bariz bir şekilde ev ödevi sorularını yollayan kişiler de vardı. Bana onları kendileri için çözdürmeye çalışıyorlardı. | TED | هناك ناس آخرين يرسلون لي أسئلة من الواضح أنها واجباتهم المنزلية ويريدون مني أن أؤديها عنهم. |
Çünkü bariz bir şekilde, gerçeğin ne olduğunu söyleyemedigimiz kültürümüz hakkında yorum yapıyor. | TED | لأنه من الواضح ان ذلك يعطي تعليق عن ثقافتنا حاليا, اننا لا نستطيع ان نقول ما هو حقيقي |
bariz bir şekilde ona oturmasını ve kımıldamamasını emrettiler. | Open Subtitles | أتعلم، من الواضح أنهم أمروها بالجلوس وعدم الحركة. |
İkinizin neredeyse ağlamasına sebep olan ve bariz bir şekilde homo izler taşıyan şeyi bölmek istemiyorum bu yüzden kısa keseceğim. | Open Subtitles | اكره مقاطعتكم بشكل صارخ وايحاءات الاشتهاء المماثل بشأن ما تفعلانه انتما, الاثنان وتبكيان بشأنه |
Protokolün bariz bir şekilde ihlali haneye tecavüz, güvenlik görevlilerine saldırı tutuklanmak. | Open Subtitles | تجاهل صارخ للقوانين إقتحام عنوة ، إعتداء علي حارس أمن أن يتم القبض عليكم ؟ |
Toplumumuzun kurallarına bariz bir şekilde karşı gelerek yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | تعيش في تحد صارخ لقوانين مجتمعنا |
Yuvası, bariz bir şekilde çevredeki en düzenli yuva bu yüzden gece boyunca bir grup dişinin daha ilgisine maruz kalıyor. | Open Subtitles | من الواضح أن عشه هو الأفضل بين الأعشاش في الجوار .طوال الليل مجموعة متعاقبة من الإناث ترددت عليه |
bariz bir şekilde gerçek bir sözcük, ama ne zaman kullanılması doğru bilmiyorum. - Anadili değil. | Open Subtitles | من الواضح , أنها كلمة حقيقية لكني لا أعلم متى يكون إستعمالها صحيحا |
Ojai o bağı almalı. bariz bir şekilde çok iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | "أوهاي" يجب أن تشتري مرزعة العنب هذه من الواضح أنها صفقة رابحة |
bariz bir şekilde seni kıskanıyor. Fark ettin mi? | Open Subtitles | لقد كان من الواضح أنها تحسدك هل لاحظتي ذلك؟ |
bariz bir şekilde birileriyle görüşüyordun, o yüzden dökül. | Open Subtitles | من الواضح أنك تواعدين شخصا لذا أخبريني، هيا |
Kakashi-sensei, köyden ayrılırken bariz bir şekilde birisi tarafından kontrol ediliyordu. | Open Subtitles | لقد كان من الواضح أن شخصاً ما كان يسيطر عليه عندما غادر القرية |
İkiniz bariz bir şekilde tanışıyordunuz ama o da senden hiç bahsetmemişti. | Open Subtitles | من الواضح أنكما عرفتما بعضكما لكنه لم يذكر أبدا |
Ki o, bariz bir şekilde yaşam koçu değil ve kesinlikle eczanede tanıştığın İtalyan bir sosyopat. | Open Subtitles | و بالمناسبة، من الواضح أنه ليس مدرباً مرخصاً و أنا متأكد من أنه مريض إيطالي إلتقيتي به صيدلية |
bariz bir şekilde ortada seks ve uyuşturucu dönmüş. | Open Subtitles | من الواضح ان الجنس والمخدرات متورطين بالأمر |
bariz bir şekilde ayrımcılığa göz yumulmuştur. | Open Subtitles | "اختبار وراثيّ، وهذا ليس إلا عذرًا صارخ للتفرقة" |
Arkadaşımız Bahçıvan Willie`yi gözetledim, ve yaprakları yakarken-- ...temiz hava kanunlarımızı bariz bir şekilde umursamadığını gördüm. | Open Subtitles | لاحظت أن صديقنا البستاني (ويلي) يحرق أوراق الشجر، وذلك إهمال صارخ لقوانين نظافة الهواء. |
Çok bariz bir şekilde yalan olan bir şeyi nasıl böyle kabulleniyorsun, Sophie? | Open Subtitles | صوفي)، كيف تقبلين شيئا ما) وانتي تعلمين انه كذب صارخ ؟ |