O, benimleyken en mutlu... kişi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه الشخص الأكثر سعادة لكي يكون معي |
O sadece benimleyken her şey güzel, mutluyuz falan ama arkadaşlarıyken her neyse falan. | Open Subtitles | إنه جبان أتعرف, عندما يكون معي الأمر برمته نعم, تعلم |
Sadece benimleyken neden bu kadar donuk olduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لما يبدو صلبا عندما يكون معي |
benimleyken en harikulade şeyleri söylüyorsun da, babasını kaybetmiş perişan bir çocuk sana ihtiyaç duyduğunda niçin yoksun? | Open Subtitles | لماذا عندما تكون معي تقول أفضل الأشياء لكن عندما يكون هنالك شخصاً منكسر ومات أبوه اليوم يكون بحاجة إليك |
İyi bir baba mıyım bilmiyorum ama o benimleyken çok mutlu. | Open Subtitles | لا أعلم ما إذا كنت... أباً صالحاً, ولكن... عندما تكون معي... |
Çalışırken veya benimleyken pek endişe etmiyoruz. | Open Subtitles | عندما يكون يعمل أو عندما يكون معي |
benimleyken benim istediklerimi yapacağız. | Open Subtitles | عندما يكون معي ، نقومُ بالامور بطريقتي. |
benimleyken yanlış bir şey yaptığını hissetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تشعر بأنّ ما تقوم به أمر خاطئ عندما تكون معي |
benimleyken Eun Kyul'u düşünme. | Open Subtitles | عندما تكون معي لا تذهب الي يون جيول |