Bir kutu içinde bir bitki modellerken, aslında, sınırları nereye çizeceğimi bilirim. | TED | عندما أصمم نباتا في علبة ، حرفيا، وأنا أعلم أين أجعل الحدود. |
Bir arkadaşın kötü davrandığında... nasıl üzülünür çok iyi bilirim. | Open Subtitles | أعلم انه من المحزن.. حينما يفعل صديقك شيئا سيئا لك. |
Ben psişik Droopy. Her şeyi görürüm, bilirim ve söylerim. | Open Subtitles | انا دروبى المطلع ارى و اعرف و أقول كل شئ |
Her şeyi görürüm, bilirim ve söylerim küçük bir bedel karşılığında. | Open Subtitles | انا ارى كل شئ ,اعرف كل شئ, و اقول كل00 كجائزة |
Bunu kesinlikle benim yapmadığımı söyleyebilirim, çünkü ne yapıp ne yapmadığımı bilirim. | Open Subtitles | أنا استطيع أن أؤكد أنني لم افعلها ، لأنني اعلم ما فعلته |
Ben hastaların ne istediğini bilirim. Dinlenme sessizlik ve huzur. | Open Subtitles | أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء |
bilirim ki, bunlar benim yaratım sürecimin parçası ya da sonucudur. | Open Subtitles | و بطريقة غير قابلة للشرح أعلم بأنها نتاج تكوينيْ لهذا اليوم |
Eğer sen kabul edersen en azından başkasını kiralamayacağını bilirim. | Open Subtitles | إقبل المهمة. علي الأقل أعلم أنه لم يوظف شخصاً آخر |
Para yettirilebilir moda hakkında yazabilirim. Nerede indirim var hepsini bilirim. | Open Subtitles | يمكنني العمل في عمود الموضة الرخيصة أعني, أعلم أين كل التخفيضات |
Ama tek kişi tarafından yetiştirilmenin nasıl olduğunu da bilirim. | Open Subtitles | لكن أعلم أيضاً معنى أن يربيني شخص واحد من والداي |
Adamlarının gözlerinin önünde öldürüldüğünü görmek kalbini nasıl acıtır bilirim. | Open Subtitles | رؤية الرجال يموتون أمام عينيك أعلم أن هذا يحطم فؤادك |
Bekar erkeklerin iş gezilerinde çekici meslektaşlarına asılmaktan nefret ettiklerini çok iyi bilirim. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك رجل مثير لا يدعم يمزح مثير مع شريكه في العمال. |
Tanrı'ya inanmıyor olabilirim, rahip. Ama doğrunun ve yanlışın ne olduğunu bilirim. | Open Subtitles | آنا ربما لست رجل دين, آيها القس, لكن اعرف الصح واعرف الخطاء |
Şahsi birkaç şapkası olan insanları bilirim ama koleksiyonunu yapanı ilk defa gördüm. | Open Subtitles | اعرف اناساً يمتلكون بضعة قبّعات لكنني لم اسمع عن جامع قبّعات من قبل |
Güven ve emniyet duygusunun yok olduğunu düşünmenin nasıl hissettirdiğini bilirim. | Open Subtitles | اعرف الشعور . عندما الثقة والأمان الذي كنت تتمتعين به يختفي |
Şimdi, Chip tatlım... Genç olmak ne kadar zordur bilirim. | Open Subtitles | الان , عزيزي تشيب, انا اعلم الصعوبة التي يعيشونها المراهقين |
Ben bu kasabada neyin iyi bir fotoğraf olduğunu herkesten iyi bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف عن الصور الجيدة أكثر مما يعرفه أيّ مصور بهذة المدينة |
Gördüğünüz gibi, genç ve sağlıklıyım. Ve atları iyi bilirim. Yazı yazmasını bilirim. | Open Subtitles | كما ترىِ ، أَنا شابُ في صحةِ جيدة أَعْرفُ فروسيةً أَكْتبُ خط جميل |
Benim bir karım var. Ne olduğunu bilirim. Sabahleyin habersiz geliyorsun... | Open Subtitles | لدي زوجة وأعرف ما يعني هذا وصولك في الصباح بلا إعلان |
Evet, arkadaşlık hali. İyi bilirim. Bir türlü o halden çıkamıyorum. | Open Subtitles | أجل، نطاق الصداقة، أعرفه جيدا أوقن أن لدي إقامة دائمة فيه |
Bir odada bulunan tek siyah adam olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أعرفُ ما هوَ الشُعور عِندما تَدخُلُ في غُرفَة و تَكونَ الأسوَد الوَحيد فيها |
Seni küçüklüğümden beridir tanıyorum. Mutlu olmadığın zamanları da iyi bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرفك منذ أن كنا صغاراً يمكنني معرفة ما إذا كنت غير سعيدة |
Kötü nedir bilirim. Kötü yanlarımı sakladığım da yok zaten. | Open Subtitles | اللعنة ، أنا أعرفها لن أكذب على أحد بخصوصها |
Pizza derisini haşlayacak kadar sıcak olsa da buradan mutlu ayrılacağını bilirim. | Open Subtitles | وأعلم بأنه سيغادر سعيداً حتى ولو تسببت الشريحة الحارة في سلخ جلده |
Ciyaklayan hastanız burada. Doktorları bilirim. | Open Subtitles | أنا آتي هنا يومياً أعلمُ حالكم أيّها الأطبّاء |
Bir şey bilmediğimi sanıyorsun ama insanları bilirim. | Open Subtitles | أتحسب أنني لا أدري شيئاً. ولكني أدرى بالناس. |
Başkan Harding Süiti. Odanın her iki duvarını elden geçirdiklerini bilirim. | Open Subtitles | جناح الرئيس المحصن اعرفه كما لو انى المس جدران الغرفه |