İnanılır gibi değil. Beni beş kişi geçmiş, yalnızca sen değil. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك، تم الاعتداء على خمسة أشخاص ليس عليك فحسب |
Bankta oturuyorum... Yanımda beş kişi daha var. Hepimiz bir kasabada yaşıyoruz. | Open Subtitles | إني منتظرة في المقعد، وصول خمسة أشخاص آخرين، نقيم جميعاً في المدينة |
Bankta oturuyorum. Yanımda beş kişi daha var. Hepimiz bir kasabada yaşıyoruz. | Open Subtitles | إني منتظرة في المقعد، وصول خمسة أشخاص آخرين، نقيم جميعاً في المدينة |
Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. | Open Subtitles | لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس |
Aramızdan beş kişi aşağıya indiğine göre bu beş hisse daha demek oluyor. | Open Subtitles | وكان هناك خمسة منا عند الحطام سنعطي خمسة أنصبة لذلك |
Hiç bir ortak arkadaşı olmayan, tamamen farklı beş kişi. | Open Subtitles | خمسة أشخاص مختلفين من غير المعقول وجود صديق مشترك بينهم |
beş kişi kendini camdan atarak, diğerleri dumandan boğularak. | TED | قفز خمسة أشخاص و توفيوا، و مات آخرون بسبب الدخان. |
Gece buradaydım, o çukurda beş kişi asılıydı. | Open Subtitles | في الليلة التي كنتُ فيها هنا، عُلّق خمسة أشخاص في الحفرة |
beş kişi odama geldi... bana Clantons ve McLaury'lerin... bizim için silahlandığını söyledi. | Open Subtitles | جاء خمسة أشخاص إلى غرفتي أخبروننى ان الاخوة كلانتون قد جاءوا لنا |
Kaptanın yatı. İçinde beş kişi var. | Open Subtitles | بدا أن يَخْت القائد يحمل خمسة أشخاص على متنه. |
Bu odada hayatta olan beş kişi daha var, buna odaklanalım. | Open Subtitles | هنالك خمسة أشخاص في هذه الغرفة ما زالوا أحياء ركز على ذلك |
- Ne var? Bu odada hayatta olan beş kişi var demiştin. | Open Subtitles | -لقد قلتِ بأن هنالك خمسة أشخاص ما زالوا أحياء في هذه الغرفة |
Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. | Open Subtitles | لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس |
Burada senin kadar taşaklı beş kişi olsaydı 30 avukata ihtiyaç duymazdık. | Open Subtitles | لو كان لدي خمسة رجال هنا بمثل رجولتك لما احتجنا 30 محامياً |
Rüşvet fonunu idare eden beş kişi olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هناك خمسة رجال كانوا يتحكمون في الميزانية السرية ميتشل .. |
Böyle kırk beş kişi varsa? | Open Subtitles | وماذا ان وجدت هناك خمسة و اربعين رجلا صالحا ؟ |
Ziyaret saatinin bitmesiyle yangın arasında hastane personeli dahil beş kişi tespit edildi. | Open Subtitles | بين إنتهاء ساعات الزيارة و الحريق الكل عدا خمس أشخاص يمكن التعرف عليهم كعمال من المشفى |
Dün gece köye doğru giden beş kişi yanımdan geçmişti. | Open Subtitles | لقد مر بقربي خمسة منهم على الطريق للقرية ليلة أمس |
-Kül oldu. beş kişi öldü.Üzücü bir olay. | Open Subtitles | لقد انهارت مات خمس اشخاص حادثه مؤسفه حقا |
- Pantalonun içine beş kişi sığar. | Open Subtitles | نعم ، إذا كنت تحتاج أن تلبس عائلة مكونة من خمسة أفراد في ملابسكَ الداخلية |
Karakolda oldu. beş kişi şahitlik edebilir. | Open Subtitles | انا كنت فى المحطة هناك خمسة اشخاص ممكن يقسموا بذلك |
beş kişi çıktık yola. Belgelerimizi görmek ister misiniz? | Open Subtitles | نحن خمسة منذ البداية أترغب في رؤية بطاقاتنا؟ |
Yemekhanede beş kişi daha varmış. | Open Subtitles | طبقا لشهود عيان . لدينا خمسة في منطقة المطعم |
Yani, benim de hayal kırıklığına uğradığım zamanlar oldu, bu bilgiyi ve yayılımı gördüğümde, sadece beş kişi! | TED | أعني، لقد أصبت شخصياً بخيبة الأمل بعض الأحيان عندما رأيت هذه البيانات وكل هذا الإنتشار، فقط لخمسة أشخاص. |
En yenisinde, sadece beş kişi ayrıcalıklı altyapıdan gelmiştir, sözümona küçük prensler. | TED | في آخر مكتب، خمسة فقط منهم جاؤوا من خلفية مميزة، تسمى بالأمير الصغير. |