İstersen bakabilirsin. Evde duruyor. | Open Subtitles | يمكنكِ إلقاء نظرة عليه إن رغبتِ إنه في المنزل |
Sen göreceksin, istersen başka tarafa bakabilirsin. | TED | أنت ستتمكن من الرؤية, يمكنك أن تنظر بعيداً لو أردت. |
Buna her yönden bakabilirsin ama bir tanesi bana çok açik ve mükemmel bir sekilde açikliyor: hastamla yattin. | Open Subtitles | ,يمكنك أن تنظري للأمر من كل الزوايا لكن إحداها :الأشياء تبدو بسيطة جداً بالنسبة لي لقد نمتي مع مريضي |
Elimde bazı fotoğraflar var... ..arzu edersen bakabilirsin. | Open Subtitles | لدي بعض الصور يمكنك النظر إليها إن رغبتِ |
Ya da cüzdanı var mı bakabilirsin tabii. | Open Subtitles | أو يمكنك التحقق فقط لمعرفة ما إذا كان لديه محفظة |
Haklısın, haklısın. Başının çaresine bakabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ محقة ، بإستطاعتك الإعتناء بنفسكِ |
Belki sen fayans örneklerime bakabilirsin? | Open Subtitles | ربما يٌمكنكِ إلقاء نظرة علي عينات بلاطي ؟ |
Belki eğer öğle yemeğinde zamanın olursa, öneri sunumuna bakabilirsin. | Open Subtitles | ربما إن كان لديك فراغ وقت الغداء، يمكنك إلقاء نظرة على الاقتراح. |
Daha sonra da bakabilirsin. Önce ödevlerini yap. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظر إليهم لاحقا أولاً , أدِ واجباتك |
Kızların eteklerinden içeri bakabilirsin, bayanların soyunma odalarına takılabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظر للأعلى تنورات البنات، تتسكع حول غرف خزانات السيدات |
Olaya mağdur olan kadınlar şeklinde de bakabilirsin. | Open Subtitles | .حسناً, يجب ان تنظري الي المرأة ك ضحية ايضاً |
Ben çalışıyorum. İstersen bakabilirsin. | Open Subtitles | أنا أدرس يا أمي أرجوك أن تنظري |
Sola da bakabilirsin, sağa da bakabilirsin iki deniz de orada. | Open Subtitles | يمكنك النظر الى اليسار ، والى اليمين ، وكلا البحرين هناك ويمكنهما الالتقاء في الوسط |
bakabilirsin, sorun değil. Senden bir şey saklamıyorum. | Open Subtitles | يمكنك النظر إلى ردائي, لاعليك ليس لدي أسرار |
Resepsiyona bakabilirsin, burada kalıyorum. | Open Subtitles | يمكنك التحقق من مكتب الاستقبال انا امكث هنا |
Kendine bakabilirsin, prenses. | Open Subtitles | تستطيعين الإعتناء بنفسك أيتها الأميرة |
- Konferansa geç kalmadığım sürece bakabilirsin. | Open Subtitles | -بقدر ماتشائين ما دمت لن أتأخر عن المؤتمر |
Önemli değil. İstediğin gibi bakabilirsin. | Open Subtitles | كل شيء علي مايرام يمكنك القاء نظرة جيدة |
İstersen bakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التحقّق لو رغبت |
Bunu yanıtlayabilirim veya aynaya bakabilirsin. | Open Subtitles | أستطيع أن أجيبك أو يمكنك أن ترى نفسك في المرآة |
Ona istediğin kadar bakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ بأن تنظر إليها طالما أردت. |
bakabilirsin. Ya da fotoğrafa bakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ ذلك ، او يمكنكِ النظر إلى الصوره |
Yaşlı ve çirkin olduğunda buna bakabilirsin. | Open Subtitles | لذا متى أنت كبير السن وقبيح، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَنْظرَ للوراء في هذا. |
Eğer garajında eskiden kalma eşyalar varsa? Bana bakabilirsin. | Open Subtitles | اذا عندك اعداد سابقة في مرآبك يمكنك البحث عني هناك |