ويكيبيديا

    "belirli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معينة
        
    • محددة
        
    • معيّن
        
    • معين
        
    • تحديداً
        
    • مُعينة
        
    • محدد
        
    • بعينها
        
    • مُحدد
        
    • مُحددة
        
    • محدّد
        
    • معينه
        
    • تحديدا
        
    • محدداً
        
    • مُحدّدة
        
    Bu beyin bölgelerinin, belirli bilinç deneyimleri ile ilişkili olduğunu biliyoruz. Ancak neden öyle olduğu konusunda bir fikrimiz yok. TED نحن نعلم أن هذه المناطق في المخ تتماشى مع أنواع معينة من التجارب الواعية، لكننا لا نعرف لماذا تتماشى معها.
    Binalarımız, belirli sıcaklık değerleri arasında rahatça kullanabilmek için tasarlanıyor. TED ولقد تم تصميم مبانينا لتكون مريحة في درجة حرارة معينة.
    Ancak kutu açıldığı zaman tek bir belirli durum gözlenir. TED فقط عندما يتم فتح الصندوق يمكننا رؤية حالة واحدة محددة.
    Bu varsayım böyle bir metodun olmasının imkansız olduğunu savunuyordu, tek yapmanız gereken, çözümleri belirli bir sayı dizisinden oluşan bir denklem yaratmaktı. Open Subtitles هدفها هو توضيح أن طريقة كهذه لا وجود لها، وكل ما عليك فعله هو تلفيق معادلة واحدة تكون حلولها مجموعة أعداد محددة جداً.
    Yani bu gene sahipseniz, ve oldukça fazla şiddet görmüşseniz belirli bir durumda, bu tam anlamıyla felakete davetiye çıkarmaktır TED ولذا، اذا كان لديك ذلك الجين، ورأيت الكثير من العنف في وضع معيّن ، هذا هو وصف الكارثة، كارثة مطلقة.
    Arılardan sadece belirli bir renge gitmeyi değil, ayrıca belirli bir renkteki çiçeğe sadece özel bir şablondaysa gitmeyi öğrenmelerini istedik. TED طلبنا من النحل تعلم ليس فقط الذهاب إلى لون معين، ولكن إلى زهرة بلون معين فقط عندما تكون في نمط معين.
    Şey, içeri gelip bana belirli bir çiftlikteolup olmadığımı sordu. Open Subtitles لقد حضر وسألنى ,ان كنت قد ذهبت الى مزرعة معينة
    Sadece konu yemek olunca belirli kurallarım var tamam mı? Open Subtitles ولكن عندما يتعلق الأمر بالطعام فلدي قوانين معينة اتفقنا ؟
    Eğer yanlış yapıyorsam ya da istediğin belirli bir yol varsa, büyükanne kurbağa... Open Subtitles إن كنت أنفذ هذا بشكل خاطيء أو هناك طريقة معينة أيتها الجدة الضفدع
    belirli olay ve zaman aralıklarını birleştiren sinir yollarının yerini belirleyebilir. Open Subtitles يمكنها أن تحدد بدقة الممرات العصبية مرتبطة بتجارب معينة وفترات الوقت
    Her bir mikrop hayatta kalabilmek için belirli elementlere ihtiyaç duyar. Open Subtitles كل نوع من أنواع الميكروبات يحتاج إلى مواد معينة لكي يعيش
    Bir tırmanış ya da gezideyken belirli bir noktaya gelince, kendime derdim ki, "Pekala o sözü bozma ihtimaline ne kadar hazırım?" Open Subtitles وعندما كنت أتسلق في رحلة وعندما أصل إلي مرحلة معينة أضطر فيها لأقول حسنا إلي مدي انا ارغب في خلف وعدي ؟
    Fakat o frenler belirli bir hıza tepki verebilir. Tamam mı? Open Subtitles لكن هنالك فقط سرعة محددة للحافلة التي فقط المكبابح تعمل عليها
    Yunan canavarları içinde belirli bir yeri var. Kitonik canavarlar. Open Subtitles انها تنتمي لفئة محددة من الارواح الاغريقية، وحوش العالم الاخر
    Bu üzerine belirli bir nesneyi koyduğunuzda ışıkları yanan ve müzik çalan bir kutu. TED وهو عبارة عن صندوق يضىء ويعزف الموسيقى عندما تضع فوقه أشياء محددة وليس عندما تضع أشياء أخرى.
    Pislikleri halinin altina süpürürsün, ama belirli bir yere kadar... Open Subtitles هناك عدد معيّن من الجثث يمكنك أن تكنسها تحت البساط
    Böylece, belirli bir seviyenin ötesine zoom yaptığımizda bu Sim City benzeri 45 derecelik bir sanal bir görüntü haline dönüşüyor. TED لذلك، فيما نحن نقوم بالتكبير فوق مستوى معين يأخذنا إلى نوع من مثل سيم سيتي في عرض افتراضي على 45 درجة.
    Ama bu seçtiğim bu belirli rota için çok ortadaydı, açıktı, okul uzakta oldukça, sonuçlar daha kötü görünüyordu. TED لكن كان من الطبيعي جداً، واضح جداً، أن هذا الطريق تحديداً الذي أخذته، كلما كانت المدرسة نائية، كلما كانت النتائج أسوأ.
    Bir daha böylesine olayların tekrarlanmamasını garanti altına almak için uyulması gereken belirli davranışlar olduğuna kanaat getirdik. Open Subtitles نحنُ نشعرُ أن هُناكَ تدابير مُعينة يُمكنُ اتخاذُها للتأكُد من عدمِ حدوثِ شيءٍ كهذا ثانيةً
    Çünkü cazibe yüzyıllar boyunca çok belirli bir anlama sahipti, ve bu kelime düşündüğümüz anlamından çok daha farklı şekillerde kullanıldı. TED لأنه ولمدة عقود، كلمة الإبهار كان لها معنى محدد جداً والكلمة تم استخدامها بشكل مختلف عن ما نعتقد أنها فعلياً الآن
    Müvekklinizin belirli bir görüşmesinin izlendiğine dair elinizde sağlam bir kanıt bulunuyor mu? Open Subtitles هناك اتصالات بعينها لموكلك تم اعتراضها؟ لدينا دليل أن جميع الاتصالات التي تمر
    Sonrasında, belirli bir bilimsel yöntem, amaç, toplum ve fonlara sahip olan profesyoneller, bilim adamları oldular. TED بعد ذلك، كان هناك علماء، مهنيون ذوو طُرق وأهداف ومجتمعات، وتمويل ذو طابع علمي مُحدد.
    Gecelerini belirli bilgisayar programları yazarak geçirirdi. Open Subtitles لقد كان دائم السهر يُنشأ برامج حواسيب مُحددة.
    Normalde belirli bir güvenlik boşluğu bırakırım. Open Subtitles وفقاً للنظرية, عليّ أن أبقى على بُعدٍ محدّد.
    ,,,Bir yaşam alanını değerlendirmenin alışılagelen yöntemi, belirli bir alandaki türlerin sayılarının görsel yolla belirlenmesi, ve her bir türün içindeki bireylerin sayısının belirlenmesi olmuştur. TED الطرق الاعتياديه في تقييم المواطن تكمن في الاعتماد على البصر في عد الاصناف واعداد الافراد في كل صنف في منطقة معينه
    Bu, insanlığın belirli ilave yaşam alanı gereksinimidir. TED هذه تحديدا هي الاضافة المطلوبة لمساكن البشر.
    Eğer bir alıcı, belirli bir ilaç ya da iç sıvısı tarafından uzun süre ağır bombardımana tutulursa, bayağı çekip kısalacaktır. Open Subtitles إذا أخذنا مستقبلاً محدداً لنوع محدد من العقار أو السائل الداخلي و عرضناه للقصف بشكل مكثف لمدة طويلة فإنه فعلياً سيتقلص
    Sunucu odasındaki belirli bir yaprak sunucuda sorun olmalı. - Durun. Open Subtitles لابدّ أنّها مُشكلة في شفرة مُحدّدة بغرفة الخادم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد