| Denizden alabileceğimizin de bir sınırı olduğunu bilmemenin bir sonucu bu. | TED | هذه تبعات عدم المعرفة هناك حدود لما يجب أن لا نأخذه من البحار. |
| İşte bu görsel hikaye anlatımının gücüdür. Bu dansın gücüdür. Bu müziğin gücüdür. bilmemenin gücüdür. | TED | هذه هي قوة السرد القصصي المرئي هذه القوة الكامنة في الرقص. هذه قوة الموسيقى. قوة عدم المعرفة. |
| Geleceği bilmemenin verdiği heyecanı neredeyse unutmuştum. | Open Subtitles | كدت أنسى الإثارة التي يولّدها عدم المعرفة بالشيء |
| Bir şey bilmemenin heyecanını belirsizliğin verdiği zevki neredeyse unutuyordum. | Open Subtitles | كدت أنسى الإثارة التي يولّدها عدم المعرفة بالشيء متعة عدم التيقّن |
| bilmemenin bir şey değiştirmeyeceğini fark ettim. | Open Subtitles | أدركت ان عدم المعرفة لن تُغير من الأمر شئ |
| Sanırım ben sadece bilmemenin daha iyi olduğu zamanların olup olmadığını merak ediyordum. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّني أتساءل فحسب... ما إذا كان هُناك أوقات عندما... عندما يكون من الأفضل عدم المعرفة... |
| Gerçeği bilmemenin yükünü taşıyor. | Open Subtitles | فهو يحمل عبء عدم المعرفة |