Acaba işbirliği hakkında daha fazla bilgiye sahip olsak ne tür acılar dinebilir ne tür zenginlik biçimleri oluşturulabilir? | TED | ماهي أشكال المعاناة التي يمكن تخفيفها، ماهي أشكال الثروة التي يمكن إنشاءها إذا تمكنا من معرفة المزيد عن التعاون؟ |
Bugün hayatı yeniden şekillendirmek için yeni imge biçimleri yaratmalıyız. | TED | من إجل إعادة إختراع الحياة، لابد من خلق أشكال جديدة من الصور. |
Ve yine, yeni zenginlik biçimleri ortaya çıktı. | TED | ومرة أخرى، ظهرت شكل جديد من أشكال الثّروة. |
- Aksanları var, konuşma biçimleri var... - Bunu biliyorum. | Open Subtitles | -هنالك لهجات، وطرقٌ بالحديث |
- Aksanları var, konuşma biçimleri var... | Open Subtitles | -هنالك لهجات، وطرقٌ بالحديث |
Erkeklerin penislerini kur için kullanması ve dişilerin kendi spermlerini yönetme biçimleri, üreme organlarının bu karmaşık yapıda evrilmesine yol açan iki sebeptir. | TED | ذكور تستخدم أعضاءها للتودد وإناث تتحكم في إدارة النطاف لديها هما سببان وراء تطور الأعضاء التناسلية إلى أشكال معقدة. |
Yaşam biçimleri, kendilerini lödürecek şeyler üretebilirler. | TED | في الواقع، أشكال الحياة تنتج أشياء تقتل نفسها.. |
Bu referansların bir kısmı yüzyıllar boyunca daha gizemli bir hâle gelmiş olsa da, Orta Çağ Avrupalıları diğer sanat biçimleri ve sözlü anlatım aracılığıyla onlara aşinadır. | TED | كان الأوروبيون في العصور الوسطى على دارية بكل هذه الإشارات كما هو مذكور في أشكال الفن والتقاليد الشفهية، ومع ذلك، أصبح البعض أكثر غموضاً على مر العصور. |
Örgütlenme biçimleri insan doğası üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir. | TED | أشكال التنظيم بإمكانها أن تُحدِثَ تأثيراً عميقاً على الطبيعة البشريّة |
Daha düşük hayat biçimleri liderliği ele geçirmiş. | Open Subtitles | حسنا، يبدو مثل أشكال الحياة الأوطأ أخذ مركز الصدارة |
Zamanla azar, azar su dünyasında, yeni yaşam biçimleri oluşmaya başladı çoğalarak ve dağılarak gelişerek ve adapte olarak... | Open Subtitles | من زمن ليس ببعيد، ظهرت أشكال حياة جديدة تتموّج في عالم البحار تنتشر وَ تتكاثر، |
Fakat sanatsal dışavurumun başka biçimleri de var olmalıydı. | Open Subtitles | لكن لابد أن هناك أشكال أخرى من التعبير الفني |
Bazı yerel yaşam biçimleri var, ancak onları dışarıda tutuyorum. | Open Subtitles | هناك بعض أشكال الحياة المحلية أنا أَبقيهم خارجاً |
Bu yaşam biçimleri için gereken enerjinin tamamı Dünya'nın içinden geliyor - yani kemosentezden. | TED | كل الطاقة لدعم أشكال الحياة هذه قادمة من داخل الأرض -- حتى التخليق الكيميائي. |
Yaşam biçimleri iki gruba ayrılır: Ototroflar, bitkiler gibi, kendi enerjilerini üretirler ve heterotroflar, hayvanlar gibi, enerji için diğer organizmaları yerler. | TED | تنقسم أشكال الحياة إلى قسمين: ذاتية التغذية كالنباتات؛ والتي تنتج طاقتها بنفسها، وغيري التغذية كالحيوانات؛ والتي تتغذى على غيرها من الكائنات العضوية من أجل الطاقة. |
...yeni yaşam biçimleri ve uygarlıklar araştırmaktır. | Open Subtitles | للبحث عن أشكال جديدة للحياة وحضارات جديدة ، |
Bu yasam biçimleri olmaksizin, | Open Subtitles | تلك هى أشكال الحياة التي بدونها |