Sürücü önümü kesti, nerdeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | السائق ظهر في وجهي، تقريبًا قتلني. |
Berbat, neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | فظيع، قتلني تقريبًا. |
Bulduğum şeyi kimseye söyleyememek beni öldürüyordu. | Open Subtitles | كان يقتلني , أنني لم أكن قادراً على إخبار أي شخص بما قمت بأكتشافه |
O bir avuç manyak neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | هذه الحفنة من المجانين... أوشكت على قتلي. |
Bu suç beni öldürüyordu. Kim olduğunu öğrenmeliyim. | Open Subtitles | الذنب كاد يقتلني كان لا بدّ أن أعرف من كان |
Benim oğlum bir sünepe olabilir ama onunkine dokunduğumda, neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | بامكاني أن أصفع ابني بقوة لكن عندما لمست ابنها كادت أن تقتلني |
En son onları succubus'ladığımda neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | آخر مرة هاجمتهم فيها كاد ذلك أن يقتلني |
Adam beni öldürüyordu neredeyse. | Open Subtitles | ذلك الرجل قتلني تقريباً. |
Neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | قتلني تقريباً |
Neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | قتلني تقريباً |
Seni tekrar göreceğimi sanmıyordum ve bu beni öldürüyordu. Sanki aramızda bir bağ varmış gibi. | Open Subtitles | لم أعتقد أني سأراك، ذلك كان يقتلني لأني شعرت أننا تواصلنا |
İşte masamda, gece televizyonun başında kızartma yemek beni öldürüyordu. | Open Subtitles | أجل، الجلوس على المكتب نهاراً، والسهر أمام التلفاز ليلاً وتناول الأطعمة المقلية كان يقتلني |
Sessizlik beni öldürüyordu. | Open Subtitles | الصمت كان يقتلني |
Allah'ın belası şey az kalsın beni öldürüyordu. | Open Subtitles | أوشك الشيء اللعين على قتلي |
Lahana ve kırmızı biber neredeyse beni öldürüyordu. | Open Subtitles | ذلك الملفوف بالفلفل أوشك على قتلي! |
Çünkü o kadar sağlıklı yaşamak beni öldürüyordu. | TED | لان العيش " بصحة كبيرة " كاد يقتلني |
Ateşli romatizma beni öldürüyordu. | Open Subtitles | لثلاثة شهور عندما كنت في الثامنة الحمى الروماتزمية كادت أن تقتلني |
Benim bildiğim şey, senin bölümlere ayırman az kalsın beni öldürüyordu. | Open Subtitles | ما أعرفه ، هو أن ما فعلته كاد أن يقتلني |