ويكيبيديا

    "belgesel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وثائقي
        
    • الوثائقي
        
    • وثائقيا
        
    • الوثائقيات
        
    • وثائقية
        
    • المعلق
        
    • وثائقيًا
        
    • وثائقيّ
        
    • فيلماً وثائقياً
        
    • ثائقية
        
    • تسجيلي
        
    • الأفلام الوثائقية
        
    • طرق عمل
        
    • برنامجاً وثائقياً
        
    • شاهدت فيلما
        
    Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi belgesel ödülünü aldı. TED وهذا هو الفيديو الذي حصل فعلا على جائزة كأفضل فيلم وثائقي لهذا العام.
    Fikir, bu belgesel işinin yönünü değiştirmek, ters yüz etmekti. TED كانت الفكرة لتأخذ شكل عمل وثائقي يقلبها رأسا على عقب.
    Bir kaç arkadaşımla beraber Blair Cadısıyla ilgili bir belgesel hazırlıyorduk. Open Subtitles أنا و أصدقائي الإثنيْن نعمل على برنامج وثائقي عن الساحرة، بلير
    ve anladım ki belgesel fotoğrafın olayları onların açısından anlatma yeteneği vardı. TED وأنا أفهم أن التصوير الوثائقي لديه القدرة على ترجمة الأحداث من وجهات نظرها.
    TV'de paraya ihtiyacı olan öğrenciler hakkında bir belgesel vardı. Open Subtitles رأيت برنامجا وثائقيا في التلفاز عن الطلاب الذين يحتاجون المال.
    Dylan, normalde belgesel yapmıyoruz ama oturup bunu konuşmak isterim. Open Subtitles لا نصنع الوثائقيات عادةَ لكن سأحب أن أجلس وأتحدث عنها
    Merak ediyorsan söyleyeyim annem cinsel organ sakatlıklarıyla ilgili bir belgesel bitirdi de. Open Subtitles إذا كنت تتساءل، أمي انتهيت للتو من فيلم وثائقي عن تشويه الأعضاء التناسلية.
    Bilim kurgu türünde robot seslerinin gelişimi hakkında bir belgesel. Open Subtitles برنامج وثائقي عن تطور أصوات الروبوتات في مجال الخيال العلمي؟
    Editörlerinin isteği doğrultusunda bir belgesel yapmak istedi. TED وكان يريد ان يصور فلم وثائقي بحسب توجيهات محرريه ..
    Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak kitap yazmak veya belgesel çekmek zorunda değiliz. TED ليس جميعنا مضطر لإنشاء مؤسسة أو منظمة أو تأليف كتاب أو صناعة فيلم وثائقي
    Jeroen Koolhaas: On yıl önce Rio'ya gecekondu hayatı ile ilgili bir belgesel çekmek için geldik. TED قبل عشر سنوات قدمنا إلى ريو لتصوير فيلم وثائقي عن الحياة في الأحياء الفقيرة
    Bir belgesel film ve kitap için beş yıl boyunca hemşirelerle görüşmeler yaptım ve fotoğraflar çektim. TED أمضيت 5 سنوات في مقابلة وتصوير وصنع فلم لكتابة كتاب وإنشاء فلم وثائقي.
    Kitabımı bitirmek üzereyken, bir belgesel yayınlandı. TED وقرب الانتهاء من ذلك الكتاب ظهر فيلم وثائقي
    Nazilerle ilgili dört saatlik bir belgesel seyredemem. Open Subtitles أنا لست في حالة نفسية تسمح لي بمشاهدة فيلم وثائقي عن النازية مدته أربع ساعات
    Liseye giderken izlediğim, bir akıl hastanesiyle ilgili bir belgesel. - Kabuslarıma girmişti. Open Subtitles برنامج وثائقي رأيته في الكلّية حول لجوء مجنون
    Az sonra yaşanacak olan şiddet yüzünden.... ...bu sahneler yerine belgesel yayınlamayı tercih ediyoruz Open Subtitles بسبب العنف في المشهد القادم نفضّل إذاعة هذا الفيلم الوثائقي
    Bu belgesel modern ticari anonim şirketin doğası, evrim etkileri ve olası geleceğini inceliyor. Open Subtitles في أوقات وأماكن أخرى إن الشركات اليوم هي المؤسسات المهيمنة. هذا الفيلم الوثائقي يبحث في طبيعتها
    TV'de paraya ihtiyacı olan öğrenciler hakkında bir belgesel vardı. Open Subtitles رأيت برنامجا وثائقيا في التلفاز عن الطلاب الذين يحتاجون المال.
    Burada olan ve benden sonra iki ay bunu izleyen bir belgesel yazarı, içinde arı kalmamış boş beyaz kutuları arı kovanları olarak değil mezarlık olarak tanımladı. TED واحد كتاب الوثائقيات,تواجد هنا والقى نظرة بعد شهرين من مغادرتى ،وصف ذلك بأنه ليس بخلية نحل وانما بساحة مقبرة، مع وجود هذة الصناديق البيضاء الفارغة من النحل.
    Ben bir belgesel yapımcısı olarak gerçirdiğim kızgınlık dönemi ve televizyon ve radyoya bağırma tepkilerimin ardından bir sonraki tepkim film çekmek oldu. TED الآن أنا صانعة أفلام وثائقية بعد أن مرَّت فترة الغضب والصياح على شاشة التلفاز وجهتني غرائزي إلى أن أصنع فيلماً
    Diğeri: Tamam. Belgesel: Paul'e, gözlerini kapatmak kalıyor. TED الرجل2: حسنا. المعلق: يسقط على بول أن يغطي عينيه.
    Kenya'da bir belgesel yapıyordum ve orada fevkalade bir misyoner kadın vardı. Open Subtitles صوّرت وثائقيًا في كينيا ـ ـ ـ وكانت هناك امرأة رائعة، مُبشرة
    Bakın, bu bir belgesel. Bu festivaldekilerden başka kimse bilmeyecek. Open Subtitles يا رفاق، اسمعوا، إنّه وثائقيّ لن يسمع به أحدٌ خارجَ هذا المهرجان
    Bir zamanlar bir ayının arabaya binip kullandığı bir belgesel izlemiştim. Open Subtitles رأيت مرةً فيلماً وثائقياً عن دبٍ استقل سيارة و قام بقيادتها
    Evet, neden belgesel ekipleri sürekli bizi çekiyor zannediyorsunuz? Open Subtitles آمين، لماذا تعتقد لنا ثائقية لا يزال يصور؟
    Fransa Kanada ortak yapımı, Alzheimer ile ilgili bir belgesel. Çok eğlenceli. Open Subtitles إنه فيلم تسجيلي فرنسي كندي عن مرض الزهايمر، جداً مضحك
    Hattâ, bu belgesel dalındaki Oscar aday formunu dahi dolduramayacağım. Open Subtitles لا أستطيع حتى ملأ هده الإستمارة لأجل اوسكار الأفلام الوثائقية
    Tüm belgesel severlere Lüleburgaz'dan kucak dolusu sevgiler... Open Subtitles "طرق عمل الكون" تـرجمة: د.سـامح نـور
    -Bir belgesel görürsem her zaman izlerim. Open Subtitles ..عندما أرى برنامجاً وثائقياً في التلفاز..
    Geçen gece şarap içerken bir belgesel izlemiştim, birazcık bulanık. Open Subtitles تعرفون , لقد شاهدت فيلما ً وثائقيا الليله الماضيه وكان مثير جدا ً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد