Evet, beni hiç ilgilendirmez ama çocukla neden e-posta üzerinden ayrıldın? | Open Subtitles | أجل , هذا ليس من شأني لكن لماذا انفصلتي عنه عن طريق رسالة الكترونية ؟ |
Tabi bu beni hiç ilgilendirmez eğer yaşamak istediğin hayat buysa bebeğim | Open Subtitles | وإن كان هذا مرادك من الحياة, صغيرتي فذلك ليس من شأني |
Çalıntı bir Mars savaş gemisiyle sağda solda uçup durmanız beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | ليس من شأني معرفة سبب تحليقكم في سفينة حربية مسروقة تابعة للمريخ |
Efendim, bu beni hiç ilgilendirmez ama acaba valiyi arayacak mısınız? | Open Subtitles | سيدي، هذا لا يخصني لكن هل ستتصل بالمحافظ؟ |
Biliyorum, beni hiç ilgilendirmez, ama onu iyice benzetmen gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف أن هذا لا يخصني لكن عليك أن تضربه |
Bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | هذا ليس شأني. |
Bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | ذلك ليس شأني. |
- Dediğim gibi bu beni hiç ilgilendirmez ama bu adam bu gece kendisinin olmanı bekliyor. | Open Subtitles | اُنظري، كما قلت لك إنّ هذا ليس من شأني لكنّ هذا الرّجل يتطلّع إلى أن تكوني له هاته اللّيلة لكامل اللّيلة، أفهمت ما أعنيه؟ |
Cevap vermek zorunda değilsin, bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لست مضطر لإخباري هذا ليس من شأني. |
Biliyorum, beni hiç ilgilendirmez, fakat seni görebilmek umuduyla hastanede bekleyen bir adamın durumu beni üzdü. | Open Subtitles | أعلم، أعلم أنه ليس من شأني لكنّي شعرت بسوء ...لانه أنتظر في المستشفى آملاً أن يراك |
Tamam, anlıyorum. beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | حسناً , فهمتها , ليس . من شأني |
Tanrım. Çok özür dilerim. beni hiç ilgilendirmez tabii ki. | Open Subtitles | انا اسفة جداً ، ان هذا ليس من شأني. |
Hayır. beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا، ذلك ليس من شأني حقّاً |
Özür dilerim. Bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | أنا آسف، هذا ليس من شأني |
Ki bu beni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | والذي لا يخصني بالمرة. |