | Open Subtitles | لقد أعطاني تلك النظرة |
"Hayatın önemsiz'.' diyen bakışla. | Open Subtitles | تلك النظرة التي تعني أن " أن حياتك .. |
Bu noktada, Profesör Shafir boş bir bakışla cevap verdi. | TED | هنا أجاب الأستاذ شافير بنظرة جامدة. |
Ama sonunda bana tekrar baktı ve küçümseyici bir bakışla dedi ki "Size bunun özel olduğunu söyledim. Buraya ait değilsiniz." | TED | ولكنه أنهى الأمر بالنظر إلي مجددًا، ويقول بنظرة ازدراء: "أخبرتك، هذه فعالية خاصة. ومكانك ليس هنا". |
Tek bir bakışla... birbirinize şunu diyorsunuz: | Open Subtitles | بنظرة واحدة فقط :تقولان لبعضكما |
Bu arşivleri taze ve daha mantıklı bir bakışla tekrar incelemek inanılmaz. | Open Subtitles | {\pos(195,70)}إنه من المذهل النظر في هذه المحفوظات بنظرة جديدة وربما واسعة الأفق |
Bir bakışla ya da bir cümleyle. | Open Subtitles | عن طريق بعض النظرات أو الكلمات |
Çünkü bir bakışla öldürebiliyorsan Dan Humphrey gibi olmak istemeyiz. | Open Subtitles | اذ لو ان النظرات كانت تقتل... لا نريد ان تكون لـ (دان همفري).. |