ويكيبيديا

    "benzemez" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليست مثل
        
    • لا يشبه
        
    • لَيسَ مثل
        
    • ليست كما
        
    • مثيل له
        
    • مثل أي
        
    • يشبه أي
        
    • هذا الملف يجب إيجاده
        
    • ليس كأي
        
    • كقتل
        
    • ليس مثل
        
    • الوطن ليس
        
    • العمل يختلف
        
    Eşin arabaya benzemez. Onu son modeliyle değiştirip, kiralayamazsın. Open Subtitles الزوجة ليست مثل السيارة، أنت لا تتاجر بها أو تأجرها لأجل الحصول على أخر طراز.
    Petersburg'a benzemez. Çok iyi bir kütüphanesi var. Open Subtitles انها ليست مثل بيترسبيرج يوجد مكتبة صغيرة رائعة جدا هناك
    Size bir denge hissi verir, diğerlerine benzemez. TED يعطيكم إحساساً بالمقارنة وإنه لا يشبه أي يء كالآخرين
    -Hayır, hepsi aynı değil. Vampir, büyücüye benzemez. Open Subtitles ليسوا متشابهين فمصاص الدماء لا يشبه أحداً منهم
    Alcatraz Amerika'daki diğer hapislere benzemez. Open Subtitles القطراز لَيسَ مثل أيّ سجن في الولايات المتّحدة.
    Jerry. Jerry, Bu televizyondakilere benzemez Open Subtitles ـ جيري ـ جيري الاحداث هنا ليست كما في التلفزيون
    Buradaki yasamin bollugu, okyanuslardaki hicbir yere benzemez. Open Subtitles القدر الموجود فيها من أشكال الحياة، لا مثيل له في أي من المحيطات.
    Işık, günlük hayatta karşılaşmaya alışkın olduğumuz hiçbir şeye benzemez aslında. TED حسنا، الضوء شيء مميز ليس مثل أي شيء آخر اعتدنا على التعامل معه في حياتنا اليومية.
    Kumar, içki ve hatta kadın işine benzemez, ki, Kilise tarafından yasaklanmasına rağmen, çok insan bunları talep ediyor. Open Subtitles فهى ليست مثل القمار أو الخمر أو حتى الدعارة و هى أشياء يريدها معظم الناس هذة الأيام و تحظرها عليهم الكنائس
    Kumar, içki ve hatta kadın işine benzemez ki, Kilise tarafından yasaklanmasına rağmen, çok insan bunları talep ediyor. Open Subtitles فهي ليست مثل القمار أو الخمر أو حتى الدعارة و هي أشياء يريدها معظم الناس هذة الأيام و تحظرها عليهم الكنائس
    Bu fotoğrafa benzemez, buradaki resimler hareketli. Open Subtitles إنها ليست مثل الصور الثابتة, إنها تصور صور متحركة.
    Partideki son kişinin gidip yapacak başka şeyler bulmasına benzemez. Open Subtitles الأمر لا يشبه حضور حفلة في نهايتها ونتعجب مما يحدث ونحن قادرين على فعل شيء
    Aydaki ayak izlerine benzemez bu. Open Subtitles الأمر لا يشبه وضع آثار الأقدام على سطح القمر
    Bu hapishane, şehirde gördüğünüz hiçbir şeye benzemez. Open Subtitles السجن لا يشبه أى شئ مما قد رأيتوه فى الولايات المتحدة
    Alcatraz Amerika'daki diğer hapislere benzemez. Open Subtitles القطراز لَيسَ مثل أيّ سجن في الولايات المتّحدة.
    Bu senin herşeyi kontrol ettiğin fen deneylerine benzemez. Open Subtitles هذا لَيسَ مثل أحد تجارب عِلْمكِ حيث تَصِلُ إلى كُلّ شيءِ السيطرةِ.
    Bu tür şeylerle gerçek hayatta karşılaşmak okuldakine benzemez. Open Subtitles مواجهة هذه الحالات في الحياة الحقيقية ليست كما في المدرسة
    Ama bu kötülük diğerlerine benzemez Open Subtitles لكن هذا الخطر شر لا مثيل له
    Evde bir kızım var, hiç kimseye benzemez Open Subtitles عندي فتاة في الوطن ليست مثل أي فتاة أخرى
    - Bu banka hesaplarımı ya da telefon defterimi düzeltmeye benzemez. Open Subtitles -هذا لن يُصحح بياناتي في البنك أو فاتورة الهاتف الخاص بي هذا الملف يجب إيجاده
    Birinin yerine geçme işi, aldığın diğer eğitimlere benzemez Chuck. Open Subtitles انتحال الشخصية تشاك ليس كأي عمل جاسوسي قد تدربت عليه سابقا
    Daha önce hiç kimseyi öldürmedin. Karıncalara basmaya benzemez. Open Subtitles ، لم تقتل أحدا ً من قبل "إنه ليس كقتل النمل يا "جايك
    - Ülke için tehlikeye atılıyorlar. - Ülke, aileye benzemez. Open Subtitles انهم يخاطرون بحياتهم من أجل وطنهم - فلتذكر أن الوطن ليس من دمك -
    Bakın çocuklar, bu daha önce yaptığını hiçbir şeye benzemez. Open Subtitles انظروا يا رجال ، هذا العمل يختلف عن كل ما قمتم بهِ سابقاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد