Başlangıçta, bu platformda karşılaştığım insanlar tam da beklediğim gibi düşmanca davranıyordu. | TED | في البداية، كان الناس الذين قابلتهم على المنصة عنيفين كما توقعت. |
Burası sadece bir paravansa tam da benim beklediğim gibi bir yer, Yüzbaşı Hastings. | Open Subtitles | اظن انها مكان للتمويه انها تماما كما توقعت |
Ben Ryan, ve bu gece, pek de beklediğim gibi geçmedi açıkçası. | Open Subtitles | .. أنا رايان , و الليلة لم تسر كما توقعت |
Bu yer beklediğim gibi değilmiş. | Open Subtitles | هذا المكان ليس كما توقعته فى بادىء الأمر |
Benim cocuğumdan beklediğim gibi. Chunin olduktan yarım yıl sonra bu seviye gelmek | Open Subtitles | هذا ما توقعته من ولدي أن تحقق هذا المستوى بعد عام ونصف منذ أن أصبحت تشونن |
Tam beklediğim gibi boş konuşmalar. | Open Subtitles | رزمٌ فارغة، تمامًا كما توقعتها. |
Aslına bakarsan tam da beklediğim gibi sonlandı kurnazca inkar edişin dahil. | Open Subtitles | حسناً , لقد انتهى بالضبط كما توقعت مع انكار مخادع |
Her birinizin gerek emir altındayken gerekse sahada göstermiş olduğu disiplin tam beklediğim gibi örnek teşkil etti. | Open Subtitles | وانضباط كل واحد منكم في الميدان والأوامر وفي القيادة كان كما توقعت .. |
Majesteleri, maalesef araştırmamın sonuçları beklediğim gibi çıkmadı. | Open Subtitles | جلالتك, اعترف ان نتائج ابحاثي ليست كما توقعت. |
beklediğim gibi, bu parktaki fareler, kurtçuklar ve diğer leş yiyenler metamfetaminli ete pek ilgi göstermiyorlar. | Open Subtitles | كما توقعت الفئران ، الديدان وشحاذين اخرين في هذا المتنزة قد ابدو اهتماماً في اللحم الملوث بالميثامفيتامين |
beklediğim gibi. İçerideki kız yalan söylüyor. | Open Subtitles | كما توقعت تماماً تلك الفتاة تكذب |
Evet. Bu felaket... beklediğim gibi. | Open Subtitles | الأمور تجري بشكل مريع كما توقعت |
Sonunda ortaya çıktın, tam da beklediğim gibi. | Open Subtitles | ها قد كشفت نفسك أخيراً, كما توقعت. |
beklediğim gibi güven verdiniz ama. | Open Subtitles | . لقد جعلتها دافئة ، كما توقعت |
Her şey tam benim tahmin beklediğim gibi gelişti. | Open Subtitles | كل ما حدث كما توقعت له أن يحدث |
Şuna bak. Bu Bosconovitch'in robotu. Hiç beklediğim gibi değildi. | Open Subtitles | حسناً أنظروا, إنها آليه "بوسكونوفيتش" لستِ كما توقعته بتاتاً |
Bu yer beklediğim gibi değil. | Open Subtitles | أتعلمين, هذا المكان ليس كما توقعته |
Hiç beklediğim gibi bir yüzü yoktu. | Open Subtitles | وعندما رأيت وجهه أخيراً, لم يكن ما توقعته. |
Hiçbir şey sabah uyandığımda olmasını beklediğim gibi gelişmedi. | Open Subtitles | ليس ما توقعته مطلقاً حين استيقظت هذا الصباح. |
beklediğim gibi değildi. | TED | لم تكن كما توقعتها. |
Öyle umuyorum. Her şey beklediğim gibi gelişirse yani. | Open Subtitles | اجل , اتمنى هذا , لو سار كل شئ كما اتوقع |
Komik hiç de beklediğim gibi biri çıkmadın. | Open Subtitles | هذا أمر مضحك وغريب أنت لا تبدو كما توقعتك إطلاقاً |
Ve beklediğim gibi başardın. | Open Subtitles | وكما توقعت فلقد نجحت |
beklediğim gibi biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن ماتوقعته لأنني لم أعرف ماذا توقعت |
Ama hiç beklediğim gibi gözükmüyorlarmış. | TED | وهم لا يبدون مثل ما كنت أتوقع بتاتاً. |
Kanlı canlı görmek beklediğim gibi bir ödül olmadı. Kıyamam. | Open Subtitles | في الواقع، رؤيته مباشرةً ليس بروعة ما كنت أتوقعه |