hiç tanımadığı akrabaları tarafından alınarak zor bir çocukluk geçirmiş. | Open Subtitles | تم الاعتناء به من قبل أقارب لا يعرف عنهم أي شيء و عانى من طفولة صعبة. |
Büyüdüğüm kasabada, bir çocukluk arkadaşımla evlenecektim. | Open Subtitles | كانت تعمل علي أن تكون متزوجة من طفولة صديق في المدينة التي ترعرعت. |
Mükemmel bir çocukluk geçirmiş gibi göründün bana ve Bo'yu oynayan aktör senin ona anlattığın hikayeleri anlatıyordu. | Open Subtitles | تبدين أن لديكِ طفولة مثالية و الممثل الذي لعب دور بو , سرد القصص التي أخبرتيها له . |
Eğlenceli bir çocukluk geçirmiş olmalısın. | Open Subtitles | حتماً كانت طفولتك مرحة |
Oldukça normal bir çocukluk geçirdim, Roslyn. | Open Subtitles | إنه تدمير زواجنا. كان لي في مرحلة الطفولة إلى حد ما عادية ، روزلين. |
Çünkü sen, mükemmel ve neşeli bir çocukluk geçirmişiz gibi bir hayale kapılmışsın da ondan. | Open Subtitles | لأن يبدو لديك بعض الوهم الفخم بأن كانت لدينا طفولة مثالية سعيدة |
Yalnız bir çocukluk geçirdiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | إذن هل تقول بأن طفولتك كانت وحيدة؟ |
Duygularını ifade etmekte zorlanır. Kötü bir çocukluk geçirmiş. | Open Subtitles | لديه صعوبة في إظهار مشاعرة طفولته كانت سيئه |
Biliyorsun kötü bir çocukluk geçirdim. Tüm garabetler üstüme geldi. | Open Subtitles | تعلمين أني عشت طفولة قاسية مع كلّ الصعوبات التي واجهتها |
Mutlu bir çocukluk geçirmesini istiyorum. Bunu ona vermek istemiyor musun? | Open Subtitles | أريدها أن تحظى بطفولة سعيدة لا تريد ذلك؟ |
Berbat bir çocukluk yaşadığını biliyoruz anne. | Open Subtitles | نعلم أنكِ عانيتِ من طفولة سيئة يا أمي |
yalnız bir çocukluk geçirmiş. | Open Subtitles | لقد كان يعاني من طفولة مستوحدة. |
Zor bir çocukluk geçirdi.. | Open Subtitles | لقد عانى من طفولة صعبة أتعلمين ؟ |
Kötü bir çocukluk, sorunlu aile..vs. | Open Subtitles | لقدإنفصلوالداه، وعاني من طفولة سيئة... وفشلفيمهنته،كما يحدث، معنصفتعدادالسكـّان! -ما الذي نفقده؟ |
Ne kadar yalnız bir çocukluk! | Open Subtitles | يا لها من طفولة وحيدة |
Ne kadar yalnız bir çocukluk! | Open Subtitles | يا لها من طفولة وحيدة |
Harika bir çocukluk geçirdiğini söyleyen birisi öyle davranmaz. | Open Subtitles | - هذا صحيح. بالقول بأن لديكِ طفولة رائعَة |
Özellikle de zor bir çocukluk geçirmişsen. | Open Subtitles | خصوصًا لو كانت طفولتك صعبة. |
Yani geçmişine tam olarak inemedik ama Jaclyn harika bir çocukluk geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | و سوء المُعاملة في مرحلة الطفولة. أعني، نحَن لم نتعمّق في حياتها الشخصيّة. ولكن (جاكلين) قالت بأنها حظت بطفولة رائعَة. |
Kötü bir çocukluk geçirdiğini biliyor. | Open Subtitles | لقد علمت أن طفولتك كانت سيئة. |
Onları neden öldürdüğünü asla açıklamamış, gerçi belli ki korkunç bir çocukluk geçirmiş. | Open Subtitles | لم يصدر بيان عن سبب قتله لهما على الرغم من أن طفولته كانت مروعة |
İnanılmaz bir çocukluk geçirdim. Hiç paramız yoktu ama çoğunlukla dışarıda vakit geçirirdik. | TED | عشت طفولة مدهشة. لم يكن لدينا أي مال و كنا في الخارج معظم الوقت |
Uzun zamandır ayrılar. Mutsuz bir çocukluk geçirdim | Open Subtitles | لقد انفصلوا منذ زمن بعيد لم أحظَ بطفولة سعيدة |