Bunun benimle alakası yok | Open Subtitles | هذا ليس له علاقة بي. |
- benimle alakası olmadığını söyledim. | Open Subtitles | من الواضح أنني قلت لهم أن ليس للأمر علاقة بي |
benimle alakası yok | Open Subtitles | لا علاقة لي بهذا |
benimle alakası yok. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بذلك. |
Haklıymışsın, benimle alakası yokmuş. | Open Subtitles | حسنًا لقد كنتِ محقة ، إن الأمر لا يتعلق بي |
benimle alakası bile olmayan bir işten yakalanınca işler daha da sarpa sardı. | Open Subtitles | وليصبح الأمر أكثر سوءاً، ألقي القبض على (إيدي) بسبب جرمٍ ليس له علاقة بي |
Umarım benimle alakası yoktur. | Open Subtitles | أمل أن هذا ليس له علاقة بي. |
Bu zavallı kızın ölümünün benimle alakası yok Dedektif. | Open Subtitles | موت تلك الفتاة المسكينة ليس له علاقة بي أيتها المُحققة ! |
İçten içe bir ihtimal benimle alakası olabileceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | عميقاً في داخلي ربما... . علمتُ أن للأمر علاقة بي |
benimle alakası yoktu, Abby. | Open Subtitles | (لم يكن للأمر علاقة بي يا (آبي |
benimle alakası yok. | Open Subtitles | لا علاقة لي بهذا. |
Bunun benimle alakası yok. | Open Subtitles | لا علاقة لي بهذا |
benimle alakası yok. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بذلك. |
Eminim benimle alakası yoktu. Eminim 50 Cent'ten dolayıydı ama insanları bahçeler hakkında düşünmeye ve birbirimizin dünyasını farklı şekilde paylaşmaya teşvik etti. | TED | لم يكن الأمر يتعلق بي. إنه يتعلق أكثر ب 50، أنا متأكد من ذلك، ولكنه ألهم الكثيرين للتفكير حول الحدائق ومشاركة عوالم بعضهم البعض بطريقة مختلفة. |
Bunun benimle alakası yok. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بي |
Bunun benimle alakası yok, Paul. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بي يا (بول) |