| Levililer Kitabı'nın, tüm sorunlarımızı çözeceğini düşündüğüne göre Belki de onu... | Open Subtitles | حسنا ً، ربما يجب عليك أن ترسل سفر اللاويين إلى الامبراطور |
| Yalan söylemiyorsa Belki de onu öldürmemeliyiz. | Open Subtitles | ربما يجب أن نبقيه على قيد الحياة في حالة إذ كان لا يكذب |
| Belki de onu hiçbir zaman şimdiki kadar sevmemiştim. | Open Subtitles | ربما لم اكن احبه دوما كما كنت احبه الآن. |
| Bilmem hayatım. Belki de onu düşündüğüm kadar incitmemişimdir. | Open Subtitles | لا أعرف يا حبيبتي ربما لم أؤذه بشدة كما إعتقدت |
| Bu yedekleme sistemi her neyse Belki de onu 23 saat içinde kullanmalıyız. | Open Subtitles | أي كان هدا الجهاز ,ربما علينا القادمة إستعمالها في غضون 23 ساعة |
| Belki de onu rahatlatmaya ve kendini iyi hissettirmeye çalismaliyim. | Open Subtitles | ربّما يجب أن أحاول جعلها تشعر بالمزيد من الإسترخاء. |
| Belki de onu Paris'in üzerine salmalıyım. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا أضع باريس عليها عندما تُصبحُ هنا. |
| Belki de onu veterinere götürmeliyiz. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أخذها إلى الأخصائي البيطري |
| Belki de onu bir randevuya götürüp kendi yapmak istediğin bir şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك أن تأخذها إلى موعد غرامي وتفعل شياء أنت تريد فعله |
| Belki de onu eve almalı, sadece... sadece güvenli olması için. | Open Subtitles | . ربما يجب أن أعيده إلى المنزل . فقط .. فقط ليكون آمناً |
| Belki de onu, diğer iblislere mesaj göndermesi için kullanmalısın. | Open Subtitles | ربما يجب عليكِ استخدامه لإرسال رسالة إلى الشياطين الأخرى |
| Belki de onu, silahı nasıl kullanacağını bilen birine vermelisin. | Open Subtitles | ربما يجب أن تعطي السلاح لمن يمكنه استخدامه |
| Belki de onu mikrofonların önüne çıkarmadan önce aklından neler geçtiğini anlamamız lazım. | Open Subtitles | أشخاص سينصتون له إذاً ربما يجب أن نعرف ما يدور برأسه قبل أن نخرجه للناس |
| Belki de onu önce denemelisin. En azından bir kez bak. | Open Subtitles | ربما يجب عليك ان تجرب اولا على الاقل الق نظرة |
| Bilmiyorum, Belki de onu bilirsiniz, parçalamalı ve temiz bir platformda tekrar başlamalıyız. | Open Subtitles | لا أدري، ربما يجب أن نأخذ في الحسبان، كما تعلمين، نفكّكُه و نبدأ من جديد مع برنامج خالٍ |
| Belki de onu kullanacak vakitleri olmadı, biliyorsun senin programladığın insan şeklindeki çoğalıcılar saldırmadan önce. | Open Subtitles | حسنا ، ربما لم يكن لديهم الوقت لذلك قبل هجوم الريبليكيتورز الذين قمت أنت بإعادة برمجتهم |
| Belki de onu istemediğini düşündüğü için seni almaya çalışmamıştır. | Open Subtitles | جسناً ، ربما لم تحاول إرجاعك لأنها تعتقد أنك لا تريدينها |
| - Belki de onu saklamak istemiştir. | Open Subtitles | . عن وفاته قبل عشرة أعوام . ربما لم ترد ان تزرع الجرة |
| - Belki de onu dinlemeliyiz dostum. | Open Subtitles | لا أعرف، يا رجل. ربما علينا الإستماع إليه |
| - Belki de onu buraya davet etmeliyiz. | Open Subtitles | - ربّما يجب أن ندعوه هنا. - ذلك المشعوذ؟ |
| Belki de onu ikna edebilirim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَصِلَ إليه. |
| Belki de onu tıbbi bir tarayıcının altına sokmalıyız. | Open Subtitles | ربما ينبغي وضعه تحت وحدة الراصد الطبى -حسنا إفعل ذلك |
| Belki de onu yatağa biraz daha erken götürmelisin. | Open Subtitles | ربما عليك أن ترسليه إلى فراشه أبكر قليلاً |
| Belki de onu gerçekten sevip ona destek olabilirim. | Open Subtitles | أو لربما أجد في قلبي ما يدفعني لأكون محباً ومشجعاً |
| Gitmeden Belki de onu birkaç havuçla besleyebilirim diye umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّه ربّما يمكنني الذهاب لإطعامها بعض الجزر قبل أن نغادر. |