| Miguel Silva benim hayatımı kurtardı. Kendisi beni buraya davet etmişti. | Open Subtitles | ميجيل سيلفا أنقذ حياتي لقد دعاني للمجيء هنا |
| Ve utandırmak için söylemiyorum ama birkaç kez benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | وليس كأنني أريد أن أحرجه ولكنه أنقذ حياتي مرتين |
| Ve ben küçük cimcimemle bunu sonlandırdım ve çocuğum benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | ومع ذلك أنتهي بي المطاف مع طفلي الصغير ولقد أنقذ حياتي |
| Ayrıca, o iyi şans için... benim hayatımı kurtardı, hatırladın mı? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها تجلب الحظ لقد أنقذت حياتي. |
| Sen yine benim hayatımı kurtardı söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاولين أن تقولي لي أنك أنقذت حياتي مجدداً ؟ |
| O benim hayatımı kurtardı. Daha önce ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد انقذ حياتي أنا لا اعلم ماذا فعل من قبل |
| Halkının önünde çok onurlu bir hayat yaşadı, ama bir kere benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | مكرم جداً وسط قومه لكنه أنقذ حياتى ذات مرة |
| Sen Yüzbaşı'nın sevgili arkadaşısın. O, benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | أنت ِ صديقة النقيب العزيزة , هو أنقذ حياتي |
| Çünkü kardeşim yolunu şaşırdı ve öfkeli ama benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لأن شقيقي اعماه الغضب ، ولكنه أنقذ حياتي |
| Bak, serum benim hayatımı kurtardı ama şimdi bu süper havalı güçlerle benimle alay ediyor... | Open Subtitles | أعني , أنظري , المصل أنقذ حياتي والآن يغيظني بالقوى الرائعة الفائقة , و |
| Lütfen efendim ! benim hayatımı kurtardı. Jim haklı. | Open Subtitles | أرجوك يا سيدي بالفعل هو أنقذ حياتي |
| Tanrım! O benim arkadaşım. O benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | أوه ، يا عزيزي أنه صديقي لقد أنقذ حياتي |
| O benim hayatımı kurtardı. Ben de ona bir oyuncak aldım. | Open Subtitles | أنقذ حياتي, جلبت له صندوق دمية لمكتبه |
| benim hayatımı kurtardı ama ben onunkini kurtaramadım. Harika bir domuzdu. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتي ولم أستطع انقاذ حياته |
| O gün benim hayatımı kurtardı ve onun için hiçbir şey yapamadım. | Open Subtitles | هي أنقذت حياتي تلك اليوم و لم أستطع رد الجميل لها |
| O benim hayatımı kurtardı. En azından bende onun için birşey yapmak istiyorum! | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي وهذا أقل ما يمكنني فعله لأجلها |
| Şükürler olsun. Edepsiz, kötü bir cadı olmama rağmen, o benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد أنقذت حياتي رغم كوني ارتدت دور الساحرة الشرّيرة |
| Ve bu denizcilik olayı, benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | و بالنسبة لموضوع البحرية فهذا المكان انقذ حياتي |
| Eskiden kim olduğunu biliyorum. Fakat bugün benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | اعلم مالذي كان عليه لكنه انقذ حياتي اليوم |
| Hayır, o benim hayatımı kurtardı. Onu bırakamam. Naim! | Open Subtitles | لا , لقد أنقذ حياتى لا أستطيع أن أتركه , نعيم |
| Bunu bilemezsin, tamam mı? Bu benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | أنت لا تعلمين هذا لقد أنقذت حياتى |
| - Supergirl benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | نعم، الفتاة الخارقة انقذت حياتي |
| Sen benim hayatımı kurtardı New York yanmış zaman. | Open Subtitles | أنتم أنقذتم حياتي عندما نيويورك أحترقت |
| O benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | وفّرَ حياتَي : |
| Kavgayı James Cole başlatmadı. Aslında o benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | جيمس كول لم يبدأ المشكلة انه كان يحميني في الحقيقة |