Açıkçası korkuyormuş ve benimle tanışmak için biraz zamana ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | قائلاً أنه راوده التردد ويريد أخذ المزيد من الوقت قبل مقابلتي |
Şirin Eddie, Joe'nun benimle tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | ايدي الرجل اللطيف اخبرني أن جو يريد مقابلتي |
Şirin Eddie Joe'nun benimle tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | ايدي الرجل اللطيف اخبرني أن جو يريد مقابلتي |
Çevremde sıra oluşturup benimle tanışmak için beni takip eden insan yok. Adalet yok. | Open Subtitles | ليس هنا من يتبعنا في كل مكان يصطفون للقائي |
Hayranım olduğunu ve benimle tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | .أجل، لقد قال إنه معجب بأفلامي .وأرد أن يقابلني أو ما شابه |
Kabul etmeliyim ki benimle tanışmak için büyük yollar kat ediyorlar. | Open Subtitles | أعترف بأن مُعجبينى يتكبدون عناء فى مُقابلتى. |
Senin hakkında yazdığım yazımı okumuş ve benimle tanışmak istiyormuş. | Open Subtitles | تقول: أنها قرأت المقال الذي أنـا كتبته عنكَ والآن ، تريد اللقاء بي |
benimle tanışmak istiyor, onu ne kadar beğendiğini söylüyorsun ama yayımlamak istemiyor? | Open Subtitles | يريد مقابلتي و إخبــاري كم أحبهــا لكــن لا يـريـــد نشرهــا ؟ |
İnternette bulduğum, benimle tanışmak isteyen kadınlarla buluşuyorum. | Open Subtitles | أقابل امرأة على شبكة الإنترنت تريد مقابلتي |
Çünkü yeni eşin benimle tanışmak istiyor, doğru mu? | Open Subtitles | ذلك لأأن الفتاة الجديدة تريد مقابلتي, صحيح؟ |
Sayın Bay Konsolos, bütün yolu benimle tanışmak için geldiğinize teşekkür ederim fakat bana verdiğiniz parayı kabul edemem. | Open Subtitles | سيدي السفير, شكرًا لحضورك و مقابلتي.. لكن لا يمكن أن أقبل المال الذي قدمته ليّ |
Az önce geldim. Bütün güreşçiler benimle tanışmak için oradaydı. | Open Subtitles | لقد أتيت لأن كل المصارعين أرادوا مقابلتي |
Seninle tanışmayı çok istiyorum ve umarım sen de benimle tanışmak istersin. | Open Subtitles | وأود حقاً مقابلتك واتمنى لو وددت مقابلتي أيضاً |
Bende onun için birkaç şey yaptım ve benimle tanışmak istediğini ve bu fırsatı değerlendirmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لذا ، قُمت بصنع بعض المشروعات له ومن ثم قال أنه يود مقابلتي بشكل شخصي وكانت لديه هذه الفرصة الكبيرة |
Onu umursamasan da, görmezden gelsen de ilgilensen de, normal şartlarda benimle tanışmak istemen gerekirdi. | Open Subtitles | إما أنك لا تهتم بها، ولذلك تتجاهلها، وإلا تهتم بها أكثر من المعقول... في الحالتين، كان يجب عليك أن تحاول مقابلتي. |
Darren. Arkadaşım benimle tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | دارين , صديقي اخبرني انك تريدين مقابلتي |
Internet buluşmak bir devrim günde 100 mesaj alıyorum zavallıları eliyorum ve sonunda benimle tanışmak isteyen can atan düzinelerce yakışıklı kalıyor | Open Subtitles | ازيل الفاشلون، وسيبقى لديّ العشرات من الرجال الوسيمون والناجحون، يتوقون للقائي |
benimle tanışmak için hazır olmadığını yazmış. | Open Subtitles | إنه يقول أنه ليس مستعداً للقائي حالياً |
Belki benimle tanışmak ister. | Open Subtitles | ربما يريد ان يقابلني |
Spudsy Malone'un müdür yardımcısı güneş gözlüğü dükkanının yanındaki bitkinin oradaki bankta benimle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | المدير المساعد في مطعم Spudsy Malone's يود أن يقابلني في المول على المقعد الذي يقع قبل محل the sunglasses kiosk و المجوار لمحل the plant. |
Sen... benimle tanışmak mı istedin. Neden? | Open Subtitles | لقد رغبتى فى مُقابلتى .. |
- Neyse benimle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | -بأي حال، إنها تريد اللقاء بي . |