Eliot Spitzer'in incelemesi yatırım bankalarının başarısız olacaklarını bildikleri internet şirketlerini teşvik ettiklerini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | و إقرار الحماية اللازمة أظهرت تحقيقات إليوت سبيتزر أن بنوك الاستثمار روجوا شركات أنترنت يعلمون أنها ستفشل |
-Biliyorum. O kocaman kalbin New England'daki kan bankalarının yarısını doldurabilir. | Open Subtitles | قلبك ربما يمكن ملء نصف بنوك الدم في نيو انغلاند... |
Bu yatırım bankalarının... 10 Temmuz 2008 ...Merkez Bankası ile ve SEC'le çalışarak likidite artırdıklarını, sermaye artırdıklarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت بنوك استثمار تعمل بالتعاون مع العاشر من يوليو عام 2008 الاتحاد الفيدرالى و جمعية تنظيم بيع السندات العمومية لزيادة سيولتهم المالية |
Pasadena'daki tüm sperm bankalarının adresini alabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | مرحباً,أيمكن أن أحصل على كل عنواين بنوك المنى الموجود بـ"باسادينا" رجاءاً؟ |
Gringonun yardımıyla, Meksika'nın bütün bankalarının kapıları bize açık olacak. | Open Subtitles | بمساعدة الامريكي كل البنوك المكسيكية ستكون لنل |
Seni son gördüğümde, günlerini Avrupa bankalarının güvenlik duvarlarını aşarak, gecelerini de ayni şeyi Avrupalı kadınlarla yapan bilgisayar korsanı bir playboydun. | Open Subtitles | ،آخر مرّة رأيتُك كُنت لصّ كومبيوتر مستهتر الذي أمضى أيامه يخترق برامج حماية البنوك الأوروبية وأمضى لياليه يفعل نفس الشيء للنساء الأوربيات |
Direktör, Westwood Capital Yatırım bankalarının kaldıraç oranı 33'te 1'e kadar çıktı. | Open Subtitles | رفعت بنوك الأستثمار نسبة (الفاعلية) إلى مستوى 33 إلى 1 |
Yerel sperm bankalarının hiçbirinde Sean Nolan'ın DNA profiliyle eşleşen bir veri yok. | Open Subtitles | لا يملك أيّ من بنوك الحيوانات المنوية المحلية متبرعاً يطابق مواصفات أو ملف حمض (شون نولان) النووي. |
Her yerde, zaman bankalarının ve paralel para birimlerinin çoğaldığını görüyoruz, insanlar akıllı teknolojileri, pazarın sunduğu bütün kaynakları bir araya getirmek için kullanıyorlar; insan, bina, toprak gibi. Bunları da kimin daha çok ihtiyacı varsa ona yönlendiriyorlar. | TED | وفي كل مكان يمكنكم أن تروا الزيادة في بنوك الوقت و العملات المتوازية , الناس يستعملون تكنولوجيا ذكية للتواصل مع كل المصادر التي تحررت من السوق , الناس , العمارات , الأراضي وربطهم مع أي شخص له القدرة علي جذب الإحتياجات . |
CDO piyasası çökmüş yatırım bankalarının elinde satamadıkları yüzlerce milyarlık kredi, CDO ve gayrimenkul kalmıştı. | Open Subtitles | لقد أنهار سوق الـ سى دى اوه تاركا وراءه بنوك الاستثمار تمتلك قروض بمئات البلايين من الدولارات و الـ (سى دى أوه) التى لا يمكن بيعها |
O kredi temerrüt swaplarının denetlenmesinin engellenmesini ve yatırım bankalarının kaldıraç sınırlarının kaldırılmasını savunanların başındaydı. | Open Subtitles | لقد كان المحامى الأعلى مقاما فى منع الأشراف الحكومى على عقود التبادل الائتمانى و أيضا زيادة الحدود المسموح بها فى (الفاعلية) فى بنوك الاستثمار |
Wall Street istediği kadar kriz geçirirse geçirsin, mevduat bankalarının zarar görmeyeceğinden emin olmak istediler. | Open Subtitles | يريدون التأكد أن سوق المال الأميركي قد يذوب تمامًا في حين البنوك الإدخارية لا تتضرر أبدًا. |
Araştırmalarımda, mesela Zürih Üniversitesi'nde, medyaya yer alan İsviçre bankalarının vergi kaçakçılığı veya vergi yolsuzluğu gibi konularda kötü bir yeri olduğunu saptadık. | TED | في بحثي، نجد، على سبيل المثال، في جامعة زيورخ، أن البنوك السويسرية الضالعة في وسائل الإعلام، وفي السياق، على سبيل المثال، من التهرب الضريبي، والاحتيال الضريبي، لديها تغطية سيئة في وسائل الإعلام. |