O kadar büyük bir köpekbalığı, bir tondan ağır gelebilir ve 90 kiloluk bir deniz aslanını bir öğün olarak yiyebilir. | Open Subtitles | قرش بذلك الحجم قد يزن أكثر من طن و يمكنه بسهولة إلتهام وجبة واحدة عبارة عن أسد بحر يزن 200 رطل |
Günde bir öğün yemek yer, gece dört saat uyurdu. | Open Subtitles | بأكل وجبة واحدة في اليوم والنوم أربع ساعات في الليلة |
Ve insanların her gün yaşamak için savaştığı ve tek bir öğün dahi kazanamadığı yerlerde buldum. | TED | ووجدت نفسي في أماكن يحارب فيها الناس يومياً ليعيشوا دون أن يتمكنوا من الحصول على وجبة واحدة. |
Dünyada bir çok çocuk okula gidemiyor çünkü gidip dilenmek ve bir öğün bulmak zorundalar. | TED | الكثير من الأطفال لا يمكنهم الذهاب للمدرسة لأن عليهم بالمقابل أن يستجدوا ليحصلوا على وجبة. |
Sağlıklı yiyeceklerden söz açılmışken, aç olduğunu ve dengeli bir öğün yemeye karar verdiğini düşünelim. | TED | وبالحديث عن الأطعمة الصحية لنفترض أنك جائع وقررت أن تأكل وجبة معتدلة. |
ve hepiniz bunu Şükran Günü'nde deneyimliyorsunuz. Büyük, yağlı bir öğün yediğinizde nasıl hissediyorsunuz? | TED | وانتم جميعاً جربتم ذلك في عيد الشكر, عندما تأكل وجبة عالية دهون, بماذا سوف تشعر بعد تناولك إياها؟ |
Bu sistem ile sadece çanak temin etmiyoruz, veya bal kabağından tek bir öğün pişirmiyoruz. | TED | حسناً، مع هذا النظام، لم نكن نقدم أواني فقط، أو إعداد وجبة واحدة من القرع. |
Bunu yapıyorum çünkü... Benim ülkemde normal bir şey bu, insanlar günde bir öğün yiyiyorlar. | TED | وأقوم بعمل هذا أيضاً بسبب أنها شئ عادي في وطني، يأكل الناس وجبة واحدة يومياً. |
Ailem günde bir öğün yemek yiyordu, o da gece. | TED | أكلت أسرتي وجبة واحدة يومياً، في الليل. |
Gözlerimle ilgili konuşmayacağımız bir öğün bile olmayacak mı? | Open Subtitles | ألا يمكننا تناول وجبة واحدة دون اختبار عيناي ؟ |
Nasıl? Her gün egzersiz ve ayda bir öğün yemek. | Open Subtitles | إنهن يمارسن اللياقة يومياً ويتناولن وجبة واحدة شهرياً |
Her babanın bedeninde sadece bir öğün saklı. | Open Subtitles | كل أب ، لديه وجبة واحدة فقط متبقية بداخله. |
Yada bir öğün ve uyuyacak bir yer için bulaşık yıkamaktan? | Open Subtitles | أو غسيل الصحون فقط من أجل وجبة طعام ومكان للنوم؟ |
Daha tecrübeli ayılar, somonları sığ sulara ittirmek suretiyle kendilerine kolay bir öğün hazırlıyordu. | Open Subtitles | بركل السلمون للمياه الضحلة فإن الدببة الأكثر حنكة كانت قادرة على صيد وجبة سهلة |
İnsanlar o kadar fakirdi ki ancak günde bir öğün yemek yiyorlardı. | Open Subtitles | كان الناس فقراء جداً يأكلون وجبة واحدة في اليوم هذا إذا أكلوا أصلاً |
And Dağlarındaysa büyük kuzenleri And Akbabası yeni bir öğün peşinde. | Open Subtitles | مرة أخرى في جبال الأنديز, ابن عم النسر الأكبر في عملية البحث عن وجبة اخرى. |
bir öğün için yeterince tohum toplamaya çalıştığınızı hayal edin. | Open Subtitles | تخيل لو كنت تحاول جمع ما يكفي من البذور لتناول وجبة. |
Şu andan itibaren her bir öğün benim için çok önemli bir gündem olacak. | Open Subtitles | كل وجبة بالنسبة لي مهمة منذ الآن فصاعدًا. |
Sürünün tamamı için ufak bir öğün ama ellerindeki sadece bu. | Open Subtitles | ..وجبة صغيرة لكامل القطيع لكن ليس لهم غيرها |
İki günümüz yollarda geçti, bir öğün yedik ve neredeyse hiç uyumadık. | Open Subtitles | يومان على الطريق، وجبة واحدة وبالكاد نمنا |