Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi belgesel ödülünü aldı. | TED | وهذا هو الفيديو الذي حصل فعلا على جائزة كأفضل فيلم وثائقي لهذا العام. |
Fikir, bu belgesel işinin yönünü değiştirmek, ters yüz etmekti. | TED | كانت الفكرة لتأخذ شكل عمل وثائقي يقلبها رأسا على عقب. |
Bir kaç arkadaşımla beraber Blair Cadısıyla ilgili bir belgesel hazırlıyorduk. | Open Subtitles | أنا و أصدقائي الإثنيْن نعمل على برنامج وثائقي عن الساحرة، بلير |
ve anladım ki belgesel fotoğrafın olayları onların açısından anlatma yeteneği vardı. | TED | وأنا أفهم أن التصوير الوثائقي لديه القدرة على ترجمة الأحداث من وجهات نظرها. |
TV'de paraya ihtiyacı olan öğrenciler hakkında bir belgesel vardı. | Open Subtitles | رأيت برنامجا وثائقيا في التلفاز عن الطلاب الذين يحتاجون المال. |
Dylan, normalde belgesel yapmıyoruz ama oturup bunu konuşmak isterim. | Open Subtitles | لا نصنع الوثائقيات عادةَ لكن سأحب أن أجلس وأتحدث عنها |
Merak ediyorsan söyleyeyim annem cinsel organ sakatlıklarıyla ilgili bir belgesel bitirdi de. | Open Subtitles | إذا كنت تتساءل، أمي انتهيت للتو من فيلم وثائقي عن تشويه الأعضاء التناسلية. |
Bilim kurgu türünde robot seslerinin gelişimi hakkında bir belgesel. | Open Subtitles | برنامج وثائقي عن تطور أصوات الروبوتات في مجال الخيال العلمي؟ |
Editörlerinin isteği doğrultusunda bir belgesel yapmak istedi. | TED | وكان يريد ان يصور فلم وثائقي بحسب توجيهات محرريه .. |
Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak kitap yazmak veya belgesel çekmek zorunda değiliz. | TED | ليس جميعنا مضطر لإنشاء مؤسسة أو منظمة أو تأليف كتاب أو صناعة فيلم وثائقي |
Jeroen Koolhaas: On yıl önce Rio'ya gecekondu hayatı ile ilgili bir belgesel çekmek için geldik. | TED | قبل عشر سنوات قدمنا إلى ريو لتصوير فيلم وثائقي عن الحياة في الأحياء الفقيرة |
Bir belgesel film ve kitap için beş yıl boyunca hemşirelerle görüşmeler yaptım ve fotoğraflar çektim. | TED | أمضيت 5 سنوات في مقابلة وتصوير وصنع فلم لكتابة كتاب وإنشاء فلم وثائقي. |
Kitabımı bitirmek üzereyken, bir belgesel yayınlandı. | TED | وقرب الانتهاء من ذلك الكتاب ظهر فيلم وثائقي |
Nazilerle ilgili dört saatlik bir belgesel seyredemem. | Open Subtitles | أنا لست في حالة نفسية تسمح لي بمشاهدة فيلم وثائقي عن النازية مدته أربع ساعات |
Liseye giderken izlediğim, bir akıl hastanesiyle ilgili bir belgesel. - Kabuslarıma girmişti. | Open Subtitles | برنامج وثائقي رأيته في الكلّية حول لجوء مجنون |
Az sonra yaşanacak olan şiddet yüzünden.... ...bu sahneler yerine belgesel yayınlamayı tercih ediyoruz | Open Subtitles | بسبب العنف في المشهد القادم نفضّل إذاعة هذا الفيلم الوثائقي |
Bu belgesel modern ticari anonim şirketin doğası, evrim etkileri ve olası geleceğini inceliyor. | Open Subtitles | في أوقات وأماكن أخرى إن الشركات اليوم هي المؤسسات المهيمنة. هذا الفيلم الوثائقي يبحث في طبيعتها |
TV'de paraya ihtiyacı olan öğrenciler hakkında bir belgesel vardı. | Open Subtitles | رأيت برنامجا وثائقيا في التلفاز عن الطلاب الذين يحتاجون المال. |
Burada olan ve benden sonra iki ay bunu izleyen bir belgesel yazarı, içinde arı kalmamış boş beyaz kutuları arı kovanları olarak değil mezarlık olarak tanımladı. | TED | واحد كتاب الوثائقيات,تواجد هنا والقى نظرة بعد شهرين من مغادرتى ،وصف ذلك بأنه ليس بخلية نحل وانما بساحة مقبرة، مع وجود هذة الصناديق البيضاء الفارغة من النحل. |
Ben bir belgesel yapımcısı olarak gerçirdiğim kızgınlık dönemi ve televizyon ve radyoya bağırma tepkilerimin ardından bir sonraki tepkim film çekmek oldu. | TED | الآن أنا صانعة أفلام وثائقية بعد أن مرَّت فترة الغضب والصياح على شاشة التلفاز وجهتني غرائزي إلى أن أصنع فيلماً |
Diğeri: Tamam. Belgesel: Paul'e, gözlerini kapatmak kalıyor. | TED | الرجل2: حسنا. المعلق: يسقط على بول أن يغطي عينيه. |
Kenya'da bir belgesel yapıyordum ve orada fevkalade bir misyoner kadın vardı. | Open Subtitles | صوّرت وثائقيًا في كينيا ـ ـ ـ وكانت هناك امرأة رائعة، مُبشرة |
Bakın, bu bir belgesel. Bu festivaldekilerden başka kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | يا رفاق، اسمعوا، إنّه وثائقيّ لن يسمع به أحدٌ خارجَ هذا المهرجان |
Bir zamanlar bir ayının arabaya binip kullandığı bir belgesel izlemiştim. | Open Subtitles | رأيت مرةً فيلماً وثائقياً عن دبٍ استقل سيارة و قام بقيادتها |
Evet, neden belgesel ekipleri sürekli bizi çekiyor zannediyorsunuz? | Open Subtitles | آمين، لماذا تعتقد لنا ثائقية لا يزال يصور؟ |
Fransa Kanada ortak yapımı, Alzheimer ile ilgili bir belgesel. Çok eğlenceli. | Open Subtitles | إنه فيلم تسجيلي فرنسي كندي عن مرض الزهايمر، جداً مضحك |
Hattâ, bu belgesel dalındaki Oscar aday formunu dahi dolduramayacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى ملأ هده الإستمارة لأجل اوسكار الأفلام الوثائقية |
Tüm belgesel severlere Lüleburgaz'dan kucak dolusu sevgiler... | Open Subtitles | "طرق عمل الكون" تـرجمة: د.سـامح نـور |
-Bir belgesel görürsem her zaman izlerim. | Open Subtitles | ..عندما أرى برنامجاً وثائقياً في التلفاز.. |
Geçen gece şarap içerken bir belgesel izlemiştim, birazcık bulanık. | Open Subtitles | تعرفون , لقد شاهدت فيلما ً وثائقيا الليله الماضيه وكان مثير جدا ً |