Evie bu geceki basın toplantısına odaklanmalısın. Bununla biz ilgileniriz. | Open Subtitles | عليك أن تركزي على المؤتمر الصحفي الليلة ودعينا نتولى هذا |
basın toplantısına dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | و هذا يجعلك رئيستي علي العودة إلى المؤتمر الصحفي |
Ben basın toplantısına dahil değilim ama toplantı başlamak üzere. | Open Subtitles | أنا لست جزءاً من المؤتمر الصحفي ولكنه سيبدأ حالاً |
Savunma Bakanı Broke Verses, bu öğleden sonra düzenlenecek basın toplantısına hazır, | Open Subtitles | وزير الدفاع بروك فيرسيس، على استعداد لعقد مؤتمر صحفي بعد ظهر اليوم |
basın toplantısına katılmak istiyorsanız on dakika sonra gitmek zorundayız. | Open Subtitles | ينبغي عليك المغادرة بعد عشرة دقائق إذا كنت تريد المضي على مواعيد جدولك الزمني للمؤتمر الصحفي الدولي يا سيدي |
Şimdi de Beyler, izninizle Vincennes için verdiğim basın toplantısına gideyim. | Open Subtitles | أرجو أن تعذراني. يجب أن أحضر مؤتمراً صحفياً حول جاك فنسن. |
basın toplantısına kadar 6 saatin var ve başka şansın yok. | Open Subtitles | لديك ست ساعات حتى موعد المؤتمر الصحفى لا اكثر |
Merhabalar. basın toplantısına hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا ً جميعا ً اهلا ً بكم في المؤتمر الصحفي |
Belediye Meclis üyesi Dexhart'ın, cinsel ilişkileri için özür dilediği basın toplantısına gelirken ve toplantıdan dönerken de, limuzinde bir fahişe ile birlikte olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | مع عاهرة في الليموزين في الطريق إلى ومِن المؤتمر الصحفي حيث اعتذر لممارسته علاقة غرامية. |
Artık kafamı basın toplantısına vermeliyim. | Open Subtitles | هذا يكفي. اود التركيز على المؤتمر الصحفي |
Sağlık Bakanı'nın protein tedarikinin geçici olarak askıya alınması konusunda resmi bir açıklama yapması beklenilen basın toplantısına medya yoğun ilgi gösteriyor. | Open Subtitles | يوجد أهتمام من قبل الأعلام في المنطقة في مكان المؤتمر الصحفي حيث يشتبه إعلان الرسمي عن وقف مؤقت |
Teşekkürler. Bayanlar ve baylar, Yeni Demokratların basın toplantısına hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بكم في المؤتمر الصحفي للديموقراطيون الجدد |
İlk dövüşün basın toplantısına hoş geldiniz. | Open Subtitles | نرحب بكم في المؤتمر الصحفي من المعركة الأولى. |
İlk dövüşün basın toplantısına hoş geldiniz. | Open Subtitles | نرحب بكم في المؤتمر الصحفي للنزال الأول |
Stu ve ben, şu basın toplantısına gidiyoruz. | Open Subtitles | ستو وأنا gotta يَذْهبُ إلى ذلك المؤتمر الصحفي. |
Bu basın toplantısına evsahipliği yapmak bana sadece Başkanınız olarak değil... müthiş gururlu bir baba olarak da onur veriyor. | Open Subtitles | انه لمن دواعي سروري ان استضيف هذا المؤتمر الصحفي ... ليس كـ عمدتكم فقط ولكن كـ أب فخور جداً |
Numaramı yayınladıktan sekiz hafta sonra, bir basın toplantısına giriş izni aldım, anketlerde öne çıkan adayla | TED | بعد نشر رقمي ب 8 أسابيع، حصلت على رخصة صحفي لدخول مؤتمر صحفي للمرشح الأقوى بناءً على استطلاعات الرأي. |
- Yarım saat sonra bir basın toplantısına katılacağım, sen de izle. | Open Subtitles | سيعقد مؤتمر صحفي خلال نصف ساعة، انصحك بالحضور |
İleride beni basın toplantısına almadan ya da telefonlarımdan kaçmadan önce daha iyi düşünürsün. | Open Subtitles | لذا فكّر في ذلك في المرة المقبلة التي تحاول منعي من دخول مؤتمر صحفي |
Laugesen o mektuba güveniyor. Ben Başbakanın basın toplantısına gidiyorum. | Open Subtitles | لاغسن يعول على رسالة الوداع تلك انا ذاهبة للمؤتمر الصحفي لرئيسة الوزراء |
Kendisi, şehirde patlak veren çete olayları ile ilgili bir basın toplantısına ev sahipliği yapacak. | Open Subtitles | والذي سيستضيف مؤتمراً صحفياً اليوم ليتحدّث عن الموجة الأخيرة منْ أحداث عنف العصابات التي ضربت المدينة |
Elaine Lieberman'ın bu basın toplantısına gelmesinden emin olsan iyi olur. | Open Subtitles | تأكد أن (الين ليبرمان) ستصل لهذا المؤتمر الصحفى |
basın toplantısına gideceğim, sonra sen ve ben ilk servise atlayıp... | Open Subtitles | أنا سَأَذْهبُ إلى المؤتمر الصحفي، ثمّ أنت وأنا أَحْصلُ على المكوكِ الأولِ |
Bence basın toplantısına kadar ona göz kulak olmalıyız. | Open Subtitles | اظن أنه علينا مراقبتها حتى موعد اللقاء الصحفي |