Çünkü bana geldi ve yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأنه قدم إلي و... أخبرني أنه بحاجة للمساعدة |
Çünkü bana geldi ve yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأنه قدم إلي و... أخبرني أنه بحاجة للمساعدة |
Biliyorum çünkü oğlu bana geldi ve sana neden böbreğimi verdiğimi sordu. | Open Subtitles | عرفت لأن ابنها جاءني و سألني عن سبب تبرعي لك بكلية |
Ed bana geldi ve benden yardım istedi, ama ben onun dikkatini verdi | Open Subtitles | (إد) جاءني و طلب مساعدتي ، لكني تخليت عنه |
O bunu biliyordu. Daha sonra bana geldi ve nereli olduğumu daha önce neler yaptığımı sordu. | Open Subtitles | لقد عرف، وجاء إليّ لاحقاً، وسألني من أين أتيت، وما كنتُ أعمل. |
Şimdi, Teğmen bana geldi ve olay anında nasıl hissettiğini anlattı. | Open Subtitles | لقد جاء إليّ الملازم وأخبرني عمّا تشعرُ بهذه اللحظة |
- Ajan Doggett Ajan Scully bölümünün amiri olarak bana geldi ve ücretsiz izin kullanmak istediğini bildirdi. | Open Subtitles | الوكيل دوجيت كمدير مساعد في تهمة مهمتك الوكيل سكولي جاء لي وطلب أخذ إجازة من الغياب. |
O bunu biliyordu. Daha sonra bana geldi ve nereli olduğumu daha önce neler yaptığımı sordu. | Open Subtitles | لقد عرف، وجاء إليّ لاحقاً، وسألني من أين أتيت، وما كنتُ أعمل. |
Bunun yerine bana geldi ve herşeyi anlattı. Bizim için iyi bir asker. | Open Subtitles | وبدلا من ذلك جاء إليّ وأخبرني بكلّ شيء، إنّه جندي مهم لنا. |
Siddiq bana geldi ve... ..ben de onu General Cogswell'e getirdim. | Open Subtitles | جاء إليّ (صدّيق) وأنا جئت باللواء (كوغزويل) |
Harvey bana geldi ve anlaşmamı önerdi sonra da işimiz bitecekti. | Open Subtitles | هارفي) جاء لي وطلب مني أن أقوم بتسوية، وثم سينتهي الوضع حينها) |