Farkındasınız, eğer girmeyi başarırsanız, aşağı inip bana kapıyı açmanız gerekecek. | Open Subtitles | إذا استطعت الدخول سيكون عليك أن تفتح لي الباب |
Sonra bana kapıyı açtı ve daha sonra tekrar uğramamı söyledi. | Open Subtitles | وبعدها فتحت لي الباب وأخبرتني أن أعود قريباً |
Ama bana kapıyı açmadı, öyle değil mi? | Open Subtitles | و لكنه لم يفتح لي الباب أليس كذلك؟ |
Sefil ailene yaptıklarımı duyduğunda bana kapıyı açacaksın. | Open Subtitles | سَتفتحين الباب لي حينما تَسمعين ما أقوم به لأسرتك البائسة |
Şimdi dışarı çık, arkadan dolaş ve bana kapıyı aç. | Open Subtitles | الآن التف حول السيارة ثم افتح الباب لي |
Dün bana kapıyı açtığında Sean olmadığını anladım. | Open Subtitles | ...عندما فتحت الباب لي بالامس علمت انك لست شون |
bana kapıyı aç. - İyi akşamlar, Mariano. | Open Subtitles | افتح لي الباب. |
bana kapıyı aç. | Open Subtitles | إفتح لي الباب |
Birkaç hafta önce bir restorana girerken hoş bir erkek bana kapıyı tuttu ve anında abayı yaktım. | Open Subtitles | قبل بضعة اسابيع, دخلت مطعماً, وشاب جميل قام بفتح الباب لي وسحرت تماماً حينها . |
Neyse, oraya vardım. Kadın bana kapıyı açtı. | Open Subtitles | على أيّة حال" "العاهرة فتحت الباب لي |
bana kapıyı açsan... | Open Subtitles | إن أمكنك فتح الباب لي. |