"baskı var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك ضغط
        
    • من الضغط
        
    • يعتقدون أنك مشهور
        
    • من الضغوطات
        
    Çok fazla baskı var. Kimseyle konuşamıyorum. Çok rekabetçi bir ortam. Open Subtitles هناك ضغط كبير لايمكنني التحدث لأحد, لأنهم أعلى مني في المستوى
    -Sen işine bak, bu duygusal ve üstümde baskı var. Open Subtitles اهتم بنفسك حسناً أنا مجرد عاطفي و يوجد هناك ضغط
    Kafamın içinde, sanki bir hidrojen bombası patlayacakmışçasına bir baskı var. Open Subtitles هناك ضغط في رأسي وكأنها قنبلة هيدروجينية ستنفجر.
    benim üzerimde daha fazla baskı var ... senin yüzünden. Open Subtitles اني املك بعض من الضغط عليك، اكثر من ضغطك علي.
    Üzerinde çok baskı var, bu yüzden. Bir şey yok. Open Subtitles من المحتمل أنهم يعتقدون أنك مشهور كثيرا ً, هذا كل شيء
    Ayrıca duyduğuma göre çok iyiymiş ve biz tekrar birleşmeden önce o Max ile birlikteydi yani üzerimde çok baskı var. Open Subtitles نعم، وعلى ما يبدو انها جيدة جداً في ذلك وهي كانت مع ماكس قبل ان نكون مع بعضنا فهناك الكثير من الضغوطات
    Sanırım beynimin konuşma merkezinde fazladan baskı var... ve bunun sebebini bulmam gerek. Open Subtitles ‫أعتقد أن هناك ضغط ‫على مركز الكلام في دماغي ‫وعليّ أن أكتشف ما الذي يسبّبه ‫علينا أن ندخل إلى هناك
    Bu iyi bir test oldu. Biz hiçbir baskı var. Open Subtitles لقد كان اختبارا جيدا، لم يكن هناك ضغط.
    İlk başta bir şaka sandım, ama çok fazla baskı var. Open Subtitles كنت أظنها مزحة، لكن هناك ضغط كبير
    MICHAEL: Üzerimde şu an çok fazla baskı var. Open Subtitles هناك ضغط كبير عليَّ الآن
    Üzerimde baskı var gibi oluyor. Open Subtitles إذاً هناك ضغط شديد الآن
    baskı var üzerimde. Open Subtitles هناك ضغط كبير بهذه الطريقة
    Yani sürekli bir baskı var. Open Subtitles لذا، دائماً هناك ضغط
    Bu yarışta Spitz in üzerinde büyük baskı var... ama Matthes takıma girdi... Open Subtitles "هناك ضغط كبير على (بيتز) في هذا السباق" "ولكن (ماتيس).."
    Spitz'in üzerinde büyük bir baskı var ama Matthes 2 yıl önce sırtüstü yüzme rekoru vardı ama Matthes 3 hafta sonra bu rekoru geri aldı. Open Subtitles "هناك ضغط كبير على (بيتز) في هذا السباق" "ولكن (ماتيس).." "السباحة على الظهر قبل عامين.."
    Benim üzerimde de baskı var. Open Subtitles هناك ضغط علي أيضا...
    Üzerimde çok baskı var. Open Subtitles هناك ضغط كبير
    Bizim gibi Bay Bob Eubanks'ın tabiriyle alem yapacak genç bir çiftin üzerinde de epey büyük bir baskı var. Open Subtitles و هناك الكثير من الضغط على الثنائيات الشابة مثلنا للإنخراط في ما يحب السيد بوب يوبانكس أن يدعوه صناعة الفوضى.
    Zamana karşı savaşmak gibi. Çok fazla baskı var. Open Subtitles إنها كمسابقة اهزم الوقت يوجب الكثير من الضغط في هذا الأمر
    Üzerimde çok baskı var. Bütün gözler şu anda beni izliyor. Open Subtitles لدى الكثير من الضغط علىّ الكثير من العيون تراقبنى
    Üzerinde çok baskı var, bu yüzden. Open Subtitles من المحتمل أنهم يعتقدون أنك مشهور كثيرا ً, هذا كل شيء
    Timle ilgili üzerimizde çok baskı var bir galibiyet çok işimize yarar. Open Subtitles نحن تحت الكثير من الضغوطات من فريق المهمات الى ان ننجح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more