ويكيبيديا

    "beklemeyeceğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنتظر
        
    • منتظراً
        
    • أنتظرك
        
    • وانتظر
        
    • لن انتظر
        
    • أنتظرَ
        
    • أَنتظرَ
        
    • أقف مكتوف
        
    • لن أنتظرهم
        
    • أنا لا تنتظر
        
    • المتفرج
        
    Hayır, lobide beklemeyeceğim. Burada ne tür bir miki fare operasyonu yapıyorsunuz? Open Subtitles كلا، لن أنتظر في الرّواق، أيّ نوعٍ من عمليّـات الكرتونيّة تفعلونها هنا؟
    Oyalanacak zamanım yok ve yeni bir saldırı başlatmalarını beklemeyeceğim. Open Subtitles ليس هناك وقت لأضيعه، لن أنتظر حتى يحدث هجوماً آخر
    tavan arasına bakmak için bir adamın gelmesini bekliyorum yarına kadar beklemeyeceğim şu anda gidiyorum. Open Subtitles أنا لن أن أنتظر رجل شجاع ليتفحص العلية وأنا بالتأكيد لن أنتظر للغد, سأذهب الآن
    Burada durup ölmemizi beklemeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أقف مكتوف الأيدي منتظراً أن نموت جميعاً هنا
    "Son damlayı beklemeyeceğim. Open Subtitles لن أنتظر حتى ينهال عليّ دلو القذارة الأخير
    beklemeyeceğim. Sular yükselmeden başlamalıyız. Open Subtitles أنا لن أنتظر من الأفضل أنا نبدأ قبل أن يجرفه التيار.
    Öylece oturup kurtun bize saldırmasını beklemeyeceğim. Open Subtitles حسناً , أنا لن أبقى جالسة هنا و أنتظر أن يهاجمنا الذئب
    Burada kalıp beni bu ağaca asmalarını beklemeyeceğim! Open Subtitles كلا, لن أنتظر لحظة بجوار هذه الشجرة اللعينة, كلا
    Seni öbür izin gününe kadar beklemeyeceğim, biliyorsun. Open Subtitles أنا لا أنتظر مثلك لآخذ . يوم آخر أجازة ، أنتِ تعرفين
    Burada beklemeyeceğim. Hiçbir şey yapmadan duramam. Open Subtitles ،لن أنتظر هنا ليس بإمكاني ألا أفعل شيئاً
    Fakat gelmelerini beklemeyeceğim. Nelerin kayıp olduğuna bakacağım. Open Subtitles ولكني لن أنتظر قدومهم سأقوم بمعرفة بالضبط ما الذي فقد
    Burada erkek arkadaşımın beni aramasını beklemeyeceğim çünkü onur denen şey var bende. Open Subtitles لن أنتظر هُنا ،من أجل خليلي لكيّ يتّصل بي لأن لديّ بعض من الكرامةِ
    Burada oturup grubun geri kalanın gelmesini ve kıçımıza tekmeyi basmasını beklemeyeceğim. Open Subtitles ولن أنتظر حتى يتعود بقيتهم ويدلفون إلى هنا ويطردونا إلى الخارج
    Onu unutmanı ve ya önemsizmiş gibi davranmanı asla beklemeyeceğim. Open Subtitles لا أنتظر منك أن تنساها أبدا أو تتظاهر كأنها غير مهمة
    Polislerin gelmesini beklemeyeceğim hemen gidelim derim. Open Subtitles ولن أنتظر عودة النائبة علينا العودة الآن
    Bu yargıç arayınca bir saniye bile beklemeyeceğim. Open Subtitles لذا عندما يأمر هذا القاضي أنا لست منتظراً
    - Acele etsen iyi olur çünkü beklemeyeceğim. - Güzel. Open Subtitles لكـن من الأفضـل أن تُعجّـل لأنـي لن أنتظرك
    Arkama yaslanıp beklemeyeceğim. Open Subtitles سوف تجدني اهاتف اناس اعرفهم لن اجلس وانتظر
    Şimdiden iki tank kaybettik! Üçüncüsünü kaybetmeyi beklemeyeceğim. Open Subtitles فقدنا دبابتين بالفعل لن انتظر حتى نفقد الثالثة
    Sıradakinin çocuğum olmasını beklemeyeceğim. Open Subtitles و لن أنتظرَ ابني ليكون التالي.
    Hayır beklemeyeceğim. Özel hayatıma saygı istiyorum. Open Subtitles لا، أنا لَنْ أَنتظرَ أُريدُ بَعْض الخصوصية
    - Gelip bizi öldürmelerini beklemeyeceğim. Open Subtitles لن أنتظرهم أن يأتوا إلى هنا لقتلنا.
    Tamam, Daha fazla beklemeyeceğim. Open Subtitles حسنا، أنا لا تنتظر أي لفترة أطول. هم. أوه.
    Ben bir kere bile beklemeyeceğim ve bunu bir tür savaş... vurgunculuğuna. Open Subtitles أنا كشخصٌ واحد، لن أقف موقف المتفرج لأدع حرب الإستغلال يستمر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد