Evlerinden uzakta olduğu sürece beyaz insanlar siyahların siyahları öldürmesine önem vermiyor. | Open Subtitles | الناس البيض لا يعيرون إهتمام إلى جرائم السود على السود حتى لو هذا قريب من منزلهم |
Bak, Jerome kötü olduğumuzu düşündüğünü biliyorum ancak beyaz insanlar dünya için bir sürü güzel şey yaptı. | Open Subtitles | انظر، جيروم، تعرف انك تعتقد أننا جميعا رهيبون ، ولكن الناس البيض قد فعلت الكثير من أشياء جيدة للعالم. |
O kadar çok yüze baktım ki tüm beyaz insanlar bana aynı gözüküyorlar. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير من الوجوه كل الأشخاص البيض يبدون متشابهين بالنسبة لي |
Siz beyaz insanlar ırkçı gibi hissetmemek için ilk kez zenci başkana oy verdiniz. | Open Subtitles | كل شخص ابيض صوتّ لأول رئيس أسود لكيلا تشعروا بأنكم عنصريون |
Ve kül sanki görülmeye üç iyi, gurur beyaz insanlar, neden onun neye benzediğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | و على الرغم من قيامة بأحراق ثلاثة اشخاص بيض متفاخرين و جيدين لما لا اخبرك ماذا كان شكلة ؟ |
Merhaba, beyaz insanlar. | Open Subtitles | مرحباً أيها الأشخاص البِيض. |
Size göre o beyaz insanlar o beyaz kızı öldürmüş olamaz. | Open Subtitles | أنت لا تُفكّرُ أولئك اللطيفِ الناس البيض... ... يَقْتلُتلكالبنتِالبيضاءِاللطيفةِ. |
beyaz insanlar, hayvanları için ölüyor nerdeyse. | Open Subtitles | الناس البيض مهوسون بحيواناتهم الأليفةِ. |
beyaz insanlar bile, "O ne sikimdi lan öyle?" dedi. | Open Subtitles | حتى الناس البيض ينظرون إليك:"مالذي حصل!" |
Kokain satamazdınız. Biliyorsunuz kokain müthiş bir ürün - toz kokain ancak zengin beyaz insanlar tanımanız gerekiyordu. | TED | ولا يمكنك بيع الكوكايين (البودرة). كوكايين منتج رائع، الكوكايين المبودر، ولكن عليك أن تعرف الناس البيض الأثرياء. |
Peki tum bu beyaz insanlar kim? | Open Subtitles | من هؤلاء الناس البيض ؟ |
Hoşçakalın beyaz insanlar. | Open Subtitles | مع السلامه, ايها الناس البيض |
beyaz insanlar iyi bir pay alacakları yere yöneliyorlar ve sonra siyah ve kahverengi insanlar adliye sarayına doğru düşürülüyor. | Open Subtitles | إذا الأشخاص البيض يتم توجيههم نحو اتجاه حيث يحصلون على نسبة عادلة، وبعدها السود والملونون، |
beyaz insanlar siyah cücelerden korkar! | Open Subtitles | الأشخاص البيض يخافون من الأقزام السود. |
Siyah ve beyaz insanlar eşittir. | Open Subtitles | الأشخاص البيض والسّود متساوون |
Siz beyaz insanlar ırkçı gibi hissetmemek için ilk kez zenci başkana oy verdiniz. | Open Subtitles | كل شخص ابيض صوتّ لأول رئيس أسود لكيلا تشعروا بأنكم عنصريون |
- Neye? Burada kesinlikle beyaz insanlar var ama o kadar sertçe vurmuyorlar gibi. | Open Subtitles | ماذا؟ هناك بالتأكيد اشخاص بيض هناك |
Merhaba, beyaz insanlar. | Open Subtitles | مرحباً أيها الأشخاص البِيض. |
Her yeni şehirde, tıpkı bir öncekinde olduğu gibi, aynı beyaz insanlar vardı. | Open Subtitles | كل مدينة جديدة بها نفس الرجال الذين كانوا بسابقتها |
Vuducular bu yüzden şöyle demeyi severler: ”Siz beyaz insanlar, kiliseye gidin, Tanrı hakkında konuşun. | TED | ولذلك يحب أتباع الفودو أن يقولوا "أنتم أيها البيض تذهبون إلى الكنيسة وتتحدثون عن الرب. |
beyaz insanlar olsun istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أناس بيض |
Elijah Muhammed'in anlatmaya çalıştığı beyaz insanlar gibi, bu dünyadaki herkesin hakları olduğudur. | Open Subtitles | الموقر "إليجا محمد" , يحاول أن يعلمنا .. أنا و أنت مثل أى رجل أبيض .. و أى رجل آخر على وجه الأرض |
O beyaz insanlar, bir 9mm alıp senin adına kaydettirdi mi? | Open Subtitles | هل اشترى بيض البشرة أولئك سلاحاً من عيار تسعة مليمترات مسجلاً باسمكِ أيضاً؟ |
O yüzden diyorum ki, gel beyaz insanlar gibi yapıp kaybolalım bırakalım da görüşmeleri avukatlarımız yapsın. | Open Subtitles | لكن لن أظلّ عالقا هنا وأكتشف هذا لذا أقول أن نتصرّف مثل رجال بيض ونختفي. |