Thorn' un Deccal olduğunu biliyorsunuz, peki neden onu koruyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تعرفين أن ثورن هو عدو المسيح اذن لماذا تحمينه |
Bu doğru. Hakkımda her şeyi biliyorsunuz. Bense sizinle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح, تعرفين كلّ شيء عنيّ وأنا لا أعرف شيئ عنك على الإطلاق |
Siz de biliyorsunuz ki, Bayan Daisy, yapanlar hep aynı kişiler. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين مثلي تماماً يا آنسة ديزي سيكون دائماً نفس الناس |
Buna benzer bir şey bulduğumuzu biliyorsunuz değil mi Ajan Reyes? | Open Subtitles | عرفت بأنّ نحن تجد شيء مثل هذا، لم أنت، الوكيل رييس؟ |
Teşekkürler. Robokunah'ı işten kaytarmak için uydurduğumu biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | شكراً، تعرفان أني اختلقت تلك العطلة لأتهرّب من العمل، صحيح؟ |
Bunun hakkında benden çok şey biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْرفُ حقاً أكثر بكثير حول هذا اكثر مني |
Kuralları biliyorsunuz. Bu eşyaların hiç biri, benim iznim olmadan binadan çıkarılmamalıydı. | Open Subtitles | أنت تعرف القواعد، لا شيء من تلك الأشياء يغادر المبني بدون إذني |
*Siz Führer'i nazik biri olarak biliyorsunuz. *Ama aynı zamanda tersi de olabilir. | Open Subtitles | أنت تعرفين الفوهرر كمحب للخير ولكنه من الممكن أن يصبح على النقيض تماما |
Sizi ne kadar sevdiğini biliyorsunuz. Sizi görünce gözleri parlıyor. | Open Subtitles | أنت تعرفين أنها تتطلع إليك وهي تحبك بشكل كبير جداً |
İhanet eden bir kocanız olmasının ne anlama geldiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعرفين ما هو الشعور عندما تكتشفي ان زوجك خائن |
Siz muhtemelen olan biten hakkında benden daha fazla şey biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنت ربما تعرفين اكثر حول الذي يحدث حول ذلك أكثر مني ألست كذلك؟ |
Beni içerde tutuyorsunuz; ama biliyorsunuz ki ben deli değilim. | Open Subtitles | انت مازلتى تحجزينى هنا و انتى تعلمين انى لست مجنون |
Beni içerde tutuyorsunuz; ama biliyorsunuz ki ben deli değilim. | Open Subtitles | انت مازلتى تحجزينى هنا و انتى تعلمين انى لست مجنون |
biliyorsunuz ailem de benim yayıncılık işine girmemi hiç istemedi. | Open Subtitles | تعلمين , اهلي ايضا لم يكونوا يريدون مني التوجه للنشر |
Kim olduğumu nereden biliyorsunuz, bayım? | Open Subtitles | كيف عرفت من أكون؟ أنا لم يسبق لي رؤيتك من قبل |
En tapınılası Kardeşimiz Bay Daniel Dravot'ı biliyorsunuz. | Open Subtitles | عرفت أكثر أخ مبجل دانيال درافوت ، المحترم |
Kendinizi gerçek bir çift gibi yutturmanız gerektiğini biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | تعرفان أنه يجب أن تظهرا كزوج حقيقي, صحيح؟ نحن زوج حقيقي |
Sıkletinizi koymasını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت متأكّد تَعْرفُ كَيف لرَمي دهنِكَ بالجوار سيدي |
O zaman, sen, sen, sen ve sen... anlattıklarımın doğru olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | اذاً أنت تعرف وأنت وأنت وأنت تعرف أن ما أخبركم به حقيقي |
Bunu ikiniz de biliyorsunuz, ama ben yine de yüksek sesle söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنتما الإثنان تعلمان هذا و لكني سأقولها بصوت عالي على أي حال |
Çünkü siz bir --- Ne olduğunuzu biliyorsunuz. Tutkunuzu takip etmeye korkuyorsunuz. | TED | إنه بسبب أنكم تعلمون ماذا تكونون أنتم تخافون من السعي نحو شغفكم |
Ve nasıl olduğunu biliyorsunuz, bunun için engelli olmanıza gerek yok. | TED | و كلكم تعرفون ذلك، ليس بالضرورة أن تكون معاقا لتعلم ذلك. |
Bu ilaçları nereden biliyorsunuz Bay Mancini? | Open Subtitles | كيف علمت بأمر هذين الدوائين سيد مانسيني؟ |
Neden yaptınız, ben asla böyle bir şey yapmam, bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لايمكن أن أقوم بشيء مثل هذا أبداً، أنت تعلم ذلك. |
Ayak Klanı olarak bilinen organizasyon hakkında neler biliyorsunuz? | Open Subtitles | ما الذي تعرفه عن منظمة تعرف باسم عصابة الفوت |
Ama siz de biliyorsunuz ki kendi evimde patronluk taslamak benim hakkım. | Open Subtitles | عليكِ أن تعرفي أنني أنا السيد في هذا المنزل الذي يملكه أنا |
Ben de benim çekicilik seviyemin altında olan hatunla takıldım ama biliyorsunuz sarhoştum. | Open Subtitles | اقصد .. لقد ارتبط بنساء اقل من مستوى جاذبيتي ولكن كما تعرفوا .. |
O hızlandırıcıyı ayarlayabilecek tek kişi benim ve bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي يستطيع معايرة المسرّع. و أنتَ تعرف ذلك |