birçok insan bu sebeple ölüyor ve siz de bununla uğraşıyorsunuz. | TED | فهناك الكثير من الناس الذين يموتون وهذا موضوع بحثك أيضاً، كيف؟ |
Fakat birçok çağdaş sanat gibi, birçok insan da küçümseyici. | TED | لكن مثل كثير من الفن المعاصر الكثير من الناس يرفضونه |
Dünya'nın "Sır"rı Etrafımızda hayatını koşullu yaşayan birçok insan var. | Open Subtitles | لاحظنا أن الكثير من الناس يعيشون الحياة يطريقة مشروطة جدا |
Dünyada bizden çok daha kötü durumda olan birçok insan var. | Open Subtitles | هناك العديد من الناس فى العالم لديهم مشاكل اكثر مننا بكثير |
birçok insan pek de hoş olmayan yan etkilerinden dolayı artık bu ilaçları almıyor ya da almaktan vazgeçiyor. | TED | الكثير من الأشخاص سيتوقفون عن تناولها ، أو لن يتناولوها على الإطلاق بسبب الأضرار الجانبية لها |
Ama televizyon seyrediyorum! birçok insan bu şovda çok çalışıyor. | Open Subtitles | ولكنني أشاهد التلفاز ، عمل الكثيرون بجهد لإنتاج هذا البرنامج |
Ama tedavi için buraya gelen birçok insan, tedavi masraflarınında ağırlığı sebebiyle hastalarının hep yanında olabilecek imkanları oluşturamıyorlar. | Open Subtitles | و لكن الكثير من الناس عندما يأتون للعلاج لا يستطيعون تدبر تكاليف اقامتهم خصوصاً عندما يكون العلاج باهض الثمن |
Savaşta olanlar yüzünden birçok insan benim korkak olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقدنى الكثير من الناس جبان بسبب الذى حدث فى الحرب |
Sanırım dünyadaki birçok insan bu boşluğu din ile dolduruyor. | Open Subtitles | وأعتقد ان الكثير من الناس في هذا العالم يملئونها بالدين |
Bahar geldiği zaman intihar etmeye çalışan birçok insan tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف الكثير من الناس حاولوا قتل أنفسهم فى فصل الربيع |
Evet ama birçok insan da bunu feci şekilde küçümseyici bulacaktır. | Open Subtitles | نعم، لكن الكثير من الناس سيرون أن هذا يحط من شأنهم |
Çünkü şu an birçok insan bana güvenmiyor. Bir de ben ısmarlayayım mı? | Open Subtitles | السبب الان أنه الكثير من الناس لا يثقون بي أشتري لك أخر ؟ |
Yani birçok insan karanlıkta yaşıyor ve Afrika Kalkınma Bankası başkanının da söylediği gibi Afrika karanlıkta gelişemez. | TED | لذا العديد من الناس يعيشون في الظلمة وكما قال مدير بنك التطويرالأفريقي مؤخرًا لا تستطيع أفريقيا أن تتطور في الظلمة |
Açıkçası birçok insan tutkuyla -- birçok insana tutkulu bir konuşma yaptın. | TED | بالتأكيد العديد من الناس --- لقد تحدثت بحماسة لعديد من المشاهدين هنا. |
Artık birçok insan bu tarz evrimsel söylemler işitiyor ve hepimizin bir şekilde ve bilinçsizce sağlıklı eşler aradığını düşünüyor. | TED | العديد من الناس سمع عن التطور الادعائي الثوري وفكروا بمعناها أننا لاشعوريا نبحث عن شركاء أصحاء. |
birçok insan bu terör hadisesini iki aşamalı tasvir ediyor, binaları patlattı ve o çocukları öldürdü. | TED | و يصف الكثير من الأشخاص هذا العمل الإرهابي في خطوتين، أنه فعل شيئين: فجّر المباني و قتل الأطفال. |
Şimdi birçok insan size mağara dalışının belki de en tehlikeli uğraşlardan biri olduğunu söyleyecektir. | TED | سيقول لك الكثيرون أن الغوص قي الكهوف أحد أكثر المساعي خطورة. |
birçok insan bir Farbman? da oturmadan bütün ömrünü tüketiyor. | Open Subtitles | أغلب الناس يمضون حياتهم كاملة دون الجلوس على أثاث فاربمان. |
Tabi birçok insan 'güzellik nedir?' soruna en uygun cevabı zaten bildiklerini düşünüyorlar. | TED | بطبيعة الحال ، العديد من الأشخاص يعتقدون أنهم يعرفون مسبقا الإجابة الصحيحة على هذا السؤال، ما هو الجمال؟ |
Gabrielle... birçok insan doğurmanın, bebeğin ilk özgür nefesini aldığı zaman bittiğini düşünür. | Open Subtitles | جابرييل، كثير من الناس يعتقدون أن الولادة تنتهي عندما يلتقط المولود أول أنفاسه |
Aslında birçok insan bu yığınlara baktığında çöp görür. | TED | والآن عندما ترى هذه الجبال أكثر الناس تراها على أنها مجرد نفايات |
birçok insan artık kimseye inanmıyor. Bu, daha da tehlikeli bir durum. | TED | لدرجة توقف الكثيرين عن تصديق أي أحد تمامًا وهذا أشد خطراً. |
birçok insan arabalarını ne olacağını görmek için çarpıyorlar. | Open Subtitles | و الكثير من الرجال يحبون أن يصدموا سياراتهم فحسب ، ليروا ما سيحدث. |
birçok insan buraya uyuşturucu için geliyor ama bu doğru. | Open Subtitles | الكثير مِنْ الناسِ يَعتقدونَ بأنّنا نَجيءُ هنا فقط للمخدّراتِ لكن تلك حقيقيةُ. |
O zamandan beri köprü oldum, ve birçok insan üzerimden yürüdü. | TED | ومذ ذاك الحين غدوت الجسر واستغلني الكثير من الاشخاص للعبور الى مكان أفضل .. |
Bence hapishane hayatın ta kendisi, birçok insan için korkutucu bir hikaye. | Open Subtitles | أعتقد أن السجن هو قصة رعب حقيقية للعديد من الناس |
Ama birçok insan olduğu yere kötü bir olay ya da kırık bir kalp gibi şartlar yüzünden ya da hayatlarında planlamadıkları halde olan başka birşey yüzünden gelmişlerdir. | Open Subtitles | لكن أكثر الناسِ يحضرون إلى أين ما كانو بالظروفِ بكارثةِ أَوبقلب مكسور أَو شيء آخر حدث في حياتِهم |
Ve dünyadaki birçok insan için bu ev, bu mahalle -- bir rüya. | TED | وبالنسبة لكثير من الناس في العالم، هذا المنزل، هذا الحي -- هو حُلم. |