ويكيبيديا

    "bakmıyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تكن تنظر
        
    • لم ينظر
        
    • لم يكن ينظر
        
    • يكن الامر كذلك
        
    • يكن ينظر الى
        
    Tatlım, yanlış anladın. Sana bakmıyordu. Open Subtitles عزيزتي , لقد اسئت فهمها لم تكن تنظر اليك
    sana bakmıyordu, adamım. bana bakıyordu. Open Subtitles انها لم تكن تنظر اليك يارجل انها كانت تنظر الى
    Sadece bize anlamadığı zamanlar eğilerek bakmıyordu, bize hep eğilerek bakmak zorundaydı çünkü gerçekten çok uzundu. Open Subtitles لم ينظر الينا .. لاننا لم نفهم فقط نظر الينا لانه كان طويل جداً
    Bir terslik olduğu belliydi. Gözlerime bakmıyordu. Open Subtitles كان بإمكاني القول بأن هنالك جللٌ ما لم ينظر إلي في عيني
    Dedim ki, "Ne oldu? Çocuğu tanıyor musun?" Adam resme bakmıyordu, isme bakıyordu. Open Subtitles الأمر هو أنه لم يكن ينظر إلى الصورة كان ينظر إلى الاسم المكتوب في أسفل الصورة
    Senin için değil. Sana yada çatlamış dudaklarına bakmıyordu. Open Subtitles هو لم يكن ينظر إليكِ ولا إلى شفاهك المشقوقة
    Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. Open Subtitles -مع احترامي لك , لم يكن الامر كذلك لقد اخرجناه بالقوه من سفينته
    Hiç te masanın o tarafına bakmıyordu. Open Subtitles لم يكن ينظر الى هذا الجانب من الطاولة اطلاقا
    Ava gözlerim dışında hiçbir şeye bakmıyordu. Open Subtitles ايفا لم تكن تنظر لاى مكان سوى عيناى
    Galiba haklısın, muhtemelen sana bakmıyordu. Open Subtitles أنت على حق ، لم تكن تنظر إليك
    Şans eseri, kalkmamızla beraber Ava gözlerimden başka bir yere bakmıyordu. Open Subtitles ... لحسن الحظ عندما هبطنا إفا" لم تكن تنظر لأى مكان سوى عيناى"
    - Sana bakmıyordu. Open Subtitles لم تكن تنظر إليك.
    Balık artık şeklini kaybettiğinden yaşlı adam artık ona bakmıyordu. Open Subtitles لم ينظر الرجل العجوز " " إلى السمكه مره أخرى .. " منذ بدأت تصبح مشوهه .. "
    Kapıyı onun açtığını söyledim, sağına soluna bakmıyordu. Open Subtitles قلت, أنه فتح الباب و لم ينظر خلفه
    Birkaç çanta vardı orada. Kimse de bakmıyordu. Open Subtitles كان هناك العديد من الحقائب لم ينظر أحد
    Kimse onun gözlerine bile bakmıyordu. Open Subtitles في الحقيقة, لم ينظر أحدهم بعينيه حتى
    Sadece Jeff Robins bakmıyordu bu yüzden onu kafasından çiviledim. Open Subtitles "جيف روبنز" لم يكن ينظر لذا فقد وغزته في رأسه
    Sanki bana sadece bana bakmıyordu, ama bende içimde birşeyler görüyordu. Open Subtitles كأنه لم يكن ينظر إلى فقط .. لكنه كان يفتقد إلى شيئ ما فى
    Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. Open Subtitles -مع احترامي لك , لم يكن الامر كذلك
    Hatta yola bile bakmıyordu. Open Subtitles نعم,انه حتي لم يكن ينظر الى الطريق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد