Seni içinde bulduğumuz bebek battaniyesi, çok uzun zaman önce. | Open Subtitles | بطانية الاطفال التي وجدناك فيها منذ زمن بعيد. |
Bence o film yapımcısının yatağının altına at battaniyesi koyarak korkutabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نخيف منتج الأفلام ذلك عبر وضع بطانية حصان في سريره |
Ninemle konuştum da diğer torunlarından hiç birisinin battaniyesi yokmuş. | Open Subtitles | .. لإنني للتو تحدثت الى جدتي وهي تقول انه ليس هناك اي واحد من احفادها الاخرين لديه بطانية |
Bu, Pendleton'dan çocuğunuza besin veren bir bebek battaniyesi, hayatının sonrasında Alzheimer'a neden olmak yerine. | TED | هذا غطاء طفل من شركة بندلتون ستعطي طفلك تغذية بدلا عن مرض الزهايمر لاحقا. |
Kyle'ın çarşafı ve battaniyesi yataktan atılmış. | Open Subtitles | ملاءة و غطاء كايل تم سحبهما بعيدا عن السرير |
Hayır, görünüşe göre 4 Temmuz piknik battaniyesi gibi giyinmek istemişim. | Open Subtitles | ولكن الواضح أنني أردت أن ألبس مثل غطاء مائدة رحلات ال4 من تموز |
Üstüne bir tane artkik güneş battaniyesi getirin. | Open Subtitles | فلنضع بطانيه التبريد ضد الشمس عليها |
Bir ölüm perisini yalıtım battaniyesi ve kabloyla yakalayacağına kim inanır. | Open Subtitles | من كان يتخيل بأنك ستقوم بربط قوائم بانشي بصوت أصطناعي و بطانية و سلك حديدي |
Orgon akümülatörü, orgon atıcısı ve orgon battaniyesi vücuttaki düşük enerjinin yol açtığı rahatsızlıkların tedavisinde ve deneysel olarak kanser tedavisinde kullanıldı. | Open Subtitles | مجمع الأورغون. مدفع الأورغون و بطانية الأورغون ... استخدمت في علاج الامراض بسبب انخفاض لمستوى الطاقة في الجسم |
Ama bebeğinin battaniyesi hakkında söz veremem. | Open Subtitles | ولكن لن أعطيكِ وعوداً حول بطانية طفلكِ |
Minivanımda piknik battaniyesi var gidebiliriz aslında. | Open Subtitles | كما تعلمين، لدي بطانية تنزه فيسيارتي،ربمايجدربناالذهاب... |
Gülme, ama bu bu güvenlik battaniyesi gibidir, tamam mı? | Open Subtitles | لا تضحك، ولكن... أنهُ مثل بطانية الأمن، حسنا |
Çünkü bir fidye notu almıştım ve Amanda McCready'nin battaniyesi posta kutuma bırakılmıştı. | Open Subtitles | ولأنى وجدت ورقة تطالب بفدية (و بطانية (أماندا ماكريدي بصندوق بريدي |
Charlie Brown biliyor musun, bir çocuğun güvenlik battaniyesi olmadan kalmasının ne demek olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | تعرف (تشارلي براون) عندما يكون الطفل .. بطانية الامان الخاصة به الناس لايدركون ماذا تعني بالنسبة له |
Venüs'ün kalın karbondioksit battaniyesi gezegeni öldürdü. | Open Subtitles | غطاء الكوكب الكثيف من ثاني أكسيد الكربون قتل الكوكب |
Biliyor musun ben küçük bir kızken, Annemin koyun postundan bir battaniyesi vardı. | Open Subtitles | هل تعلم عندما كُنت صغيرة أمي كان لديها غطاء من الصوف. |
Ayrıca kibritler ıslanmasın diye tendürsiyot tableti, pancar tohumu, protein çubukları, NASA battaniyesi... ve canım sıkılırsa diye | Open Subtitles | مجوف، و أضع بداخله أعواد ثقاب مضادة للمياه، حبوب يود جذر الشمندر، حبوب بروتين غطاء هيئة الأبحاث الفضائية و في حالة إن شعرت بالملل |
Cumhurbaşkanı Obama olay odasına indiğinde, onun önüne "at battaniyesi" diye tabir ettikleri kocaman bir şemadan ibaret olan | Open Subtitles | حيث يكون أمامه "ما كانوا يسمونه "غطاء الحصان |
Bir çeşit güvenlik battaniyesi. | Open Subtitles | هذا نوع من غطاء الأمن |
Colette'nin dediğine göre, Kim'in battaniyesi ve biberonu da alınmış. Ne çabuk geldin. | Open Subtitles | ذكرت (كوليت) أنّ غطاء (كيم) و قنينتها اُخذا كذلك. |
Oğlanın battaniyesi. | Open Subtitles | انها بطانيه. |