Senin gibi iyi Katolik bir gencin, Bay Dagget, Benim tarafımda olması gerek. | Open Subtitles | صبي كاثوليكي لطيف مثلك يا سيد داغيت كان يجب بك ان تكون في صفي |
Benim tarafımda olduğunu sanıyordum ama aynen onun gibisin. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنكي في صفي و لكنكِ فقط مثلها |
Sinirlenirim. Sonra sen Benim tarafımda olursun, Dana onun tarafında olur, çocuklar ağlamaya başlar, ve köpek evi terkeder! | Open Subtitles | عندها أنا سوف أغضب وأنت ستقفين إلى جانبي ودانا ستقف إلى جانبه والأولاد سيبكون و الكلب سيخرج من البيت |
Bunların hava yastıkları var mı? Senin tarafında var. Ama Benim tarafımda var mı bilmi... | Open Subtitles | هذه السيارة لها كيس هواء من جهتك لا ادري عن جهتي |
Sonra bana sırtını döndün ve şimdi Benim tarafımda değilsin. | Open Subtitles | و بعدها إنقلبتِ عَلَي و الآن أنتِ لستِ في صفّي |
Muhtemelen Benim tarafımda olsaydın... kavalyem olarak... öbürlerinin gitmesine ikna olabilirdim. | Open Subtitles | ربما لو كان من الاول عليكي البقاء الى جانبي مثل قرينيني ثم قد يكون اقناع الاخرين ان اعهم يذهبوا |
Yine de, Ölüm Meleği Benim tarafımda olmasa da diğer melekler öyle. | Open Subtitles | لكن يبدو أن هناك إله آخر غير آلهة الموت إنه في جانبي |
Sırf sen annemin tarafındasın diye bu Benim tarafımda olduğun anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لانك في صف أمـي هذا لا يعني انك في صفي |
Beraber içiyoruz, adamım. Benim tarafımda olman gerekirdi. Dur. | Open Subtitles | من المفترض أن تقف في صفي. توقف، انتبه أيها المهرول. |
Evet Benim tarafımda olarak ve haklı olduğumu anlayarak. | Open Subtitles | أجل ، بأن تكونين في صفي وتُدركين أنني مُحق |
Her şey çok güzel fakat annemin kardeşisiniz Benim tarafımda olmanız çok doğal. | Open Subtitles | هذا كله جيد للغاية لكنكِ حماتي لا تستطيعين أن تبتهجي لتكوني إلى جانبي |
Böyle becerikli birinin, Benim tarafımda olması hoşuma giderdi. | Open Subtitles | مجموعة من المهارات سأكون مسروراً بأنها تكون إلى جانبي |
Seferberlerin lideri Benim tarafımda. | Open Subtitles | تمكنت من أن أجعل رئيس المستكشفين يقف إلى جانبي |
Kadının bir gün buradan gitmeye hazır olacağını ve o zaman geldiğinde Benim tarafımda olacağını o zaman biliyordum. | Open Subtitles | ستكون مستعدة لمغادرة هذا المكان و عندما يحين ذلك الوقت، ستكونُ من جهتي. |
Her halükarda Benim tarafımda olmanızı tercih ederim. | Open Subtitles | و بكِلا الحالتين، أفضّل أن تكوني في صفّي. |
Jack, çocukken bile asla Benim tarafımda olmazdın. | Open Subtitles | جاك ، حتى عندما كنا صغارا لم تكن الى جانبي أبدا |
Benim tarafımda olduğunda bile, bunu asla anneme belli edemezdi. | Open Subtitles | أقصد حتى عندما كان في جانبي لم يكن يجعلها تعرف |
Benim tarafımda olan bir çok insan var. Bütün ülkelerden milyonlarca insan. | Open Subtitles | هناك الكثير ناس على جانبي الملايين في كل بلاد. |
Bak eğer korkuyorsan, her zaman yataktaki Benim tarafımda uyuyabilirsin. | Open Subtitles | اسمعي، لو كنتِ خائفة، فيُمكنكِ دوماً النوم على جانبي من الفراش هذه الليلة. |
Anne, Benim tarafımda olman gerekiyor. Zaten yeterince kötü hissediyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن تكوني بصفي يا أمي أشعر بالسوء بما يكفي |
O Benim tarafımda, sen de benim yanımdasın. | Open Subtitles | هو بصفيّ، وأنت أيضاً بصفيّ. |
Bir kez Benim tarafımda olamaz mısın? | Open Subtitles | لمَ لا تدعّميني في قراراتي ولو لمرّة؟ |