ويكيبيديا

    "basitti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بسيطة
        
    • بسيطاً
        
    • سهلة
        
    • البساطة
        
    • سهلاً
        
    • بسيطا
        
    • بسيطه
        
    • بسيطًا
        
    • أبسط
        
    • بسيطَ
        
    • كانت اسهل
        
    • كان بسيط
        
    • أكثر بساطة
        
    Ama o zamanlar daha naif düşünüyordum, belki de çok basitti. TED ولكن عندها راودتنى فكرة أنها قد تكون بسيطة أكثر من اللازم.
    Yapılan deney çok basitti. Basitçe bir protonu alırsınız, ve ona hızla bir elektron çarptırırsınız. TED وكان المخبريون يقومون بتجارب بسيطة حينها حيث يؤخذ البروتون ويتم ضربه بالكترون بقوة
    Benim dileğim çok basitti: sadece bir web sitesi hazırladık ve bize inandığınız veya savaşmak istediğiniz her şeyin fotoğrafınızı gönderebilirsiniz; dünyanın neresinde olursanız olun, fotoğrafınızı geniş bir şekilde geri göndeririz. TED كانت الأمنية بسيطة للغاية: قمنا بإطلاق موقع إلكتروني بحيث ترسل لنا صورتك عبره لما تؤمن بأهميته أو أي شيء تريد دعمه، سوف نرسل لك بعدها صورتك بالحجم الكبير، أينما كنت في العالم.
    Eğitim oldukça basitti fakat çok önemli bir şeyi kaçırıyordum. TED كان التوجيه بسيطاً بما فيه الكفاية ولكنني كنت أفتقدُ شيئاً مهماً حقاً.
    1900'lü yıllarda ilk çıktığında, kullanımları çok basitti. TED عندما ظهرت سنة 1900، كانت سهلة الاستعمال،
    Oyun oldukça basitti: Gizli bir kimlik edin, müttefiklerini topla, kötü adamlarla savaş, güç kaynaklarını aktif hale getir. TED كانت اللعبة بهذه البساطة: اتخذ هوية سرية.. جنّد حلفاء لك حارب الأشرار .. فعّل نقاط القوة
    Çıkış yolu çok basitti. Size bir lazanya bıraktım. Open Subtitles طريق الخروج كان سهلاً لقد تركت لكم لازانيا
    İlk beton bloklar 1868'de yapıldı. Fikir basitti: birbiriyle birleşecek, sabit bir ölçüyle yapılmış çimentodan modüller. TED أولى وحدات الخرسانة تم تصنيعها سنة 1868 بفكرة بسيطة جدا: وحدات مصنوعة من الاسمنت بقياسات ثابتة متوافقة مع بعضها البعض.
    Fikir basitti: bir haberin bir parçasını alıp fotoğraf, video ve diğer güçlü kanıtlar gibi doğrulanabilir kanıtlarla denetlemek. TED كانت فكرته بسيطة: نأخذ الخبر ثم نتحقق من صحته بدليل يمكن التحقق منه مثل صور ومقاطع فيديو وأدلة أخرى قوية.
    E-posta’nın keşfinden evvel çoğunlukla mektupla iletişim kuruyorduk. Süreç oldukça basitti. TED قبل اختراع الانترنت كنا نستخدم الرسائل بصورة عامة. وكانت العملية بسيطة للغاية.
    Çünkü bu fikir öylesine basitti ki, ama evrenin tüm yapısını da açıklamaya yetiyordu. TED لأن الفكرة كانت بسيطة جدا وعلى ذلك فسر كل تصميم في الكون
    Bu zamana kadar arkadaşlığımız oldukça basitti. Open Subtitles تعرفين، حتى الآن علاقتنا كانت بسيطة جداً
    Kurallar basitti, Jersey. Bundan daha azı için kızlar kovdum ben. Open Subtitles القواعد كانت بسيطة يا جيرسى طردت بناتا كثيرة من قبل
    2010 yılında Mott Hall Bridges Akademisi'ni açtığımda hedefim basitti: Bir hapishaneyi kapatmak için bir okul açmak. TED عندما افتتحتُ أكاديمية موت هال بريدجز أكاديمي في 2010، هدفي كان بسيطاً: افتتح مدرسة لتغلق سجناً.
    Onlarca yıldır, trafik tıkanıklığının çözümü basitti: Yeni yollar inşa edin ya da olanları büyütün. TED ولعقود، كان حلنا لمعضلة الإزدحام بسيطاً للغاية: هو بناء طرق جديدة أو توسيع الطرق الحالية.
    - Çok basitti, öyle mi? Bir dahaki sefere daha zor bir şeyler sor. Open Subtitles نعم انها سهلة اعطنا شيئا اصعب في المرة القادمة
    Ve temelde söylediğim şey çok basitti. TED وأساسا ما كنت أقوله هو في غاية البساطة.
    Hangi kristalin kimde olduğunu bulmak, bu çocukların yeni güçlerini kontrol etmeleri için eğitmek ile kıyaslandığı zaman daha basitti. TED مقارنةً مع المهمة الصعبة في تدريب هؤلاء الشباب كيفية السيطرة على قواهم الجديدة، فإن اكتشاف نوع البلورة التي تناولها كلُّ شخصٍ كان أمراً سهلاً.
    Cevabım basitti: Eğer bıraksaydım, bu beni kaçıranın kazandığı anlamına gelirdi. TED وكان جوابي بسيطا للغاية: إذا تخليت عن عملي، فإن هذا سيعني أن من خطفوني قد كسبوا.
    Daha kısa süre önce, herşey o kadar basitti ki. Open Subtitles ليس منذ مدة بعيده الاشياء كانت بسيطه
    ..elit bir savaşçı sınıfı yükselerek kendini gösterdi. Kuralları basitti... Open Subtitles ازدهر نخبة من الجنود من المعركة كان شعارهم غير القابل للتغيير بسيطًا
    Bu yüzden farklı bir ön-hücre modeli ortaya çıkardık. Hatta bu bir öncekinden daha basitti. TED لذا أنتجنا نموذج خلية أولية مختلف، وهو واقعاً أبسط من النموذج السابق.
    Çok basitti! Open Subtitles ذلك كَانَ بسيطَ!
    Sadece işler, onunla birlikte daha basitti, şimdiki hayatım gibi büyük bir... dağınıklık içindeki bekar hâlim gibi değildi. Open Subtitles الامر فقط ان الاوضاع كانت اسهل معه بدلاً من حياة العزوبية الفوضوية التيأعيشهافي الوقتالحالي, وهذاليسمقصدي,
    Yemek Sanayisi'ni araştırmaya başladığımda amacım son derece basitti. Open Subtitles عندما اريد ان افهم النظام الصناعي الغذائي ما اهملت فيه كان بسيط
    Önceden dünya çok daha basitti, değil mi? Open Subtitles العالم إعتاد ان يكون أكثر بساطة, اليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد