ويكيبيديا

    "bekleyeceksin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تنتظر
        
    • ستنتظر
        
    • وتنتظر
        
    • تنتظرين
        
    • ستنتظرين
        
    • ستبقين
        
    • وتنتظرين
        
    • تنتظريني
        
    • تنتظري
        
    • عليك الانتظار
        
    • تنتظرينني
        
    • وانتظار
        
    • منتظراً
        
    • تنتظرى
        
    • نتنتظر
        
    O köprünün altında hepimizin 2077'den gelmesini bekleyeceksin sonra herkesi öldüreceksin. Open Subtitles كنت تنتظر اسفل الجسر حتى اصل الى 2077 ثم تقتل الجميع
    Ajanstaki bayan iyi olduğunu haber verecekmiş ama şahsen konuşabilmek için yarına kadar bekleyeceksin. Open Subtitles وكيلتك قالت بأنها ستخبرها بأنك بخير لكنني أخشى بأنك يجب أن تنتظر حتى الغد لتتحدث معها بنفسك
    Yani yargılanmayı, ölüme mahkum olmayı ve kafanın uçurulmasını mı bekleyeceksin? Open Subtitles إذن ستنتظر محاكمتك حتى يصدر عليك الحكم بالموت أو قطع العنق؟
    Bütün Düzen Efendileri'nin gelmesini bekleyeceksin ve sonra bunu kullanacaksın. Open Subtitles أنت ستنتظر حتى وصول كل حكام النظام ثم تستعمل هذه
    Seyahate çıkacaksın ve aramamı bekleyeceksin Open Subtitles إذا سوف تغادر المدينة سوف تسلك الطريق وتنتظر الى ان اقوم بالاتصال
    Tekrar çalışmak için onun okula gitmesini mi bekleyeceksin? Open Subtitles هل تنتظرين حتى تدخل المدرسة قبل أن تعملي ثانية؟
    Kelly, kafana sopayla vurmaya karar verinceye kadar, daha nasıl bekleyeceksin? Open Subtitles إلي متي ستنتظرين يا كيلي حتي يقرر هو ضربك في رأسك بهذا المضرب؟
    Annemden istediğin neyse eve gelene kadar bekleyeceksin. Open Subtitles أياً كان الذي بينك و بين أمي عليك أن تنتظر حتى تعود إلى المنزل
    tamam.Clark işte yapacaklarımız. Burada bekleyeceksin. Open Subtitles حسناً، كلارك، هذا ما سنفعله سوف تنتظر هنا
    Ama güneşi karşına almayacaksın. bekleyeceksin. Open Subtitles لكن عليك ألا تواجه الشمس بل عليك أن تنتظر
    Bu yüzden onu bekleyecek olursan ölene kadar bekleyeceksin. Open Subtitles لذا فإن إنتظرت لتفقد عذريتك معها فسوف تنتظر حتى تموت
    Kiliseni bulan aptal gibi horozun üç kere ötmesini mi bekleyeceksin? Open Subtitles هل ستنتظر الغراب ثلاث مرات كما حدث مع من أسس الكنيسة؟
    Yani kablolu kanal şirketlerinin anlaşmazlıklarını çözmesini bekleyeceksin. Open Subtitles ستنتظر إذاً حتى تحلّ شركات الفضائيات نزاعاتها؟
    Burada pusu kurup, erkeğin dönmesini mi bekleyeceksin? Open Subtitles أستختبئ هنا للمراقبة ؟ هل ستنتظر عودته ؟
    Baş büyücü ve sen sıranı bekleyeceksin. Open Subtitles ساحر من المرتبة الاولي. وأنت ستنتظر دورك.
    Onlar arka kapıdan kaçarken sen hâlâ burada durup rapor mu bekleyeceksin? Open Subtitles وتنتظر هنا؟ تنتظر تقارير الرجال آخرين؟ لقد تسللوا من الخلف وهربوا
    Tekrar çalışmak için onun okula gitmesini mi bekleyeceksin? Open Subtitles هل تنتظرين حتى تدخل المدرسة قبل أن تعملي ثانية؟
    Ben bitirene dek burada durup sabırla bekleyeceksin. Lütfen. Open Subtitles إنكِ ستنتظرين هنا بصبر حتى أجتاز الإختبار، من فضلك؟
    Ne yani gece boyunca burada durup onu mu bekleyeceksin? Open Subtitles ماذا، هل أنتِ ستبقين هنا طوال الليل من أجل انتظارها؟
    Eve gidip, benden telefon bekleyeceksin... bir şey bulursak, sana haber veririz. Open Subtitles ستذهبين للبيت وتنتظرين مكالمتي وأخبرك بما ذا وجدنا أي شيء
    Güle güle. Seni mutlaka arayacağım. Beni bekleyeceksin, değil mi? Open Subtitles مع السلامة, بالتأكيد سأتصل بكِ يجب عليكِ أن تنتظريني, حسناً؟
    Hayır, din-din ini yemedin, bu yüzden öğle yemeğine kadar bekleyeceksin. Open Subtitles لا. أنتِ لم تأكلي العشاء لذلك يجب أن تنتظري حتى الغداء.
    Banyo yaptıktan sonra, mutfakta bekleyeceksin. Open Subtitles بعد الحمام الخاص بك ، عليك الانتظار في المطبخ.
    Tıpış tıpış kütüphanene dönüp kapıyı sıkıca kilitleyecek ve bu sorunu ortadan kaldırmamı bekleyeceksin. Open Subtitles لا، ستعودين إلى المكتبة، توصدين الباب و تنتظرينني حتّى أتخلّص مِنْ هذه المشكلة
    — Unutma, okulu kırıp saunacıları bekleyeceksin, Kenny. — (Emredersiniz! Open Subtitles لا تنسَ، عليك مغادرة المدرسة مبكراً وانتظار فني تركيب المغطس الساخن
    Peki kalbinin sesini mi dinleyeceksin yoksa kalbi pişmanlıkla dolu yaşlı bir adam olarak yalnız ölmeyi mi bekleyeceksin? Open Subtitles أم تصبح رجلاً مسّناً مليئاً بالندم، منتظراً الموت وحده؟
    - Sıranı bekleyeceksin. - Acele et, sıra bende. Open Subtitles . ينبغى ان تنتظرى دورك - . فلتسرع فأنا التالية -
    Geliyor musun, yoksa Blackburn'ü mü bekleyeceksin? Open Subtitles ستأتى معنا أم نتنتظر "بلاك-برن"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد