Hastalığını araştırırken en ufak şeyin bile önemli olduğuna beni ikna ettin. | Open Subtitles | و أثناء تحريك لمرضها أقنعتني أن كل شئ مهم |
Başıma gelenler yüzünden kızgın olduğuna ve benim tarafımda olduğuna beni ikna ettin. | Open Subtitles | كنت قد أقنعتني أنكَ غضبتَ لما حدث معي وكنتَ بصفّي |
Senin planının yapılacak doğru şey olduğuna beni ikna ettin. | Open Subtitles | لقد أقنعتني أن خطتك هي الصواب الذي علينا اتباعه |
beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسنا لقد اقنعتني |
beni ikna ettin. | Open Subtitles | لقد أقنعتيني ...سأرسله للمدرسة |
Bu sabahtan beri daha iyiyim. Kaygılanacak bir şey olmadığına beni ikna ettin. | Open Subtitles | انا افضل هذا الصباح, بعد ان اقنعتنى انه لا داع للقلق |
Evet, ama sonra beni ikna ettin. Holly James var. | Open Subtitles | أجل, لكنك أقنعتني بالأمر أعني, حقاً |
beni ikna ettin. Şimdi mi benimle aynı fikirdesin yoksa daha önceden mi aynı fikirdeydin? | Open Subtitles | لقد أقنعتني - هل توافقيني الآن أم من قبل؟ |
Tamam, beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسناً، لقد أقنعتني |
Tamam beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسناً لقد أقنعتني |
Clovis'in ne işler çevirdiğini öğrenmek gerektiği konusunda beni ikna ettin. | Open Subtitles | أنت أقنعتني أن الأمر حيوي (لنعلم ماذا يفعل، (كلوفيس |
Elbette, beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسناً,لقد أقنعتني |
- beni ikna ettin. - Sahi mi? | Open Subtitles | لقد أقنعتني حقا ؟ |
Tamam. beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسنا، لقد أقنعتني |
Tamam. beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسنٌ ، لقد أقنعتني |
Tamam. beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسناَ أقنعتني أنا غاضبة |
Onu buraya getirmek için beni ikna ettin. | Open Subtitles | لقد أقنعتني أن أحضرها لكِ، |
Tamam, beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسناً لقد أقنعتني |
Peki. beni ikna ettin. | Open Subtitles | حسنا لقد اقنعتني. |
Tebrikler, beni ikna ettin | Open Subtitles | تهانينا، لقد أقنعتيني |
- İki ölüm arasındabir bağlantı olduğuna dair beni ikna ettin. Biliyorum. | Open Subtitles | اقنعتنى بوجود اتصالات بين الاموات. |