Leo Whitefield bana baskı yapmaya çalıştı çünkü bazı gangsterler de ona baskı yapıyordu. | Open Subtitles | ليو وايتفيلد " حاول أن يضغط علي " لأن مجرم ما يضغط عليه |
Steve onun evine taşınmam için bana baskı yapıyor. | Open Subtitles | ستيف الآن يضغط علي لأنتقل للعيش معه |
Utanç, utanç bana baskı yapıyor, beni boğuyor. | Open Subtitles | خجلانة من العار الذي يضغط علي ، يخنقني |
İstiyor fakat bana baskı maskı yapmıyor. | Open Subtitles | هو يرغب بذلك, لكنه لا يضغط عليّ أو أي شيء من هذا القبيل |
Bekaretimi bir arabanın arkasında bana baskı yapa bir çocuğa kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أخسر عذريتي في المقعد الخلفي لسيارة مع شخص يضغط عليّ |
Ben sanki Go Stop oynamak istiyordum, Oynamak için bana baskı yapan sendin. | Open Subtitles | أنا لا أريد اللعب , توقف عن ذلك , وأنت الذي ضغط علي لكي ألعب |
Orada kimse bana baskı yapmadı ya da sorguya çekmedi. | Open Subtitles | لم يحاول أحد الضغط عليّ أو استجوابي. |
Bir dakika, yanlış bir şeyler var. Neden sevişmek için bana baskı yapmıyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، هناك شيء خاطئ لم لا تضغط عليّ من أجل إقامة علاقة؟ |
bana baskı yapma. | Open Subtitles | لا تضغطي علي |
Her zaman bana baskı yapıyordu. | Open Subtitles | دائما يضغط علي لـ أفعلها |
John bana baskı yapmıyor. | Open Subtitles | (جون) لا يضغط علي. |
Oysa müdür, onu kovmam için bana baskı yapıyordu. | Open Subtitles | كان المدير يضغط عليّ لطرده |
Robyn eski bir suçluydu, ama şartlı tahliye memuru ona iş vermem için bana baskı yaptı... | Open Subtitles | روبين مدانة سابقة , لكن ضابط إطلاق السراح المشروط المسؤول عنها ضغط علي لأعطائها عملاً ... |
Doğru. Ayrıca da bana baskı kurmaya da çalışmıyor karar vermem için. | Open Subtitles | صحيح، وهي لم تحاول الضغط عليّ |
Her neyse, son bir kaç aydır bunu okumam için bana baskı yapıyor. | Open Subtitles | ...علي أي حال منذ ,شهرين وهي تضغط عليّ لقراءة هذا الكتاب |
bana baskı yapma! | Open Subtitles | لا تضغطي علي |