"benimle tanışmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

• مقابلتي
• للقائي
• يقابلني
• مُقابلتى
• اللقاء بي

Açıkçası korkuyormuş ve benimle tanışmak için biraz zamana ihtiyacı varmış.
قائلاً أنه راوده التردد ويريد أخذ المزيد من الوقت قبل مقابلتي

Şirin Eddie, Joe'nun benimle tanışmak istediğini söyledi.
ايدي الرجل اللطيف اخبرني أن جو يريد مقابلتي

Şirin Eddie Joe'nun benimle tanışmak istediğini söyledi.
ايدي الرجل اللطيف اخبرني أن جو يريد مقابلتي

Çevremde sıra oluşturup benimle tanışmak için beni takip eden insan yok. Adalet yok.
ليس هنا من يتبعنا في كل مكان يصطفون للقائي

Hayranım olduğunu ve benimle tanışmak istediğini söyledi.
.أجل، لقد قال إنه معجب بأفلامي .وأرد أن يقابلني أو ما شابه

Kabul etmeliyim ki benimle tanışmak için büyük yollar kat ediyorlar.
أعترف بأن مُعجبينى يتكبدون عناء فى مُقابلتى.

Senin hakkında yazdığım yazımı okumuş ve benimle tanışmak istiyormuş.
تقول: أنها قرأت المقال الذي أنـا كتبته عنكَ والآن ، تريد اللقاء بي

benimle tanışmak istiyor, onu ne kadar beğendiğini söylüyorsun ama yayımlamak istemiyor?
يريد مقابلتي و إخبــاري كم أحبهــا لكــن لا يـريـــد نشرهــا ؟

İnternette bulduğum, benimle tanışmak isteyen kadınlarla buluşuyorum.
أقابل امرأة على شبكة الإنترنت تريد مقابلتي

Çünkü yeni eşin benimle tanışmak istiyor, doğru mu?
ذلك لأأن الفتاة الجديدة تريد مقابلتي, صحيح؟

Sayın Bay Konsolos, bütün yolu benimle tanışmak için geldiğinize teşekkür ederim fakat bana verdiğiniz parayı kabul edemem.
سيدي السفير, شكرًا لحضورك و مقابلتي.. لكن لا يمكن أن أقبل المال الذي قدمته ليّ

Az önce geldim. Bütün güreşçiler benimle tanışmak için oradaydı.
لقد أتيت لأن كل المصارعين أرادوا مقابلتي

Seninle tanışmayı çok istiyorum ve umarım sen de benimle tanışmak istersin.
وأود حقاً مقابلتك واتمنى لو وددت مقابلتي أيضاً

Bende onun için birkaç şey yaptım ve benimle tanışmak istediğini ve bu fırsatı değerlendirmek istediğini söyledi.
لذا ، قُمت بصنع بعض المشروعات له ومن ثم قال أنه يود مقابلتي بشكل شخصي وكانت لديه هذه الفرصة الكبيرة

Onu umursamasan da, görmezden gelsen de ilgilensen de, normal şartlarda benimle tanışmak istemen gerekirdi.
إما أنك لا تهتم بها، ولذلك تتجاهلها، وإلا تهتم بها أكثر من المعقول... في الحالتين، كان يجب عليك أن تحاول مقابلتي.

Darren. Arkadaşım benimle tanışmak istediğini söyledi.
دارين , صديقي اخبرني انك تريدين مقابلتي

Internet buluşmak bir devrim günde 100 mesaj alıyorum zavallıları eliyorum ve sonunda benimle tanışmak isteyen can atan düzinelerce yakışıklı kalıyor
ازيل الفاشلون، وسيبقى لديّ العشرات من الرجال الوسيمون والناجحون، يتوقون للقائي

benimle tanışmak için hazır olmadığını yazmış.
إنه يقول أنه ليس مستعداً للقائي حالياً

Belki benimle tanışmak ister.
ربما يريد ان يقابلني

Spudsy Malone'un müdür yardımcısı güneş gözlüğü dükkanının yanındaki bitkinin oradaki bankta benimle tanışmak istiyor.
المدير المساعد في مطعم Spudsy Malone's يود أن يقابلني في المول على المقعد الذي يقع قبل محل the sunglasses kiosk و المجوار لمحل the plant.

Sen... benimle tanışmak mı istedin. Neden?
لقد رغبتى فى مُقابلتى ..

- Neyse benimle tanışmak istiyor.
-بأي حال، إنها تريد اللقاء بي .