Bitki çayından nefret ederim. baldan nefret ettiğim kadar. | Open Subtitles | أنا أكره الشاي العشبي تقريبا بقدر أكره العسل |
baldan yapılmış yani onu da yiyebilirim | Open Subtitles | مصنوع للتو من العسل ولذلك سوف أأكله أيضاً |
Örneğin, mesela bu hafta baldan vazgeçersiniz. | Open Subtitles | إذا ربما قررت أن هذا الاسبوع ستتخلى عن العسل |
Müşterileriden bir tanesinin daha klüpten çok pahalı baldan almasını anlarız. | Open Subtitles | نفهم أن أحد زبائنك الأخرين اشتروا عسل غالي الثمن من ملهى |
Gerçekten baldan yapılmış bir ay var. | Open Subtitles | حسناً، هناك قمر مكون من عسل حقيقي |
Tamam. İnsanlara bütün herkes hastalanıp delirmeden önce baldan... | Open Subtitles | حسنا، يجب علينا أن نخبرهم عن العسل الممرض قبل إصابتهم |
O baldan başkaları da yemişse bu sayı artabilir. | Open Subtitles | ربما هناك عدد أكثر أكلوا من العسل الملوث |
Fakat Brenda,bu tip şeyleri ayarlamıyor,... ...işine bakıp,... ...pek de açık olmayan... ...bir çözüm getiriyor... ...baldan yapılan cilt bakımı ürünleri... ...imal eden bir firma kurmak. | TED | ولكن بريندا, لم تتأثر بأشياء كتلك، ألقيت نظرة على التحدي وجاءت بحل ليس واضحا تماما: إنشاء تجارة تنتج منتجات العناية بالبشرة من العسل. |
Kaplanların baldan nefret ettiklerini düşünürdüm ben. | Open Subtitles | إعتقدت أن التيجرز لا يحبون العسل |
Çünkü her yerde bal var İşte baldan bir Winnie | Open Subtitles | لأن العسل في كل مكان وها هنا بوو عسلي |
baldan tatlı ne vardır Samson? Söyle bize... | Open Subtitles | أى شىء أحلى من العسل.. |
Sanırım Lucinda hala yulaf yemeğiyle birlikte baldan hoşlanırmış. | Open Subtitles | أعتقد أن العمة ( لوسيندا ) كانت تحب تناول العسل مع دقيق الشوفان , صحيح ؟ |
Susam ve baldan yapılıyor. | Open Subtitles | انه مكون من السمسم و العسل |
Chuck karınca ve baldan oluşan güzel bir tane biliyor. | Open Subtitles | تشاك)لديه واحدة جيدة جداً) بشأن العسل والنمل الناري |
baldan bile daha tatlısın. | Open Subtitles | ظاهر للعيان انك احلى من العسل |
Sanki baldan bir ırmak çağlar gibi. | Open Subtitles | مثل نهر من العسل اللذيذ |
baldan yapılmış olmalıyım | Open Subtitles | لابد اني مصنوع من العسل |
Deden de her gün o baldan bir kaşık aldı. | Open Subtitles | ! تناول جدك كل يوماً معلقة من العسل |
Bu parayı baldan ben kazandım zaten! | Open Subtitles | أنّه مالي عملت هذا من عسل النحل! |
baldan önce bal olmaz, balım. | Open Subtitles | لا عسل قبل عزيزنا، عسلي |