ويكيبيديا

    "bilgelik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحكمة
        
    • حكمة
        
    • الحكمه
        
    • المعرفة
        
    • والحكمة
        
    • حكيم
        
    • للحكمة
        
    • المثقفين
        
    • حكمتك
        
    • بالمعرفة
        
    • الحكيمة
        
    • المثقفون
        
    • حكمه
        
    • للمعرفة
        
    • بالحكمة
        
    Belki bilgelik kadar aksaklıklara da değer vermenin vakti gelmiştir. TED ربما حان الوقت، لكي نقدر الحكمة بحق كما نقدر الارتباك.
    Ama yine de böyle bir bilgelik sağır kulaklara duyulmuyor. Open Subtitles ورغم هذا، فإن مثل هذه الحكمة ما زالت تلاقي صداً
    bilgelik Kulesi'ni bulmak zorundasın ve görüntüsü de tam burada bir yerlerde. Open Subtitles عليك أن تجد برج الحكمة وهذه المعلومة هنا ، في مكان ما
    onu da 21.yy'ın bilgelik masası olarak düşünmek beni mutlu ediyor gerçekten. TED و أود أن أرى هذه اللعبة كطاولة حكمة في القرن ٢١، حقا.
    bilgelik, eğer bilgeye faydası yoksa çok korkunç bir şeydir Johnny. Open Subtitles كم تكون المعرفه شاقه رهيبه إذا لم تجلب الحكمه للعقلاء .. يا جونى
    Ve şu sonuca vardım, yaşlanma için daha uygun olan metafor bir merdiven -- insan ruhunun göğe yükselişi, bize bilgelik, bütünlük ve gerçeklik getiriyor. TED واكتشفت ان افضل تعبير مجازي عن التقدم في العمر هو الخط التصاعدي انه خط تصاعد الروح البشرية التي ستوصلنا الى الحكمة و الكلية و الأصالة
    Bunun olumlu tarafı nedir, biliyor musunuz?' Bence her zaman bilgelik artar. TED هذا الشيء الإيجابي في الأمر، أنا أعتقد أن الحكمة دائما تنموا و تكبر.
    50ler ve 60larda, işletim biraz daha bilgelik istemeye doğru döner ve miras arayışına girer. TED و في الخمسينيات و الستينيات من العمر المزاجية فى الأداء تتحول إلى السعي وراء الحكمة و تكوين إرثا
    Biz devrimler çağından geldik, sanayi devrimi, malumat çağı, bilgi çağı; ama bilgelik devrine daha yakın değiliz. TED لقد قدمنا من عصر الثورة، الثورة الصناعية، عصر المعلومة، عصر المعرفة، و لكننا ليس أقرب لعصر الحكمة.
    Yani bu kayıp ve bizim okulda yapmaya çalıştığımız da bu: Okulda bilgelik arıyoruz. TED لذلك هذا هو المفقود وهو ما نحاول القيام به هناك، و هو البحث عن الحكمة في تلك المدرسة.
    Modern iş yerlerine baktığımda şunu görüyor ve inanıyorum ki bizim çağımızın ticari dayanağı kuşaklararası bilgelik kanallarını açmak olmalı. Böylece birbirimizden öğrenebiliriz. TED بالنظر إلى مقرات العمل الحديثة، أنا أعتقد بأن الاتفاقيات التجارية لوقتنا الحالي تفتح روابط الحكمة بين الأجيال حتى نتعلم جميعًا من بعضنا البعض.
    Hayatta çok büyük bir amaç, bir tutku bulmak, muazzam miktarda bilgelik içeriyor, ve tüm enerjiyi o alana odaklamak da, ve ben bunu asla başaramadım. TED أتعلم، هنالك الكثير من الحكمة في إيجاد شئٍ عظيم، شغف في الحياة، وتصُب كل طاقتك عليه، ولم أستطع قط فِعل ذلك.
    Bu tür bir bilgelik, her birimizin elinde - - sadece özen göstermemiz gerekli. TED يمكن لكلٍ منا بلوغ هذا النوع من الحكمة فقط إذا بدأنا أن ننتبه.
    Bu protestocular, Karl Marx gibi sosyalist liderlerin eserlerini okumak ve askeri stratejilerde bilgelik aramak adına Sankara'ya ilham oldu. TED ألهم هؤلاء المحتجين سانكارا لمطالعة كتب زعماء الاشتراكية مثل كارل ماركس وليبحث عن الحكمة من الاستراتيجية العسكرية.
    Ve bilgiyi elde edersek, belki bulunmayı bekleyen bilgelik de vardır. TED وإذا حصلنا على المعرفة ، ربما يكون امكاننا بعد ذلك العثور على الحكمة.
    Orada ne iş, ne alet, ne bilgi, ne de bilgelik vardır. Open Subtitles فليس في القبر عمل , ولا أيدي وأعضاء ولا علم ولا حكمة
    Şanlı kentimizi yönetip koruması için... ona bilgelik bahşet. Open Subtitles امنحه الحكمه ليحرس و يحمي بلادنا المجيده
    Tanrının tasviri mutlak varoluştur, mutlak bilinç, bilgi ve bilgelik ve mutlak şefkat ve aşk. TED هي الكيان المطلق الوعي المطلق والمعرفة والحكمة والرحمة والحب المطلق.
    ..."Akıllı bir adam dostlarından aptallık almak yerine düşmanlarından bilgelik alır." Open Subtitles "يستفيد رجل حكيم من أعدائه أكثر مما يفعل أحمق من أصدقائه."
    Buz-atlatma bilgelik, cesaret ve güvenin törensel imtihanıdır. Open Subtitles مفاداة الجليد هو إختبار للحكمة, الشجاعة و الثقة
    Yetki bilgelik'de olmalı. Kesinlikle, Fedakarlık'ta değil. Open Subtitles يفترض أن يكون المثقفين هم المسئولين وليس المتطوعين.
    Bir tahta oturup insanlara, zombilere ve onlardan sonra gelecek şeylere bilgelik dağıttığını görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع أن أرى انك تجلس على العرش تعرض حكمتك وخبرتك عن الرجال والزومبى وما سيأتى بعد ذلك
    bilgelik ve huşu. bilgelik ve huşu. Open Subtitles بالمعرفة و الوقار بالمعرفة و الوقار
    Veya sana Athena, bilgelik ve şefkat dolu olan. Open Subtitles أَو إليك,أثينا,الحكيمة دائماً ومليئة بالعناية
    Eğer bilgelik'ten biriyse, onu bulacağıma söz veriyorum. Open Subtitles لو كان شخص من المثقفون أعدكم أنني سأجده.
    Teal'c, o senin oğlun, ama bu onun yaşından çok daha büyük bir bilgelik. Open Subtitles تيلك.. اعلم انه ولدك ولكنها حكمه اكبر من سنه
    bilgelik için biraz yer açmaya çalışıyorum burada. Open Subtitles إنّي أحاول خلق مساحة للمعرفة
    Her toplantının veya tuvalette geçirdiğin her anın derin ve bilgelik dolu olduğunu sanıyorsun ama beni kovman hataydı. Open Subtitles تظن أنه كل مرة تقوم فيها باجتماع أو تتبرز يكون الأمر عميقاً ومليئاً بالحكمة لكنك ارتكبت خطأ بتركي أذهب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد