Çok fazla baskı var. Kimseyle konuşamıyorum. Çok rekabetçi bir ortam. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير لايمكنني التحدث لأحد, لأنهم أعلى مني في المستوى |
-Sen işine bak, bu duygusal ve üstümde baskı var. | Open Subtitles | اهتم بنفسك حسناً أنا مجرد عاطفي و يوجد هناك ضغط |
Kafamın içinde, sanki bir hidrojen bombası patlayacakmışçasına bir baskı var. | Open Subtitles | هناك ضغط في رأسي وكأنها قنبلة هيدروجينية ستنفجر. |
benim üzerimde daha fazla baskı var ... senin yüzünden. | Open Subtitles | اني املك بعض من الضغط عليك، اكثر من ضغطك علي. |
Üzerinde çok baskı var, bu yüzden. Bir şey yok. | Open Subtitles | من المحتمل أنهم يعتقدون أنك مشهور كثيرا ً, هذا كل شيء |
Ayrıca duyduğuma göre çok iyiymiş ve biz tekrar birleşmeden önce o Max ile birlikteydi yani üzerimde çok baskı var. | Open Subtitles | نعم، وعلى ما يبدو انها جيدة جداً في ذلك وهي كانت مع ماكس قبل ان نكون مع بعضنا فهناك الكثير من الضغوطات |
Sanırım beynimin konuşma merkezinde fazladan baskı var... ve bunun sebebini bulmam gerek. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك ضغط على مركز الكلام في دماغي وعليّ أن أكتشف ما الذي يسبّبه علينا أن ندخل إلى هناك |
Bu iyi bir test oldu. Biz hiçbir baskı var. | Open Subtitles | لقد كان اختبارا جيدا، لم يكن هناك ضغط. |
İlk başta bir şaka sandım, ama çok fazla baskı var. | Open Subtitles | كنت أظنها مزحة، لكن هناك ضغط كبير |
MICHAEL: Üzerimde şu an çok fazla baskı var. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير عليَّ الآن |
Üzerimde baskı var gibi oluyor. | Open Subtitles | إذاً هناك ضغط شديد الآن |
baskı var üzerimde. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير بهذه الطريقة |
Yani sürekli bir baskı var. | Open Subtitles | لذا، دائماً هناك ضغط |
Bu yarışta Spitz in üzerinde büyük baskı var... ama Matthes takıma girdi... | Open Subtitles | "هناك ضغط كبير على (بيتز) في هذا السباق" "ولكن (ماتيس).." |
Spitz'in üzerinde büyük bir baskı var ama Matthes 2 yıl önce sırtüstü yüzme rekoru vardı ama Matthes 3 hafta sonra bu rekoru geri aldı. | Open Subtitles | "هناك ضغط كبير على (بيتز) في هذا السباق" "ولكن (ماتيس).." "السباحة على الظهر قبل عامين.." |
Benim üzerimde de baskı var. | Open Subtitles | هناك ضغط علي أيضا... |
Üzerimde çok baskı var. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير |
Bizim gibi Bay Bob Eubanks'ın tabiriyle alem yapacak genç bir çiftin üzerinde de epey büyük bir baskı var. | Open Subtitles | و هناك الكثير من الضغط على الثنائيات الشابة مثلنا للإنخراط في ما يحب السيد بوب يوبانكس أن يدعوه صناعة الفوضى. |
Zamana karşı savaşmak gibi. Çok fazla baskı var. | Open Subtitles | إنها كمسابقة اهزم الوقت يوجب الكثير من الضغط في هذا الأمر |
Üzerimde çok baskı var. Bütün gözler şu anda beni izliyor. | Open Subtitles | لدى الكثير من الضغط علىّ الكثير من العيون تراقبنى |
Üzerinde çok baskı var, bu yüzden. | Open Subtitles | من المحتمل أنهم يعتقدون أنك مشهور كثيرا ً, هذا كل شيء |
Timle ilgili üzerimizde çok baskı var bir galibiyet çok işimize yarar. | Open Subtitles | نحن تحت الكثير من الضغوطات من فريق المهمات الى ان ننجح |