Kendi dışıma çıkıp kendime baktığımda, anlarsın ya kendimi görüyorum. | Open Subtitles | .. عندما خطوة للخارج مثل عندما أنظر لنفسي و أرى |
Geriye dönüp baktığımda genç aptal bir çocuğun bu korkunç suçu işlediğini görüyorum. | Open Subtitles | انى أنظر الى الماضى عندما كنت صغيرا طفل غبى يرتكب تلك الجريمة الشنيعه |
İsobel gittiği zaman bile bazen sana baktığımda hiç tanıyamadığım bir yönünü görüyorum. | Open Subtitles | وحتى عندما رحلت إيزوبيل أحياناً أنظر إليك وأجد جزءً منك لم أعد أعرفه |
Ve buna ilk baktığımda, düşündüm ki, bunda hiç bir güzellik yok. | TED | عندما نظرت اليه للمرة الاولى ظننت .. انه خال من أي جمال |
Daha yakından baktığımda, çocuklar için küçük sarı can yelekleri vardı. | TED | وحين نظرت عن قرب، كانت هناك سترات نجاة للأطفال، صفراء اللون. |
Son baktığımda bu taraftaydım. Sor bakalım. | Open Subtitles | حسنا ، آخر مرة تحققت فيها كان عندى مشكلة ، إضربينى |
Sersemledin mi? Avucuma baktığımda, bir köpekle öpüşen bir kadın görüyorum. | Open Subtitles | عندما أنظر لراحة يديّ أرى سيدة تتبادل القُبَل الفرنسية مع كلبهـا |
Geriye dönüp baktığımda... Söylemem gerek, tekrar 17 olmak istemezdim? | Open Subtitles | وعندما أنظر إلى الماضي أقول لن نعود إلى الـ17 ثانيةً |
Bebeğim ben sana baktığımda her şeyin zaten yolunda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حبيبتي ، أنظر إليك وانا على يقين أن كل شئ بخير |
Ona baktığımda tek gördüğüm bıktırıcı bir kocası olan yorgun bir kadın. | Open Subtitles | كل ما أراه عندما أنظر إليها هو إمرأة مرهقة مع زوج متعِب |
Beyaz bir kedi ya da köpeğe baktığımda ırkçı olduklarını varsayarım. | Open Subtitles | حسناً، متعة مليئة بالذنب. عندما أنظر إلى قطط بيضاء أو سوداء، |
Ama ben bu yere baktığımda, bir konaktaki imkanları görüyorum. | Open Subtitles | لكن عندما أنظر لهذا المكان أرى مقداراً كبيراً من الاحتمالات |
Ve o kalabalığa baktığımda, aynı şeyleri hisseden çok insan olduğunu gördüm. | TED | وعندما نظرت ناحية ذلك الحشد، رأيت العديد من الناس يعتريهم نفس الخوف. |
Ona baktığımda, minnacık şeyin nasıl bir yaratık olduğunu gördüm. | Open Subtitles | نظرت إليه ورأيت كم كان مخلوقاً صغيراً. وقلت في ذهني: |
Ve başımı kaldırıp babama baktığımda bana bir şeyler söylemesini istediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | و أتذكر انني نظرت لأبي و .. وأردته أن يقول شيء ما |
Sonra monitöre tekrar baktığımda, yatağına dönmüştü. | Open Subtitles | ثم عندما تحققت من شاشة المراقبة ثانية كان نائم فى السرير |
Son baktığımda, Dunder Mifflin'in zaten bir sitesi vardı. | Open Subtitles | آخر مرة تحققت فيها دندر ميفلين بالفعل تملك موقعا |
Ama son baktığımda, ...el arabası pozisyonu onlardan biri değildi. | Open Subtitles | لكن الوضعيّات الجنسية لم تكن إحداها على حدّ علمي |
En son baktığımda sen de vejeteryan değildin. Bitti artık. | Open Subtitles | أنت لم تكن نباتيا في أخر مرة تفقدت ذلك لقدانتهيهذا، |
Bir dilek tutmamı söyledi, aşağıya baktığımda, elmas yüzüğüm oradaydı, suyun altında parlıyordu. | Open Subtitles | أمرني بأن أعقد أمنية وعندما نظرتُ للأسفل كان هنالك خاتمي الألماسيّ يتلألئ تحت الماء |
Kartına baktığımda biri hariç bütün çeşitleri topladığını gördüm. | Open Subtitles | وقد راجعت كتبه, ووجدت انه يملك جميع أنواع الأصداف ,الا نوعا واحدا, |
Dünyaya baktığımda neyin ters gittiğini görüyorum. Aramızda iblisler dolanıyor. | Open Subtitles | عندما أرى العالم, و أرى علّته متشابك, هنالك شياطين بيننا |
Bu resimlere baktığımda 40'ların sonu 50'lerin başında çekildiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | بالنظر لهذه الصور، ارى أنها في نهاية الاربعينات وبداية الخمسينات |
Dün internetten baktığımda 16.000 dolar borcum olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | لقد تأكدت عبر النت بالأمس وكان لا يزال لدي دفعات بمقدار 16000 دولار |
Son baktığımda hiç paramız yoktu. | Open Subtitles | و نحن لا نملك النقود في أخر مره أنا تفحصت |
Yönetici listesine baktığımda, senin ismin de vardı. | Open Subtitles | عندما بحثت في قائمة الرؤساء التنفيذيين وجدت اسمك بها |
En son baktığımda bu evin kredisini hâlâ ben ödüyordum. | Open Subtitles | حسب آخر مرّةً تحقّقت فيها وجدت أنني من يدفع الرهن العقاري للبيت |
Yaptığını sanmıştım ama brunch'tan sonra gidip baktığımda orada değildi. Tadına bak. Organik limon. | Open Subtitles | لقد ظننته فعل ,لكن بعدما تفقدته بعد العشاء لم أجده تذوقه , أنه ليمون عضوي |
Doğu Virginia'daki bir çim festivalinde sahnede durup bahçe sandalyelerinden oluşan denize baktığımda ve Çince bir şarkı söylemeye başladığımda görüyorum. | TED | رايت ذلك عنما كنت على المسرح في احتفالية فن البلوجراس في شرق فيرجينيا ونظرت الى مشهد الكراسي وانتقلت الى اغنية صينية |