ويكيبيديا

    "bir öğün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجبة
        
    O kadar büyük bir köpekbalığı, bir tondan ağır gelebilir ve 90 kiloluk bir deniz aslanını bir öğün olarak yiyebilir. Open Subtitles قرش بذلك الحجم قد يزن أكثر من طن و يمكنه بسهولة إلتهام وجبة واحدة عبارة عن أسد بحر يزن 200 رطل
    Günde bir öğün yemek yer, gece dört saat uyurdu. Open Subtitles بأكل وجبة واحدة في اليوم والنوم أربع ساعات في الليلة
    Ve insanların her gün yaşamak için savaştığı ve tek bir öğün dahi kazanamadığı yerlerde buldum. TED ووجدت نفسي في أماكن يحارب فيها الناس يومياً ليعيشوا دون أن يتمكنوا من الحصول على وجبة واحدة.
    Dünyada bir çok çocuk okula gidemiyor çünkü gidip dilenmek ve bir öğün bulmak zorundalar. TED الكثير من الأطفال لا يمكنهم الذهاب للمدرسة لأن عليهم بالمقابل أن يستجدوا ليحصلوا على وجبة.
    Sağlıklı yiyeceklerden söz açılmışken, aç olduğunu ve dengeli bir öğün yemeye karar verdiğini düşünelim. TED وبالحديث عن الأطعمة الصحية لنفترض أنك جائع وقررت أن تأكل وجبة معتدلة.
    ve hepiniz bunu Şükran Günü'nde deneyimliyorsunuz. Büyük, yağlı bir öğün yediğinizde nasıl hissediyorsunuz? TED وانتم جميعاً جربتم ذلك في عيد الشكر, عندما تأكل وجبة عالية دهون, بماذا سوف تشعر بعد تناولك إياها؟
    Bu sistem ile sadece çanak temin etmiyoruz, veya bal kabağından tek bir öğün pişirmiyoruz. TED حسناً، مع هذا النظام، لم نكن نقدم أواني فقط، أو إعداد وجبة واحدة من القرع.
    Bunu yapıyorum çünkü... Benim ülkemde normal bir şey bu, insanlar günde bir öğün yiyiyorlar. TED وأقوم بعمل هذا أيضاً بسبب أنها شئ عادي في وطني، يأكل الناس وجبة واحدة يومياً.
    Ailem günde bir öğün yemek yiyordu, o da gece. TED أكلت أسرتي وجبة واحدة يومياً، في الليل.
    Gözlerimle ilgili konuşmayacağımız bir öğün bile olmayacak mı? Open Subtitles ألا يمكننا تناول وجبة واحدة دون اختبار عيناي ؟
    Nasıl? Her gün egzersiz ve ayda bir öğün yemek. Open Subtitles إنهن يمارسن اللياقة يومياً ويتناولن وجبة واحدة شهرياً
    Her babanın bedeninde sadece bir öğün saklı. Open Subtitles كل أب ، لديه وجبة واحدة فقط متبقية بداخله.
    Yada bir öğün ve uyuyacak bir yer için bulaşık yıkamaktan? Open Subtitles أو غسيل الصحون فقط من أجل وجبة طعام ومكان للنوم؟
    Daha tecrübeli ayılar, somonları sığ sulara ittirmek suretiyle kendilerine kolay bir öğün hazırlıyordu. Open Subtitles بركل السلمون للمياه الضحلة فإن الدببة الأكثر حنكة كانت قادرة على صيد وجبة سهلة
    İnsanlar o kadar fakirdi ki ancak günde bir öğün yemek yiyorlardı. Open Subtitles كان الناس فقراء جداً يأكلون وجبة واحدة في اليوم هذا إذا أكلوا أصلاً
    And Dağlarındaysa büyük kuzenleri And Akbabası yeni bir öğün peşinde. Open Subtitles مرة أخرى في جبال الأنديز, ابن عم النسر الأكبر في عملية البحث عن وجبة اخرى.
    bir öğün için yeterince tohum toplamaya çalıştığınızı hayal edin. Open Subtitles تخيل لو كنت تحاول جمع ما يكفي من البذور لتناول وجبة.
    Şu andan itibaren her bir öğün benim için çok önemli bir gündem olacak. Open Subtitles كل وجبة بالنسبة لي مهمة منذ الآن فصاعدًا.
    Sürünün tamamı için ufak bir öğün ama ellerindeki sadece bu. Open Subtitles ..وجبة صغيرة لكامل القطيع لكن ليس لهم غيرها
    İki günümüz yollarda geçti, bir öğün yedik ve neredeyse hiç uyumadık. Open Subtitles ‫يومان على الطريق، ‫وجبة واحدة وبالكاد نمنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد