ويكيبيديا

    "bildiğim tek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحيد الذي أعرفه
        
    • الوحيدة التي أعرفها
        
    • واحد أعرفه
        
    • الوحيد الذي أعرف
        
    • الوحيد الذي عرفته
        
    • الوحيد الذى أعرفه
        
    • أعرف فقط
        
    • الوحيد الذي اعرفه
        
    • ما أعلمه
        
    • الوحدة الذي طالما عهدته
        
    • كل ما أعرفه
        
    • أعرفه هو
        
    • واحد اعلمه
        
    • واحد عرفته
        
    • كل الذي اعلمه
        
    Bana iğrenç, dolandırıcı ve üç kuruşa her şeyi yapacak vicdansız bir muhasebeci lazım ve sen bildiğim tek kişisin. Open Subtitles أحتاج إلى محاسب لا يراعي الأنظمة و بلا ضمير والذي سيفعل المستحيل ليربح ولسوء الحظ ، أنت الوحيد الذي أعرفه
    Saklanacak ya da gizlenecek bir şey yok. bildiğim tek yol da bu. Open Subtitles . لا أسرار و لا إختباء . هذا هو السبيل الوحيد الذي أعرفه
    Kardeşimi kurtarmak için bildiğim tek yol mührü yok etmek. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة التي أعرفها لإنقاذ أخي هي شفاء العلامة
    Bu tür çekim kuvvetini oluşturabilecek benim bildiğim tek bir şey var. Open Subtitles هناك شئ واحد أعرفه من الممكن أن يولد مثل هذا السحب الجاذبي
    bildiğim tek şey ... en kısa sürede burdan gitmeniz ... gerektiğdir.Biz buralarda yabancılardan hiç hoşlanmayız... özelliklede sizin gibi Çok meraklı insanlardan. Open Subtitles اعتقدنا بأنك تعرفه إن الشيء الوحيد الذي أعرف هو أنك يجب أن تأخذ عملك الى خارج البلدة
    Ve bildiğim tek Komünist, Rocky filmindeki kötü Rus adamdı. TED والشيوعي الوحيد الذي عرفته كان رجلًا روسيًا سيئًا في فيلمي المفضل روكي.
    Timothy bildiğim tek ideal insandı. Open Subtitles تيموثي هو الشخص الوحيد الذي أعرفه يثير اهتمامي
    Hakkında bildiğim tek kayıt konseyin kütüphanesindeydi. Open Subtitles السجل الوحيد الذي أعرفه كان في مكتبة المجلس
    bildiğim tek şey sen ve ben birbirimizi göremeyeceğiz. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أعرفه هو أننا أنت وأنا لن نرى بعضنا البعض.
    bildiğim tek şey hiçbir şeyden emin değilim. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أعرفه أنني لست متأكداً عن أي شيء
    Memur bey burası bildiğim tek ev. Open Subtitles أيها الضابط ، هذا هو المنزل الوحيد الذي أعرفه
    Biliyorum insanların kalplerine ve ruhlarına dokunmak tarif edilmez, ancak bunun için tek bildiğim yol, dünya çapında birilerinin kalbine ve ruhuna uzanmanın bildiğim tek yolu onlara bir film göstermek. TED أعلم أنه شئ يلامس بصورة ملموسة قلوب وأرواح الناس، لكن الطريقة الوحيدة التي أعرفها لفعل ذلك، الطريقة الوحيدة التي أعرفها للوصول لقلب شخص ما وروحه عبر العالم هو بعرض الأفلام إليهم.
    San Carlos'u terk ettiğim zaman, savaşa inanıyordum. bildiğim tek yöntem buydu. Open Subtitles عندما تركت سان كارلوس، آمنت بالقتال لأنه الطريقة الوحيدة التي أعرفها
    Ne işi olduğunu biliyorum. Zaten bu bildiğim tek numara. Open Subtitles أعرف ماذا تفعل إنها الخدعة الوحيدة التي أعرفها
    Şu anda bildiğim tek şey ise, birkaç gün içinde... askerliğimi yapmak için orduya katılacak olmam. Open Subtitles شيء واحد أعرفه على وجه اليقين، أني خلال بضعة أيام، سأكون في الجيش، لأداء خدمتي العسكرية.
    Böyle bir şey atabilecek bildiğim tek silah var, DX-4. Open Subtitles هناك سلاح واحد أعرفه يستطيع إطلاق شيء كهذا
    Yani, kendimi bu saçmalığa soktuğum için burada deli olduğunu bildiğim tek kişi benim. Open Subtitles لذا الشخص الوحيد الذي أعرف أنّه مجنون هنا هو أنـا للسماح لنفسي أنْ أنجذب إلى كلّ هذا الهراء
    Japonya hakkında bildiğim tek şey, onlarla savaş halinde olmamızdı. Open Subtitles الشيئ الوحيد الذي عرفته عن اليابانيين, .اننا كنا في حالة حرب ضدهم
    -Olabilir. Ağaçlar hakkında bildiğim tek şey iyi kütükler olduğu. Open Subtitles إن الشئ الوحيد الذى أعرفه عن الأشجار هو أنها تصدر خشباً جيداً
    bildiğim tek şey o benim sevdiğim adam değil. Open Subtitles أعرف فقط أنه ليس الرجل الذي أحبه
    bildiğim tek iş bu. Hiç değilse bundan para kazanacağım. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي اعرفه على الأقل يأتي لنا بكثير من المال
    bildiğim tek şey hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olmadığı yani sakinleşebilirsin. Open Subtitles كل ما أعلمه أن لا شيء يسبق سرعة الضوء لذا علينا أن نسترخي
    bildiğim tek yolda ilerliyorum Open Subtitles *أمشي في طريق الوحدة الذي طالما عهدته*
    Bak, neye inanacağımı bilmiyorum. bildiğim tek şey, bunun nasıl görüneceği. Open Subtitles لا أعرف ماذا أصدق كل ما أعرفه هو كيف سيبدو الأمر
    Saçımı boyamam, burnumdaki halka Ryan Seacrest dövmem mi but bildiğim tek bir şey varsa, o da geri dönmeyeceğim. Open Subtitles خاتم الأنف وشم الساخر لـ ريان سيكريست شخصية اذاعية وممثل صوت و منتج ولكن شيء واحد اعلمه وهو أنني لن أعود مطلقا
    Ama bildiğim tek şey... Zihnime takılıp kalan tek bir görüntü... TED لكن شئ واحد عرفته حينها كانت صورة رأيتها وإلتصقت في ذاكرتي.
    bildiğim tek şey, böyle hissettiğim. Open Subtitles كل الذي اعلمه هو كيف احس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد