Şuan benden nefret ettiğini biliyorum, ama aynı zamanda da seviyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنّك تكرهني الآن، ولكنك أيضاً تحبني. |
benden nefret ettiğini biliyorum. Benden nefret ettiği biliyorum, tamam mı? Seni anlıyorum da. | Open Subtitles | (بارتون)، آسف، أعلم أنّك تكرهني وأتفهّم ذلك. |
benden nefret ettiğini biliyorum Ronny. Ama ellerini boynumdan uzak tutmalısın. | Open Subtitles | أعلم أنّك تكرهني يا (روني) لكن سيكون عليك أن تبقي يديك بعيدة عن رقبتي. |
benden nefret ettiğini biliyorum, ama idam edildiğimi görmeyi istediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني الآن، لكنني لا أعتقد حقاً أن ترغب برؤيتي أُعدَم |
Şu anda benden nefret ettiğini biliyorum... ..bilmeni istiyorum ki bunu kabullenebilirim. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني الآن وأريدك أن تعرف أنني لا أمانع ذلك |
Dinle benden nefret ettiğini biliyorum ama şu an ikimiz aynı taraftayız. | Open Subtitles | أصغِ، أعلم أنك تكرهني الآن لكننا على نفس الجانب في هذه اللحظة |
benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني |
benden nefret ettiğini biliyorum, Billy. | Open Subtitles | أعرف أنك تكرهني |
benden nefret ettiğini biliyorum Howard. Sıkıntı yok. | Open Subtitles | (حسناً، أنا أعرف أنك تكرهني يا (هاورد لا مشكلة بذلك فالمشاعر متبادلة |
Şu an benden nefret ettiğini biliyorum ama gidecek başka yer bulamadım. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني الآن، ولكنني لم أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك تكرهني. |
benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني |