ويكيبيديا

    "beni aradı ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اتصلت بي و
        
    • إتصلت بي و
        
    • اتصل بي وقال
        
    • اتصلت بي وقالت
        
    • إتصل بي وقال
        
    Annen beni aradı ve... senin eve gelmeni istiyor, bilirsin. Open Subtitles أمّك اتصلت بي و تريدك حقا ان ترجع للبيت، تعرف
    Ama Judy Nash beni aradı ve senin mutlu olmadığını, senin aslında evli olduğun adama değil, bana âşık olduğunu söyledi. Open Subtitles و لكن جودي اتصلت بي و قالت لي أنك غير سعيدة أنك تحبينني أكثر من الرجل الذي تزوجته
    Evet, sonra beni aradı ve sesinin sarhoş gibi geldiğini söyledi. Open Subtitles نعم ، بعدها إتصلت بي و أخبرتني بأنك تبدو سكران
    Ama fotoğrafçı beni aradı ve teşekkür etti. Open Subtitles لكن المصورة إتصلت بي و شكرتني
    Senin eleman Bretton James var ya? Yardımcısı beni aradı ve bugün seninle görüşmek istediğini söyledi. Open Subtitles مساعد "بريتون جيمس" اتصل بي وقال أنه يمكنك المرور لرؤيته اليوم
    "Sonra beni aradı ve tuhaf davrandığı için özür diledi." Open Subtitles ثم اتصل بي وقال آسف لأنني غريب
    Sonra bir gün beni aradı ve.. ...hamile olduğunu söyledi. Open Subtitles وفي يوم اتصلت بي وقالت انها حبلى أعتقد أنه إبني
    Muhafazakar bir arkadaşım beni aradı ve Open Subtitles لا أعتقد صديق محافظ إتصل بي وقال"لا أستطيع أن أفعلها
    Bilmiyorum. Bugün beni aradı ve hasta olduğunu söyledi. Open Subtitles لا اعلم، لقد اتصلت بي و اخبرتني بأنها مريضة
    beni aradı ve "California nasıl?" diye sordu. Open Subtitles اتصلت بي و سألتني " كيف هي كالفورنيا؟ "
    Ve bir gün beni aradı ve T.Ray'den ayrıldığını söyledi. Open Subtitles و يوما ما اتصلت بي... و قالت بأنها تركت تي.راي - شكراً
    Alicia beni aradı ve bıraktığı noktadan çok hoşnut olmadığını belirtti. Open Subtitles حسنٌ ؛ ( إليشيا ) إتصلت بي و قالت بأنها لسيت سعيدة بالطريقة التي تعاملت بها معكَ
    - Aslında beni aradı ve normalden de çok tuhaf davrandığını söyledi. Open Subtitles في الواقع، مورين اتصلت بي وقالت إن كنت خارج عقلك أكثر من الطبيعي
    2001 yılında San Fransisko'ya taşınmış olan annem beni aradı ve yeşil kart dilekçemin sonuca ulaştığını, yani artık ABD'ye taşınabileceğimi söyledi. TED في عام 2001، والدتي، والتي انتقلت إلى سان فرانسيسكو، اتصلت بي وقالت انه تم الموافقة على طلب تصريح الدخول لأمريكا، والذي يعني تبعًا بأنه يمكنني الانتقال إلى أمريكا.
    beni aradı ve delillerin kendinde olduğunu söyledi. Open Subtitles إتصل بي وقال إن بحوزته ماأحتاجه
    beni aradı ve Callo'nun önemsiz olduğunu söyledi. Tüm kırmızı bayraklar açıldı. Open Subtitles إتصل بي وقال أن (كالو) كان حقيراً وهذا ما أثار شكي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد