Daha fazla eşlik etmem ama ertesi gün bana her şeyi anlatır. | Open Subtitles | كان يطيل الغياب أحيانّاً ولكنه في اليوم التالي .يقول لي كل شيء حدث معه |
bana her şeyi anlatırken hiç de endişeli görünmüyordun. | Open Subtitles | لم تبدو قلقاً حيال ذلك عندما كنت تقول لي كل شيء |
Bu olayın sizin tarafınızda kalan kısımlarını bilmem gerek ama şu an bana her şeyi anlatmıyorsunuz. | Open Subtitles | أريد أن أسمع روايتك عن القصة و أنت الآن لا تقول لي كل شيء |
En başından bana her şeyi anlatmak için söz verdin. | Open Subtitles | ..لقد كان هذا وعدك من البداية أن تخبرني بكل شيء |
Telefonda konuşuyorduk. Şimdi bana her şeyi anlatmanın tam zamanı. | Open Subtitles | تحدثنا على الهاتف سوية حان الوقت الآن لتقول لي كل شيء |
Neler olduğu konusunu önemsiyordum ve bana her şeyi anlatmıyorsun. | Open Subtitles | كنتُ مهماً فيما كان يحدث و أنت لا تقول لي كل شيء |
Öncelikle sakin olmanızı ve bana her şeyi anlatmanızı istiyorum. | Open Subtitles | احتاج بأن تلتزمي الهدوء وتقولي لي كل شيء تعرفينه . |
Jonas da bana her şeyi söyler. Yani eninde sonunda öğreneceğim. | Open Subtitles | وجوناس يقول لي كل شيء لذا أنا سأعرف بأية حال |
bana her şeyi anlatmanı istiyorum, Leon. | Open Subtitles | اريد منك ان تقول لي كل شيء , ليون. |
Doktorla konuştum, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | تحدّثتُ إلى الطبيبة. وقالت لي كل شيء. |
Archana'nın annesi bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | و الدة أركانا لل وقال لي كل شيء. |
Ben sana, sen de bana her şeyi söyleyelim. | Open Subtitles | حسناً أنا أخبرك بكل شيء وأنت تخبرني بكل شيء |
Sadece düşündüm de eğer söylemesi zorsa bile bana her şeyi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | كنتأعتقد... حتى لو كان أمراً صعباً تستطيع قول أي شيء لي |
Sen de bana her şeyi anlatırdın. | Open Subtitles | لقد كنت تخبرني كل شيء أيضا و الآن أنت و أخي |
Kaynananız bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | أمك في القانون شرحت كل شيء لي. |
Eve döndüğünde de bana her şeyi anlat. | Open Subtitles | ...وعندما تعود ستحكي لي كل ما حدث |
Bu bizim kaderimiz, yani bana her şeyi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ،لذا هذا هو مصيرنا لذلك يمكنك أن تخبرني بأي شيء |
Ortaya çıkan kişiyi tehdit edersem bana her şeyi anlatacağını düşündüm. | Open Subtitles | ظننت انني لو هددت من أتى سيخبرني كل شئ |
bana her şeyi anlatmazsan üzgünden de ötesi olacaksın. | Open Subtitles | ستكون أكثر من آسفاً إلا إذا أخبرتني بكل شيء من فضلك ، من فضلك ، لا |
Baban seni buraya ilk getirdiğinde, bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | عندما أحضرك والدك إلى هنا أخبرني بكل شيء |
Amy, kapıyı aç. Burada yaşadığını biliyorum. Oz bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | إيمي، إفتحي الباب أعرف أنكِ تعيشين هنا، آوز أخبرني كل شيء |
Hadi. Nasıl geçti? Anlat bana her şeyi. | Open Subtitles | هيّا، كيف كانت رحلتك، أنبئني بكلّ شيء. |
bana her şeyi anlatır. Çünkü öyle ya da böyle bir şekilde öğreniyorum | Open Subtitles | إنّه يخبرني بكل شيء لأنّه عاجلا أو آجلا سأعلم بالأمر |
bana her şeyi anlatmalısın, kardeşim. | Open Subtitles | يجب أن تخبريني كل شيء يا أختاه |
Öyleyim ve o bana her şeyi anlattı. | Open Subtitles | نعم، ولقد قالت لي كل شيئ |