ويكيبيديا

    "bir çocuk vardı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كان هناك فتى
        
    • كان هناك طفل
        
    • كان هناك ولد
        
    • كان هناك صبي
        
    • كان هناك فتي
        
    • كان هناك رجل
        
    • كان هناك طفلة
        
    • هناك غلام
        
    • هناك فتى في
        
    • مرّة كان هناك
        
    • هناك ذلك الفتى
        
    • هناك هذا الطفل
        
    • هناك هذا الفتى
        
    • هنالك فتى
        
    • كان هناك شاب
        
    Birlikte büyüdüğümüz bir çocuk vardı. Benden daha gençti. Bana saygı gösterirdi. Open Subtitles لقد كان هناك فتى نشأت معة و كان أصغر منى
    Beraber büyüdüğüm bir çocuk vardı. Benden gençti. Open Subtitles لقد كان هناك فتى نشأت معة و كان أصغر منى
    Hatırlasana, babasını kaybetmiş ve astronot hastası ufak bir çocuk vardı. Open Subtitles تذكر، كان هناك طفل صغير فقد والده وكان هاوي رائد فضاء.
    Ama bu kötü bir şey değil. bir çocuk vardı. Nedendir bilmem. Open Subtitles ولكنه ليس شيئا سيئا لقد كان هناك ولد, لا أعرف ما مشكلتة
    Bir zamanlar babası Deniz Kuvvetleri'nde olan bir çocuk vardı. Open Subtitles ذات مرة كان هناك صبي وكان والدة يعمل في البحرية.
    Ama bir çocuk vardı. Üç-dört yıl önce işaretlediklerimizden. Open Subtitles ولكن كان هناك فتي ، تم أخذه وإختطافه منذ 3 إلي 4 أعوام سابقة
    Büyüdüğüm mahallede bir çocuk vardı. Open Subtitles انها الحقيقه كان هناك فتى من الحي الذي مُنت اسكن به
    Erin'ın dükkanı kapattığını sanıyordun ama kahve içen bir çocuk vardı. Open Subtitles اعتقدت أن أغلقت المكان لكن كان هناك فتى يشرب القهوة
    Bir zamanlar sizin gibi kolay paranın tatlı yoluna baş koyan bir çocuk vardı. Open Subtitles كان هناك فتى لا يختلف عنك الذي اتجه لذلك الطريق من أجل المال السهل
    Burada genç bir çocuk vardı, ama kızla birlikte sarı güzel bir arabaya binip gitti... Open Subtitles كان هناك فتى هنا لكنه غادر مع فتاة في اجمل سيارة صفراء صغيرة
    Sınıfta diğerlerinden biraz daha büyük bir çocuk vardı, çünkü bakıcı aile dönemi süresince okuldan geri kalmıştı, annesinin cinayetine tanık olmuştu. TED كان هناك طفل في الصف أكبر من البقية. لأنه كان عالقاً في نظام الرعاية للتبني، بسبب رؤيته لأمه تقتل.
    Beraber geri döndüğüm son grupta siyahi bir çocuk vardı. Open Subtitles في آخر مجموعة عدت معهم، كان هناك طفل أسود.
    Ama o kadar da keyifli olmayan bir çocuk vardı. Open Subtitles و لكن كان هناك ولد واحد لم يكن بهذا الحماس
    Eve gittiğimde sokakta bir çocuk vardı. Open Subtitles عندماوصلتإليالمنزل، كان هناك صبي في الشارع
    Bizim mahallede oturan bir çocuk vardı, Chris Bamberger şu allı pullu, gıcır gıcır bisikletlerden vardı onda. Open Subtitles كان هناك فتي في الشارع , "كريس بامبرجر" كان لديه واحدة من سيارات السباق المزينة
    Bizi otobüsten attıran bir çocuk vardı. Open Subtitles اذا, هناك كان هناك رجل والذى طردت معه من الاتوبيس
    bir çocuk vardı, işler kontrolümüzden çıktı! Open Subtitles لقد كان هناك طفلة والأمور خرجت عن السيطرة
    Tüm bu süreçte bana güvenen.... ...tek bir çocuk vardı. Open Subtitles كان هناك غلام وثق بي طوال الوقت.
    Geldiğim kasabada bir çocuk vardı. Suyun altında nefes alabiliyor, onun gibi bir şey. O yüzden hiç önemli değil. Open Subtitles أجل، هناك فتى في مدينتي يمكنه التنفس أسفل الماء تقريبًا، لذا ليس ذلك بالأمر الجلل
    Geçen sene bir çocuk vardı. Çok hızlı koşuyordu. Open Subtitles كان هناك ذلك الفتى من العام الماضي، كان يركض بسرعة جداً لكن من أجل فائدته الخاصة
    Bizim birliğimizden bir çocuk vardı. Open Subtitles كان هناك هذا الطفل في فرقتنا ...
    Pekala, lise ikide bir çocuk vardı. Open Subtitles حسناً ، كان هناك هذا الفتى بالسنة الأولى
    Bir kere sırt çantasında şöyle çıkartma olan bir çocuk vardı: Open Subtitles كان هنالك فتى وضع لاصقاً على حقيبة ظهره كُتب عليه:
    Birkaç ay önce, daha büyük bir çocuk vardı. Open Subtitles قبل شهرين كان هناك شاب أكبر سنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد