Bildiği kadarıyla, şu an Dünya'da hiçbir Asgard'lı yok. | Open Subtitles | على حد علمه , لايوجد هناك أسغارد حالياً على الأرض |
Bildiği kadarıyla kimse tecavüz olayı yüzünden Mark'tan öç almaya çalışmamış. | Open Subtitles | قال انه على حد علمه لم يكن أحد يحاول ان ينتقم من مارك بسبب الاغتصاب |
Bildiği kadarıyla, onu dün gece soygundan kurtardığımızı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه على حد علمه فقد أنقذناه من السرقة الليلة الماضية |
Çoğunlukla evimi geçindirebildiğim, ve Bildiği kadarıyla sadık olduğun için memnundu. | Open Subtitles | فى اغلب الوقت بدت راضية على اننى كنت ممول جيد وعلى حد علمها مخلص |
Annenin ailesinden uyumlu biri çıkmadı ve Bildiği kadarıyla babanın hayatta olan akrabası yokmuş. | Open Subtitles | لا يوجد احد من جهة الام كمتبرع مطابق و على حد علمها الاب ليس لديه اقارب احياء |
Bildiği kadarıyla hesaplarım herkesinki gibi donduruldu. | Open Subtitles | على حد علمه أرصدتي متجمدة كغيري |
Bildiği kadarıyla hesaplarım herkesinki gibi donduruldu. | Open Subtitles | على حد علمه أرصدتي متجمدة كغيري |
Bildiği kadarıyla siyanür de olabilirdi. | Open Subtitles | يمكن أنّ تكون سيانيد على حد علمه |
Onun Bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok. | Open Subtitles | على حد علمها مارك) لا يعترض على وجودك) |
Onun Bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok. | Open Subtitles | على حد علمها مارك) لا يعترض على وجودك) |