| Business Class'tan uçak biletlerine ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | نريد تذاكر من الدرجة الأولى للوطن و رحلات مباشرة |
| Dolphin'lerin biletlerine ulaşmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدت وسيلة للحصول على تذاكر لفريق الدلافين |
| Evet, diplomatların park biletlerine ne yaptıklarını gördüm. | Open Subtitles | نعم، لقد رأيت ما يفعله الدبلوماسيين مع تذاكر وقوف السيارات |
| Annene ve uçak biletlerine çok sinirlenmişsin. | Open Subtitles | أنت غاضب جداً مَع أمِّكَ وتذاكر شركةَ الطيران. |
| Konser biletlerine 120 papel verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق بأنني أدفع 120 دولار لتذاكر سرطان |
| Star Wars biletlerine baktığından emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد انها تذاكر فيلم حرب النجوم؟ |
| Ya da ben ondan gerçekten hoşlanmışımdır, ama o beni sevmediği için, sinema biletlerine 90$ harcadıktan sonra elime geçen tek şey alna bir öpücük olmuştur. | Open Subtitles | او ربما انني اعجبت بها حقاً لكن هية لم تشعر اتجاهي بنفس الشعور ولقد حصلت على قبلة على الجبهة بعد ان صرفت 90 دولار"نتنة"على تذاكر السينما |
| Springsteen biletlerine dayanamayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه لايمكنه رفض تذاكر حفل -سبرنجستين- ؟ |
| Uçak biletlerine bakmışsın. | Open Subtitles | أعلم أنك تبحثين عن تذاكر طيران |
| Bebeğim, bebeğim. Uçak biletlerine ne oldu? | Open Subtitles | حبيبي ، حبيبي اين تذاكر الطياران؟ |
| En sonunda siyah bir kadının, esmerleşme yatağına veya Jimmy Buffet biletlerine ihtiyacı olmadığını anladılar. | Open Subtitles | لقد أدركوا أخيراً أن المرأة السوداء ليس لها حاجة (لسرير مُسمر أو تذاكر لـ(جيمي بافيت |
| Greek Mixer biletlerine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد تذاكر من أجل "الغريك ميكسر". |
| Çekiliş biletlerine yoğun ilgi gösteriyorsunuz. | Open Subtitles | لقد بعنا أغلب تذاكر اليانصيب |
| Bunlar Steelers biletlerine benziyor. | Open Subtitles | هذه تبدو كأنها تذاكر ستيلرز |
| Kiss biletlerine harcadınız? | Open Subtitles | على تذاكر کیس؟ |
| Dudaklarına, bronz tenlerine, kıçlarına, Kanye biletlerine milyonlarca dolar harcıyorlar çünkü bizim gibi olmak istiyorlar. | Open Subtitles | ينفقون ملايين الدولارات على شفاههم وسمرتهم ومؤخراتهم وتذاكر حفلات لـ"كانييه" لأنهم يريدون أن يكونوا مثلنا. |
| Uçak biletlerine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | وتذاكر للطائره |
| Bunu, bir milyon Howdy's dolarını geri ödenemez uçak biletlerine harcamadan önce duymak daha hoş olurdu. | Open Subtitles | والذي سيكون لطيفا لأسمع عنه قبل ان اصرف 10مليون من قسائم "هودي" لتذاكر طران غير قابلة للاسترداد. |