bildiğim bir şey var ise o da bilim ile dinin iyi geçinemediğidir. | Open Subtitles | إن كان هناك شيء واحد أعرفه سيكون هو : العلم والدين لا يختلطان |
bildiğim bir şey varsa o da bir daha aldatılamayacağımız. | Open Subtitles | شيء واحد أعرفه بالتأكيد نحنُ لن يتم خداعنا مرة أخرى |
Eğer bildiğim bir şey varsa o da bir imaj oluşturmaktır. | Open Subtitles | إذا كان هنالك شيء واحد أعرفه فهو صنع صورة في الثانوية |
İyi bildiğim bir şey varsa o da otoritelerden saklanmaktır. | Open Subtitles | أصغِ.. لو كان هنالكَ شيئاً واحداً أعرفه فهو كيفية التخفي من السلطات.. |
Ama bildiğim bir şey varsa o da senle geçirdiğim 5 yılın hayatımın en güzel zamanları olduğudur. | Open Subtitles | ولكن الشيء الوحيد الذي أعرفه أن الخمس سنوات الأخيره معك كانت أفضل سنوات حياتي |
Benden daha iyi birisini istediğini biliyorsun, ama benim de bildiğim bir şey var. | Open Subtitles | تعرف ما تريد أفضل مني، لكن ثمة شيئاً وحيداً أعرفه |
Ama bildiğim bir şey varsa; bir kadın yalnız kalmak istiyorsa bunu sağlayacaksın. | Open Subtitles | شيء واحد أعرفه هو عندما تريد المرأة فسحة فأمنحها فسحة |
Yıllarca polislikten sonra bildiğim bir şey varsa o da bizim fazla çalışma yapmayı sevmediğimizdir. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد أعرفه بعد سنوات طويلة من كوني مع الشرطة |
- Belki bir önemi yok ama şu hayatta bildiğim bir şey varsa o da internet bağlantısını düzeltmektir. | Open Subtitles | ولكن هناك شيء واحد أعرفه وهو كيفية أصلاح جهاز الأتصال بالأنترنت |
Çünkü bildiğim bir şey varsa o da bir efsaneyi nasıl yayacağımdır. | Open Subtitles | لأن هناك شيء واحد أعرفه وهو كيفية نشر أسطورة. |
Çünkü bildiğim bir şey varsa o da bir efsaneyi nasıl yayacağımdır. | Open Subtitles | لأن هناك شيء واحد أعرفه وهو كيفية نشر أسطورة. |
Çünkü bildiğim bir şey varsa başka birisiyle evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | لأن هناك شيء واحد أعرفه وهو أنني لن أتزوج غيرك |
Eğer bildiğim bir şey varsa, o da sesimdir. | Open Subtitles | اذا كان هنالك شيء واحد أعرفه , هو صوتي |
bildiğim bir şey var elimizde işe yarar bir sürü parmak izi var arabada, benzin bidonunda. | Open Subtitles | شيء واحد أعرفه وهو أنّ لدينا الكثير من البصمات للعمل عليها... على السيّارة، وعلى عُلب البنزين. |
bildiğim bir şey varsa o da saçmalıktır. | Open Subtitles | شيء واحد أعرفه في طريقي هو القمامة. |
On yıldır genelev işletiyorum ve bildiğim bir şey varsa, o da benimle ne zaman kafa bulunduğu. | Open Subtitles | لقد أدرت بيت دعارة لعشر سنوات ولو هناك شيء واحد أعرفه هو عندما يتم التلاعب بي! |
Önümüzde çok uzun bir yol var, öğrenecek hala çok şeyimiz var. Fakat bildiğim bir şey de şu ki, yaratıcılık ve kararlılıkla güzeli ve rahatı ve güveni ve hatta lüks olanı yeniden büyüyecek bir malzemeden yaratabilirsin. | TED | و ما زال لدينا طريق طويل لنقطعه، و ما زال هناك المزيد لنتعلمه، و لكن هناك شيء واحد أعرفه وهو أنه بالابداع و الإلتزام، يمكنك خلق الجمال و الراحة و الأمان و حتى الرفاهية من نفس المواد التي ستنمو من جديد. |
Ama bildiğim bir şey var. | Open Subtitles | وهناك شيء واحد أعرفه |
Fakat bildiğim bir şey var. | Open Subtitles | لكن هناك شيئاً واحداً أعرفه جيّداً، |
Bu dünyada bildiğim bir şey varsa o da havayolu şirketleridir. | Open Subtitles | يا له من أبله. الشيء الوحيد الذي أعرفه في هذا العالم هو الخطوط الجويّة. |
Ama bildiğim bir şey var. | Open Subtitles | لكن ثمة شيئاً وحيداً أعرفه |